HAYATİ ARKAZ (İstanbul) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli katılımcılara hoş geldiniz diyorum, saygılarımı sunuyorum.

Medya yayıncılığı ve habercilik alanına, kadına yönelik şiddeti önlemek için büyük bir görev düşmektedir. Kadına yönelik ve aile içi şiddet olaylarından milletimizin doğru, net ve tarafsız bir şekilde haberinin olması şiddete karşı toplumsal bilinç oluşturmamız açısından çok önemli. Televizyon kanallarında yayınlanan bazı programlar kadına yönelik şiddetle olan mücadelemizde karşımıza engel olarak çıkabiliyor.

Kadına yönelik şiddet, bizim kültürümüzde yeri olmayan bir insanlık suçudur. Ailenin ve gençliğin korunması Anayasa'mızda güvence altına alınmıştır. Türk örf, âdet, gelenek, görenek ve toplum yapısının korunması hepimizin üzerine düşen büyük bir sorumluluktur. Türk toplum yapısını ve ahlak anlayışını bozacak, kötü alışkanlıklara ve şiddete teşvik edici, özendirici yayınlara kesinlikle müsaade edilmemelidir.

Medya, halkımızın en temel haber alma kaynağıdır. Televizyonlarda yayınlanan programlarda kadına yönelik şiddete dair mutlaka daha hassas olmalıyız. RTÜK'ün gösterdiği çabanın farkındayız ve topluma zararlı yayınlara verilen cezaların artarak devam etmesinden yanayız. Bilimden sanata, spordan edebiyata, siyasetten ekonomiye kadar hayatın her alanında kadınlar hak ettikleri ve layık oldukları toplumsal yeri almalıdır. Kadınlar yalnızca şiddet konuşurken aklımıza gelmemelidir.

Sorum Sayın RTÜK Başkanımız Ebubekir Bey'e olacak. Ayrıca, sunumlarını çok beğendim, çok teşekkür ediyorum. RTÜK olarak, 2020 yılında kusurlu, kabahatli gördüğünüz, uygun görmediğiniz yayınlar yapan kaç programı tespit ettiniz, kaç cezai işlem uyguladınız? Cezai işlemlerinizin kapsamı nedir? Bu birinci.

İkinci sorumuz: Kadına yönelik şiddetin engellenmesine dikkat çekmek üzere medya kuruluşlarına ne gibi teşvikler ve destekler sağlanıyor?

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum efendim, sağ olun.