DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Evet, şu anda. toplumda bu konuda çok büyük bir talep var. Dolayısıyla "sicil affı" denilen bu konuya hiçbir milletvekili, hiçbir siyasi parti karşı çıkamaz. Yani toplumda bunun siyaseten bir bedeli olacak, bunun hepimiz farkındayız fakat bunu söyledikten sonra şunu da söylemem gerekiyor: Sonucu zero sum game olan lüzumsuz bir yasa, gerçekten lüzumsuz bir yasa.

Sayın teklif sahibi milletvekili kardeşim, arkadaşım gerçekten bu nasıl uygulanacak? Biz, burada "Kanunu yaptık, sicilleri dikkate alınmaz." diyoruz

Şimdi, İstanbul'daki, Bankalar Birliği nezdindeki bilgisayarlardaki bizim burada düzenleme yaptığımız şekildeki tarihler arasındaki yapılan işlemler oradan silinecek mi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Silinmeyecek.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, siz tutanaklara geçirin görüşünüzü.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Lütfen bir izin verin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tabii ki.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Dolayısıyla silinmiyor bu, silinmeyecek. Biz, 2009 yılında bunu yaptık, o zaman bu merkez Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasındaydı ve biz başımızı kaldıramadık. Vatandaş diyor ki: "Benim sicilim affedildi, bu kaydın olmaması lazım ama ben bankaya gidiyorum, banka müdürü ekranı açıyor, orada görüyor. Diyor ki 'Senin şu tarihte çekin şöyle olmuş, senedin böyle olmuş.' Siz bunu silmediniz mi?" Veyahut da biz, banka genel müdürlerine o zaman dedik ki "Ya, bunun uygulamasını..." Yani biz, baştan buna zaten karşı çıkmıştık, oradan böyle bir yasanın olmaması gerektiğini söyledik. Yani böyle bir yasa aslında şunu söylüyor: "Süleymaniye Kütüphanesini yak." diyor, efendim, Osmanlı arşivlerini yak der gibi bir şey. Yani 1952 yılında kurulmuş, Türkiye'nin finansal tarihini gösteren, orada araştırma yapacak araştırmacılara böyle bir imkânı ortadan kaldırmak gibi bir şey. Yani bu yapılsa bile bunu silmek hiçbir zaman doğru değil çünkü ülkenin finans tarihini görüyorsun oradan, bir şeyler yazılacak çizilecek vesaire. Dolayısıyla bu gerçekten sonucu sıfır olan bir yasa ve bu insanlara bir taraftan "Sicilini sildik." diyoruz aslında silinen vesaire olan bir şey yok ve insanlara ilave masraf çıkartıyoruz yani bununla iletişimi nasıl kurarız bilmiyorum. Biz kanun teklifi verdik ama şahsen ben imzalamadım, arkadaşım imzaladı fakat hiçbir siyasi parti, hiçbir milletvekili de bunun karşısında duramaz. Şu anda böyle bir beklenti var ama vatandaş şöyle düşünüyor, diyor ki: "Bu kanun çıktı, benim çekimle ilgili bu kayıt silinecek." Hayır, böyle bir şey mümkün değil, doğru da değil. Dolayısıyla, ne yapıyoruz? Sonucu sıfır olan ve aslında şu anda yaptığımız konuşmalarda harcadığımız enerjinin, tükettiğimiz enerjinin, içtiğimiz çayın ve bu kanun için harcadığımız bütün masrafların millî gelire masraf yazılıp düşülmesi lazım.