| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .03.2015 |
MEHMET KERİM YILDIZ (Ağrı) - Başkanım, hepinize saygılar sunuyorum.
Ayşe Hanım'ın Başkanlığında Abdurrahim Bey, bir de HDP'den Kemal Aktaş Bey'le beraber, uzman arkadaşlarımızla beraber Ağrı, Doğubeyazıt ve Iğdır cezaevlerini inceledik.
Ağrı M Tipi Cezaevi mevcut. Askerî darbeden sonra 1982'de yapılmıştı, hatırlıyoruz o dönemde bir Yüzüncü Yıl Ormanı dikilmişti tam karşısında, bizi öğrenci olarak götürmüşlerdi.
BAŞKAN - Ağaç dikmiştiniz.
MEHMET KERİM YILDIZ (Ağrı) - Evet.
Tabii, artırılmış kapasitesiyle birlikte 320 kişilik, ancak o günkü mevcut 402 idi. Hep uzun süre bu şekilde gitmiş. Toplam personel sayısı 172 olarak görünüyordu. Cezaevinde haftada iki defa aile hekimi gelip muayene ve tedavi işlemleri yapıyordu. Eğitim ve öğretim, atölye faaliyetleri, spor, vesaire bu tip işlerden yararlanan 120 mahpus vardı. Aynı cezaevinin yanında yeni cezaevi yapımı devam ediyor. İnşallah bu sene biterse T tipi yeni 406 kapasiteli bir cezaevi yapılıyor. 10'ar kişilik 37 koğuş, 24 tane de tek kişilik koğuşlar, 4 tane de 3 kişilik koğuş şeklinde yapılıyor. Bu yeni yapılanlar akıllı bina şeklinde yapılıyor, açık ve kapalı spor salonu, 4 adet atölyesi, ziyaretçi kabul binası ve jandarma binası olacak şekilde çok kapsamlı yapılıyor. Ama, bölge şartları, kış çok sert geçtiği için altı yedi ay inşaat sezonu devam ediyor. Bir de müteahhitlerin düzenli çalışmamaları ve işi bırakmaları uzamaya sebep oldu. İnşallah, bu sene bitmesi bekleniyor.
Doğubeyazıt Cezaevi A2 tipi 1956'da yapılmış, çok eski bir cezaevi. Aslında pek de cezaevine benzemiyor oralar, 4 koğuş olarak yapılmış, sonra 2 tane daha eklenmiş. Kapasitesi artırılmış, kapasite artmış ama mevcut 89'du. Doğrusu, bu cezaevlerinin tümünde idareyle ilgili herhangi bir sıkıntı yoktu, kötü muamele gibi herhangi bir şikâyet duymadık. Aslında, bunlar sevindirici şeyler. Şikâyet olarak da en büyük sorun tabii ki fiziki şartların yetersizliği. 1950'lerden 1980'lerden kalan binaların durumu bir de kış şartlarının çok yoğun olduğu Ağrı, Doğubeyazıt, Iğdır gibi illerde ne kadar kötü olabileceği tahmin edilebilir. Iğdır'da banyo, tuvalet, mutfak aynı yerdeydi. Yani, düşünün, 3 ranzalı odalarda 3'er ranza üst üste, üstteki kişi yatağında oturamayacak durumda, ancak uzanarak yatabiliyordu. Yerde yine yataklar... Kapasite fazlası da ayrıyeten ayrı bir sıkıntı. İşte, 320 kişilik bir yerde 402-406 kişinin kalmasının ne kadar sıkıntı oluşturduğunu görüyoruz.
Doğubeyazıt'a da yeni cezaevi yapılıyor. O da yine müteahhitten kaynaklanan, iki defa iptal olmuş, inşaatı başlamış. Iğdır'da da yeni bir tane planlanıyor doğrusu. Her yerde olduğu gibi buralarda da su sorunu vardı, su problemi. Ağrı Cezaevinde hem kuyudan su temin ediliyor hem şehir şebekesinde. Şehir şebekesinden kaynaklanan eski tesisattan dolayı paslı su gelmesi, zaman zaman kesilmesi, kış şartlarının çok yoğun olmasıyla zaman zaman donma da meydana geliyor. Doğubeyazıt'ta sıcak su problemi vardı, istedikleri zaman veya her zaman alamıyordu, haftada bir defa alınıyordu.
Gıda sorunu, Doğubeyazıt'ta özellikle gıda kalitesinin iyi olmadığını belirttiler yiyeceklerle ilgili. Doğubeyazıt Cezaevinde psikolog ve sosyal hizmet uzmanı yoktu. Aile hekimi de -tabii, nüfusu az olduğu için- olmadığı için zaman zaman gezici aile hekimleri gelip muayeneler yapmış. Sevk edilmesi gereken hastalar da Doğubeyazıt Devlet Hastanesine sevk edilmiş.
Bütün cezaevlerinde ortak talep telefon görüşmesinin yetersizliği. Haftada on dakikadır. Her yerde olduğu gibi, Ağrı, Doğubeyazıt ve Iğdır'da da ayın talep vardı. Bu sürenin uzatılması veya haftada iki defa olma imkânı olabilir mi diye talepler vardı. Tabii, İran'a sınırdaş olduğumuz için özellikle mektuplarda problem çıkıyormuş. Farsça mektuplar yazıyor, Farsça bilen yetkili olmadığı için mektuplar gönderilemiyor veya iletilemiyor, o konuda ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Her 3 cezaevinde de İranlı, Türkçe bilmeyen, Farsça mektupları gelen insanlar vardı, ortak bir talepti.
Cezaevinin personelinin talepleri vardı, her cezaevinde olduğu gibi infaz koruma memurları ve diğer personel özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda talepleri vardı. Iğdır'da da personel yetersizliği vardı, belki Addurrahim Bey o konuya daha ayrıntılı girer.
Evet, son olarak, Sayın Başkanımız söyledi, bugün son toplantımız. Başkanımızın ve onun gibi üçüncü dönemi olan arkadaşlar var, benim üçüncü dönemim olamasa da iki dönem ama müracaat etmedim adaylık için. Ben de eğer bir hak varsa hakkımı helal ediyorum, sizler de helal edin, sizleri seviyorum.
Teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum.