KOMİSYON KONUŞMASI

ÜLKER GÜZEL (Ankara) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Öncelikle, arkadaşlarıma gerçekten böyle çok zor bir konu... Özellikle vicdani karar açısından ve gerek çocuk olsun gerekse reşit yaştaki kişilerin suçlu olarak hüküm giyip cezaevlerine intikal etmiş olması ve orada sürelerini tamamlamak üzere cezalarını çekip çıkmalarına kadar geçen süredeki hayat şartlarını ve insani ölçüler içinde bunların değerlendirilmesini görmenin, içinde bulundukları zor şartları görebilmenin ve onun üzerinde karar verebilmenin gerçekten çok vicdani bir sıkıntıyı, üzüntüyü de beraberinde taşıdığına inanıyorum. Arkadaşlarımın çok önemli konulara dokunarak burada yapmış oldukları çalışmaların sonunda bize bu raporları ve bilgileri vermiş olmalarından dolayı teşekkür ediyorum.

Geçmiş senelerde yapmış olduğumuz toplantılarda, özellikle muhalefete mensup olan arkadaşlarımızın çoğunluğu cezaevlerindeki bu sıkıntıları dile getirip ifade etmişlerdi. Ancak, şöyle de bir durumu yaşamıştık: Adalet Bakanlığının Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün -veya belki cezaevleri konusunda- bize vermiş oldukları bir brifing vardı. O brifingte bir plan ve proje üzerinde çalışmaya başladıklarını ve bu çalışmaları süresi içinde belirli, Türkiye'deki bütün cezaevlerini içine alacak tarzda bir model ve stilde, belli standartlarda tamamlamak üzere çalışmaların başladığından bahsetmişlerdi. Bunlar gerçekten...

BAŞKAN - Bir dönüşüm çalışmasıydı.

ÜLKER GÜZEL (Ankara) - Evet, çok güzel bir dönüşümdü. Tabii, şimdi, herhâlde, tahmin ediyorum, bunlar devam ediyordur, yürüyordur. Çünkü, bu dönüşüm belli bir süreci ister. Ben Adalet Bakanlığımızın yapmış olduğu bu çalışmaların yürüdüğüne inanıyorum ama şu ana kadar neler yapıldı, ne gibi çalışmalar tamamlandı, geriye tamamlanmamış ne kadar projeler kaldı, bunların da bir açıklığa kavuşturulmasında, dönem bitmeden, fayda vardır diye düşünüyorum.

Bunun akabinde de hemen aklıma şu soru geldi: Acaba biz İnsan Hakları Komisyonu olarak kendi fonksiyonlarımız içinde, bize verilen bu tip bu bilgilerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği konusunda bir denetleme, inceleme veya yetkili kurumlar tarafından böyle bir denetleme ve incelemenin yapılıp yapılmadığını soruşturma gibi bir hakkımız olabilir mi? Ve yapacağımız, bundan sonraki yeni bir İnsan Hakları Komisyonu sisteminin içine böyle bir hak veya inceleme hakkı getirilebilir mi veya soru sorma hakkı getirilebilir mi? Çünkü, genellikle bir plan ve proje veya bir ülkenin problemini, sorununu çözmek üzere getirilen projelerin takibi ve kontrolü yapılmadığı için biz de bilgisiz kalıyoruz, belki onlar da projelerde bir gevşekliğe düşmüş olabiliyorlar. Olmasalar bile bizim yetkili kurum olarak, bu bilgilerin ne derecede gerçekleştiğini İnsan Hakları Komisyonu olarak belki aramızda değerlendirmemiz açısından faydalı olur diye düşünüyorum.

BAŞKAN - Buna bir şey söyleyebilir miyim?

ÜLKER GÜZEL (Ankara) - Buyurun efendim.

BAŞKAN - Şimdi, tabii, bir defa, bizim o brifingi tekrar alma imkânımız var. Yani, zamanımız şu anda yok ama ola ki önümüzdeki dönemdeki arkadaşlar buraya geldikleri zaman bir önceki dönemin brifingteki sonuçlarıyla şimdiki sonuçlar nereye geldi, bunu tekrar sorabiliriz:

İkincisi: Bu inşaatları yerinde de inceleyebiliriz yani yeni yapılan inşaatların bizim raporlarımız doğrultusunda uyup uymadığını denetleyebiliriz, inceleyebiliriz. Mesela, şeyde gördüm, bakın, Belçika'da bir sorunla karşılaşmıştık incelerken. Orada zaten mevcut cezaevleri çok eski, yeni projeler yapıyorlar. Fakat, işte 10 katlı, 15 katlı cezaevi yapıyorlar. Dedim: Bir defa, bakın, şu yapmış olduğunuz proje zaten insan haklarına aykırı. Öyle deyince, cezaevi müdürü yani neredeyse kalkıp bizim yanaklarımızı öpecekti. Neden? "Biz söylüyoruz Adalet Bakanlığı yetkililerine: Çok katlı bir cezaevi olmaz. Biz bu şekilde bu sistemi yürütemeyiz." dedi. Şimdi ama bunları sayarak Belçika'daki Adalet Bakanlığına kabul ettirmişler. Yani, iş, bir defa, baştan bitmiş yani bundan sonra artık oradan iyi bir sonuç almanız mümkün değil. Bizim cezaevlerimizde şayet, diyelim ki çocuk cezaevinde, çocuk cezaevinin mantığına göre bir cezaevi yapmazsanız, fiziki şartları da uygun değilse artık oradan iyi sonuç almanız kolay kolay mümkün olmuyor. Dolayısıyla, biz bunları yapabiliriz ama kanun teklifimiz de... Biraz daha işte bu yetkileri artırmaya dönük bir kanun teklifi verdik ve inşallah o kanunu da çıkarırsınız daha sonraki dönemde de daha rahat çalışırsınız.

ÜLKER GÜZEL (Ankara) - Teşekkür ediyorum.

Tabii, İnsan Hakları Komisyonu olarak gerçekten sizin Başkanlığınızda çok güzel konulara el attık. Bunlardan bir tanesi de yurt dışında, gerçekten diğer ülkelerdeki insan hakları konusunda, özellikle kendi vatandaşlarımıza uygulanan insan haklarının durumunu inceleme olmuştur ve ben bundan dolayı da gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Her ne kadar Doğu Türkistan'a kadar uzanabilmiş, oradan bir cevap alamamış olmamıza rağmen bunun tamamen orada yetkili olan devletin, kendi insan haklarını çiğneme konusundaki incelemeyi dünyaya açmak istememesinden kaynaklandığını düşünüyorum.

BAŞKAN - Evet, aynen öyle.

ÜLKER GÜZEL (Ankara) - Bunların hepsi birer ayıptır, birer züldür bana göre. Fakat, bizim, Türkiye Cumhuriyeti İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak gerçekten böyle bir Meclis içinde bunu gerçekleştirmemiz olmamız bile çok güzel ve takdire şayan bir adımdır diye düşünüyorum.

Bunun yanında, bu çocuk hapishanelerinde karşılaştığımız, biraz önce değerli arkadaşımızın ifade ettiği, problemler gerçekten çok önemli. Her ne kadar mahkûm da olsa, suç da işleyip bir ceza görse de çocuklar sonunda topluma tekrar kazandırılma düşüncesiyle hapse konuluyor. Bu sebeple, bu çocukların biz orada telef edilmesini, o çocukların gerçekten topluma daha kötü bir suçlu imajıyla dönmesini, ruh yapısıyla dönmesini istemiyoruz, hedefin bu olduğunu tahmin etmiyorum. Bunun için, orada çalışanların da çok önemli bir eğitime tabi tutulması gerektiği düşüncesindeyim. Yani, benim bir sıkıntım olduğunda beni koruyan polise veya beni koruyan güvenlik gücüne veyahut da bir gardiyana gidip derdimi anlatabilecek sıcaklığı bulabilmeliyim. Bir talebe, hocasına sıkıldığı zaman gidip anlatabiliyorsa, o sıcaklığı verebilecek eğitici ve yönlendirici kişilerin, belli bir kültür, belli bir eğitimden veya şahsiyet yapısı... Bu da çok önemli çünkü kişi kendinden doğan birtakım şahsi problemlerinden dolayı da, belki orada yaşadığı şartlardan dolayı da psikolojik olarak etkilenebilir. Ama işte, zaman zaman değiştirmek suretiyle veya devlet, idare ediciler bunları çok daha iyi takdir ederler, buna bir çözüm bulmanın da çok faydalı olacağını düşünüyorum, o çocukları topluma tekrar kazandırabilme açısından.

Sözlerime son vermeden önce ben de arkadaşlarıma bir veda konuşması yapmak istiyorum. Zatıalinizin Başkanlığında çok güzel, çok adil, gerçekten birbiriyle kaynaşan ve çok önemli konulara parmak basan, çok güzel bir çalışmayı dört yıl içinde sergiledik, benim için bir gurur oldu. Tabii, önümüzdeki dönemde kim gelir, kim kalır bilmiyorum fakat her şeye rağmen bu geçen dört yıllık dönem benim için çok büyük bir kazanç olmuştur, sizleri tanımış olmak çok güzel bir kazanç olmuştur. Bu sebeple hepinize teşekkür ediyorum ve hakkınızı helal etmenizi diliyorum. Benim de hakkım yok gerçi ama varsa helal olsun diyorum.

Teşekkür ediyorum.