CAHİT BAĞCI (Çorum) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında çok fazla konuşacak bir husus yok ancak bir hususa ben de katkı vermek istiyorum. Az önce Sayın Hasip Kaplan da ifade ettiler, bölgemizde, Türkiye'de, ülkemizde sınır ticaretiyle ilgili durumu biraz gözler önüne sermeye çalıştı. Ben de öğretim üyeliği yaptığım dönemde Ağrı, Van, Hakkâri bölgesinde sınıra yakın köylerde sosyolojik araştırma yapan birisi olarak konuşuyorum. Açıkçası, uzun yıllardır, nesilden nesile aktarılan, hayvancılığın yanında bölgede ikinci bir can suyu olarak görülen temel geçim kaynağı olarak görülen bir faaliyettir aslında burada yapılan ticaret bir anlamda. Hukuken tabii ki biz bunu kaçakçılık olarak ifade ediyoruz ama onlarca yıldır süren bir faaliyeti, ticari bir faaliyeti biz, sınır ticareti tanımı içerisinde bir yerlere oturtarak, bir anlamda, bavul ticareti tarzı bir kapsama dâhil edebilir miyiz diye düşünüyorum. Aksi takdirde, bu bölgelerde nüfusun hayatta kalabilmesi son derece zor. Dönemsel olarak İran'dan Türkiye'ye, Türkiye'den de İran'a mal geçişlerinde farklılıklar yaşanıyor, biz bunları da tespit ettik. Örneğin çay, sigara ve akaryakıt gibi hafif ürünlerin Türkiye'ye girişi ve Türkiye'den cam ve kumaş gibi ürünlerin de İran'a geçişi ve daha sonraki dönemlerde de özellikle 2000'li yılların başında "receiver" ve uydu anten geçişlerinin sınırda çok sayıda olduğunu gördük. Bu bölgenin ayakta durabilmesi için, hayat bulabilmesi için, yaşamın devamı için de bu tanımlamanın sosyolojik olarak da yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini, bölgede yaşayan insanların yararlanabileceği bir kapsam içerisine alınmasında yarar olduğunu düşünen birisiyim.

Sayın Bakanım, bu hususu tekrar takdirlerinize, değerlendirmelerinize sunmak istiyorum.

İkinci husus da üretilen ürünlerin dış ticaret rakamlarına yansımasıyla ilgili. Örneğin, kendi ilim Çorum'da dış ticaret rakamlarında şirket merkezlerinin farklı merkezler veyahut da pazarlama birimlerinin farklı yerler olması nedeniyle dış ticaret rakamlarımız son derece düşük gerçekleşmektedir, yaklaşık 181 milyon dolar civarında hesaplanan Çorum'un ihracat rakamlarının 2 katı olması gerektiğini düşünüyoruz çünkü üretilen ürünlerin, özellikle tekstil ve seramik tarzı ürünlerin büyük ölçüde pazarlama birimlerinin İstanbul'da ve gümrüklemesinin de İstanbul'da olduğunu görüyoruz. Acaba dış ticaret rakamları hesaplanırken menşe kuralı yani ürünün üretildiği yer, Türkiye içerisindeki yer dikkate alınabilir mi? Bu durum, hem dış ticaret işlemlerinde tahsil edilen vergilerin bizim ilin gelişmişliğinin hesaplanmasında bir farklılaşmaya neden olacaktır düşüncesindeyim.

Bu hususu da belirterek, ben bütçemizin Bakanlığımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum ve Sayın Bakanımıza da başarılar diliyorum.