HASAN KALYONCU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Hocam, sunumunuz için teşekkür ediyorum, faydalandık. Fakat aslında ben, sizin makaleleri de okudum orada çeşitli önerileriniz de vardı; Komisyonda onları paylaşmış olsaydınız daha iyiydi. Yani bu öneriler kısmı, bizi yönlendirecek kısım oralar.

PROF. DR. İLKAY DELLAL -

Sürem yetmedi.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Yok, diğerlerinden ziyade yani...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hayır, söyle olabilir: Hasan Bey, soru sorarsan onları da cevap olarak ileride bir rapor eder.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Onları zaten, onu söyleyeceğim

Sayın Başkanım, o önerilerinizi rapor olarak Komisyona gönderirseniz iyi olur, yani yönlendirici olur. İlla soru olarak sormamıza gerek yok, bizim sorularımıza ek olarak önerilerinizi de gönderirseniz Komisyon çalışmaları açısından iyi olur.

Şimdi, bitkisel üretimde iklim değişikliğinin etkilerini anlatmışsınız fakat orada bir eksik var. Şimdi, en önemli şeylerden bir tanesi tozlaşmada uyumsuzluk. Havaların ısınması sebebiyle tozlaştırıcıyla tozlaşan bitki arasında bir uyumsuzluk söz konusu olabilir çünkü böcek faunası değişecek. Bu, özellikle bitkisel üretimde bizi en fazla zorlayacak işlerden bir tanesi. Bir de artan sıcaklıklarla beraber bu tozlaştırıcıların bölgelerde nasıl değişeceği konusunun aslında araştırılması gerekiyor, bu çok önemli. Bu durumun bitkisel üretimi nasıl etkileyeceğinin de ortaya konulması gerekiyor. Yani istilacı türler var, böcek faunasında değişimler var, böcek faunasında büyük bir yok oluş da olabilir Türkiye'de ısıya bağlı olarak.

Bir başka durum meyve yetiştiriciliği, özellikle Akdeniz ve Ege, İzmir, Manisa, o bölgelerde şu anda üretilen meyvelerin kış soğukluğunu yakalayamadığı zaman meyve vermeyeceğini biliyoruz yani meyvelerin meyveye dönüşmesi için, meyveye durabilmesi için böyle bir şey olması gerekiyor. Bu durum çalışmalarda değerlendiriliyor mu? Çünkü şu anda mevcut meyvelerimiz meyve vermemeye başladıysa bulundukları bölgelerde bir değişim söz konusu olması gerekiyor; bu meyvelerin başka tarafa aktarılması ve bunların yerine de üretimi yapılacak meyvelerin planlanması gerekiyor.

Bir başka sorum, bu kırsal bölgelerdeki nüfus azalımından bahsettiniz, bir de çiftçilerin küresel ısınmayla beraber daha çok şehre yönelme durumu var veya "Bitki, üretimde değişmeye giderim." gibi orada sorduğunuz sorulara çeşitli yüzdelerle cevap aldınız. Peki, kırsalda kalmayı tercih ettirecek projeler veya planlamalarla ilgili bir çalışmanız var mı? Mesela bizim, Milliyetçi Hareket Partisi olarak 1969'dan bu tarafa gündemimizde olan ve gelişerek getirdiğimiz "tarım kentleri" hatta bu son dönemde bunu "dirençli tarım kentleri" olarak yine yeniledik ve bununla ilgili çalışmalarımız da var. Yani tarım kentlerinin kurulmasıyla birlikte kırsal nüfusun daha iyi hizmet alarak, daha iyi tarım uygulamaları yaparak bölgede kalması sağlanabilir mi? Çünkü tarım yapılamadığı zaman iklim değişikliğiyle, ısınmayla beraber göçler de ülkemizi en fazla zorlayacak alanlardan biri. Ondan dolayı, bu tür çalışmalar, desteğin daha iyi aktarımını sağlayacak çalışmalar veya önerilerle ilgili herhangi bir çalışma var mı? Ben araştırdığım kadarıyla -çok fazla da bulamadım- 3 5 tane çalışma buldum, alanımız olmadığı için belki bizim bilgimiz yoktur bu konuda.

Ayrıca, iklim değişikliğine göre bitki, ürün desen değişimi planlaması On Birinci Kalkınma Planı'nda var, İstilacı Türler ile İlgili Mücadele Eylem Planı da On Birinci Kalkınma Planı'nda var. Hobi bahçeleriyle ilgili güzel bir kanun çıkarıldı, o da hobi bahçelerinin yayılmasını durdurduğu, tarım topraklarının korunması açısından da önemli.

Teşekkür ediyorum.