| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Sinop Barosu Başkanı Hicran Kandemir, İstanbul 2 Nolu Barosu Başkanı Gönül Yıldız, Ankara Barosu Gelincik Merkezi Başkanı Aslı Koçak Arıhan ve Siirt Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Ecehan Polat tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 10 .06.2021 |
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Barolar Birliği Başkanı, Baro Başkanı; hepiniz hoş geldiniz. Çok teşekkür ediyorum güzel sunumlarınız için. Yapmış olduğunuz sunumlardan mutlaka yararlanıyoruz.
İstanbul Sözleşmesi için görüşlerinizin... 2 No.lu Baro Başkanı dışında hepiniz İstanbul Sözleşmesi'ne yeniden dönülmesinin öneminden bahsettiniz, katılıyoruz. Kesinlikle de -belki bu iktidar döneminde olmasa da- Allah nasip ettiğinde, bizim iktidarımızda İstanbul Sözleşmesi'ne dönüleceğini taahhüt ediyorum.
Şimdi -ben dün yoktum ama- Ankara Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Yılmaz Çiftci'nin dünkü sunumu elimde şu anda. Arkadaşlarımızın birçoğu birçok şeyi dile getirdiği için hepsini ele almayacağım. Benim de dikkatimi çektiği için ifade edeceğim bir konu var. Bu konu, 6284 sayılı Kanun'un 8/3 fıkrasında "Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için şiddetin uygulandığı hususunda delil ve belge aranmaz." hükmü var ama bu hususta çok da karşı görüş olarak itirazlar var yani suistimallere neden olabileceği konusunda. Şimdi, Yılmaz Çiftci'nin sunumunda "Tek cümle içeren bir dilekçeyle yapıldığı görülmektedir." diyor. "Bu nedenle, şahsi başvurularda şikâyetle birlikte şiddet olgusuna ilişkin olarak bilgi ve belge aranmalı, kolluk ve savcılık başvurularında gerekli araştırma yapıldıktan sonra en azından işte, karşı tarafın beyanı, rapor, risk değerlendirme formu gibi araştırmalar tamamlandıktan sonra talepler hâkime gönderilmelidir." diyor.
Şimdi, sizler bu işin pratiğinde olan kişiler olduğunuz için, bu konu hakkındaki görüşlerinizi çok merak ediyorum.
Yine aynı sunumda "ŞÖNİM veya Adalet Bakanlığınca yürütülecek olan ve vereceği destek hizmetlerine aile ara buluculuğunun da eklenmesi yerinde olacaktır." deniyor. "Görevli hukukçu psikologlar veya psikolog eşliğinde yürütülmesinin kabulü, şiddetin önlenmesinde etkili bir çözüm olabilecektir." diyor. Bu da pratikten gelen sizler için ki ben katılmıyorum çünkü biraz önce Sayın Feyzioğlu da ifade ettiler, dediler ki: "Bize en son geliyor zaten. Yani birçok olayda ilk olan bir hadisede kadın bize gelmiyor." Bu konudaki görüşlerinizi istiyorum.
Yine demişler ki: "TCK'de düzenlenmesi istenilen eşe karşı işlenen kasten yaralama suçları, şikâyete ve uzlaşmaya tabi değildir. Bu suçlar yönünden CMK'nin 253'üncü maddesi çerçevesinde oluşturulacak aile uzlaştırmacılığı kurumun düzenlenmesi ve bir defaya mahsus olmak üzere uzlaştırma yoluna başvurması gerektiği..." gibi devam ediyor. Şimdi, son zamanlarda -Ombudsman da aynı şeyi söyledi- birçok yerde bu ara buluculuk... Hani aileyi bir yerde... Tabii ki aile çok önemli. Kim ister boşanmaların artmasını, ailelerin parçalanmasını ama bunun sonucunda, gerçekten iyi yürümeyen, şiddetin olduğu ve kavga gürültünün olduğu ailelerin devamı gibi de bir şey ortaya çıkacağı ve çocukların bu konuda çok etkileneceği söz konusu olduğunda bunu nasıl değerlendiriyorsunuz sahadan gelen avukatlar olarak?
Şimdi, yine, Gelincik Projesi konusunu başından beri takip ederim, çok da güzel çalışmalar yaptınız ama 2018 yılından beri internet sayfanızda bir şey görmüyorum yani o tarihten sonra etkinlik takviminizi de görmüyorum. Sebebi nedir? Siz de yoruldunuz mu yoksa boş mu verdiniz? Zannetmiyorum da inşallah, öyle değildir.
Bir de şimdi arkadaşlarımız... Ama gitmiş, Hacı Bey, gitmeyin, size söyleyeceğim. Yani çok güzel...
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Ben de bir ara verecektim.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Ara vermeyin, beni dinleyin, ben sizi dinledim.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Sizi dinlemek isterim tabii.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Şimdi, son zamanlarda arkadaşlarımız, iktidar partisinin saygıdeğer milletvekilleri, Komisyon üyeleri hep böyle bir savunmada. Ya, tabii ki iktidar sizsiniz, sizleri tenkit edecek bizleriz, yapmadıklarını söyleyecek bizleriz. Şunu yaptık... Sayın Başkan gitmiş.
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Başkan Vekilimiz var.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Başkan her defasında uzun uzun... Bakın, rahatsız oluyorum. Burada biz, partiler üstü bir mesele olarak kadın meselesini ele alıyorsak, değerlendiriyorsak burada Hükûmetin, iktidarınızın ki yirmi yıldır bu ülkeyi yöneten iktidarınızın yaptıkları...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama siz de siyaset...
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Şimdi, Nilgün Hanım, beni dinleyin.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Pardon.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Şimdi, yaptıklarınızı, özellikle Başkanın her bir Komisyon toplantısına başlarken yapılanları uzun uzadıya anlatması beni rahatsız ediyor. Ben de o zaman neler yapmadığınızı burada anlatmak zorunda hissediyorum.
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Anlatıyorsunuz zaten.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Evet, söyleyeyim: Yirmi yıldır hâlen kadına yönelik şiddet konusunda bir arpa boyu yol gitmedi.
Burada sosyal yardımlardan bahsedeceğinize bu kadar fakirle... (Gürültüler)
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Bakın, dünya kadar mevzuat düzenlemeleri yapıldı ya!
OTURUM BAŞKANI TUBA VURAL ÇOKAL - Lütfen...
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Ama lütfen beni dinleyin.
Bu kadar fakirleşen, özellikle de kadına yansıyan ve aile yapımıza yansıyan durumu düzeltmediniz. Esas mesele o. Tabii ki KADES uygulamalarında... Ben beğendiğim her şeyi de söylüyorum. Kanunlar çıkarabilirsiniz ama siz değiştirdiğiniz Anayasa maddelerine ve kanunlara bile uymayan, ihlal eden bir yapısınız. Gelmiş o gün Adalet Bakanı, burada ne diyor biliyor musunuz yani tam bir popülist ifadedir bu: "Bir kadının şiddet görmemesi için gerekirse Anayasa'yı değiştiririz." Ya, ilk önce siz Türk Ceza Kanunu'nda "kadına şiddet" lafzını ortaya koyun.
OTURUM BAŞKANI TUBA VURAL ÇOKAL - Anayasa'da çok sayıda değişiklik yapıldı zaten bu konuda.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Ama zaten Anayasa'da yapılan değişiklikler gayet güzel, önemli olan uygulama. Siz, hatırlayın, 2010 Anayasa değişikliği referandumunda "Kadına bu kadar özel, pozitif şartlar getiriyoruz, 12 Aralık cuntasıyla hesaplaşacağız." diyerek FETÖ'ye yargı kurumunu teslim ettiniz.
Şimdi, bunları unutmadık. Yine, aynı şekilde bir "yeni sivil Anayasa" lafzıyla... Aslında, değişmesi gereken sistem, eğer o sistem değişirse zaten birçok mesele bu ülkede düzelir. Şimdi "yeni Anayasa, sivil Anayasa" lafzıyla kadını da bunun içine katarak yine insanlara algı operasyonu yapmanıza da gerek yok. Artık millet de uyandı.
Söylemek istediğim: Bu kadar fakirleşen, bu kadar ekonomik olarak çöküntüye giden, adaletin ve hukukun olmadığı bir ülkede, insan haklarının olmadığı bir ülkede -insan hakkından bahsetti 2 No.lu Baro Başkanı Hanımefendi- kadın hakları zaten konuşulmaz.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Yani bakın, şimdi bu kadar siyasi...
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Kadına yönelik şiddetle ilgili ne var bu konuşmada? Ne var?
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Tabii ki insan odaklı olarak bakacağız meseleye ama insan haklarının bu kadar ihlalinin olduğu bir süreçte, evet, bizler doğruları söylemeye çalışıyoruz, sizler de doğruları söylüyorsunuz kendinize göre ama mesele, zihniyet ve kararlılık meselesidir. Zihniyetimiz ona göre olursa, kararlı olursak muhalefetiyle, iktidarıyla bu meseleyi çözeriz. Tabii ki sıfırlamak... "Sıfır tolerans" deyip duruyor Sayın Başkan, aynen sıfır atık gibi. Yani "komşularımızla sıfır sorun"du...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Yani bunu böyle bu kadar basite nasıl indiriyorsunuz?
ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) - Çok önemli bir söylem.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Neticede, söylemek istediğim: Samimi olacağız, burada, iktidarın yirmi yıldır yapmadığı hâlde yapmış gibi gösterildiği konuları gündeme getirmekten ziyade evet, bir hata yapıldı; Sayın Cumhurbaşkanı bir imzayla yetkisi olmadığı hâlde sözleşmeden çekildi ama bari 6284 sayılı Kanun'un uygulamada hataları varsa bunların üzerinde duralım, biraz önce de söylediğim gibi.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - 6284 ne zaman yapıldı?
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - "Yapılanı istemiyoruz!"
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Sunat, 11'inci dakikadasınız.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Evet, bitiriyorum.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Lütfen, lütfen...
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Bir şey söyledi Sayın Feyzioğlu "ŞÖNİM'de atanan avukatlar" ya da "baroların üstlenemediği" dedi, adli yardım fonlarının yeterli şekilde işlemediğini ifade etti. Geçen, Adalet Bakanıydı zannediyorum, "Biz her mağdura bir avukat da atayacağız." gibi bir ifadede bulundu. Bu, barolarla birlikte mi yani baro iş birliğiyle mi böyle bir konu var, onu da öğrenmek istiyorum.
Aslında soracağım çok şey vardı ama konu başka yönlere gitti.
Teşekkür ediyorum.