KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET ÜNAL ÇEVİKÖZ (İstanbul) - Sayın Başkan, çok teşekkür ederim.

Sayın Bakan Yardımcısı, Sayın Büyükelçim; çok çok teşekkür ederiz. Gayet kapsamlı bir sunuş yaptınız. Hemen hemen önümüzdeki yol haritasının da opsiyonlarıyla birlikte ne şekilde olacağını anlattınız.

Şimdi, sizin anlattığınız konular aslında Türkiye ile Avrupa Birliği arasından daha ziyade yürütme boyutunu ilgilendiren kısımlar. Biz parlamenterleriz ve biz yasamayız ve bu da bir Avrupa Birliği Uyum Komisyonu. Biz nasıl işlevsel olabiliriz? Çünkü Avrupa Parlamentosu yeni bir rapor hazırladı ve bu rapor çok yakında oylanacak, on gün kadar sonra. Çok vahim bir rapor, yani belki de şimdiye kadar Türkiye'yle ilgili olarak hazırlanan en ağır raporlardan biri. Diyeceksiniz ki: Avrupa Parlamentosunun kararları bağlayıcı değil, sadece birer tavsiye niteliğinde. Dolayısıyla, Avrupa Konseyi oradan herhangi bir görev talimatı almıyor, bu daha ziyade siyasi bir değerlendirmeye tabi oluyor. Fakat önemli olan Avrupa Parlamentosunun yaptığı işler veya çıkardığı raporlar kamuoyu oluşturuyor ve kamuoyu da o yürütme erkine -Avrupa Konseyine olsun veya Komisyona olsun- çok ciddi etki edebiliyor. Bunun yansımalarını görüyoruz. Yani en son zirveden önce de Avrupa Parlamentosundan raportörlerin bir çıkışıyla birlikte zirve bildirisinde, örneğin Türkiye'yle ilgili insan hakları meselesi bir madde olarak eklendi.

Şimdi, biz, aslında parlamenterler olarak bir şey yapmalıyız ve bu kamuoyunun bu şekilde yönlendirilmesini engellemeliyiz. Avrupa Parlamentosuyla ilişkilerimizi bir şekilde canlandırabilmeyiz. Tabii, bizim kendi iç meselemiz, kendi içimizde de elbette aramızda da tartışmamız gereken bir konu ama sizin, bize bu konuda tavsiyeleriniz nedir?

DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI VE AVRUPA BİRLİĞİ BAŞKANI BÜYÜKELÇİ FARUK KAYMAKCI - Çok teşekkür ederiz.

Şimdi, tabii, Meclisimizin yapabileceği birçok şey var ve aslında yapıyor da. Bir tanesi mevzuat çalışmaları. Biz 2021-2023 dönemini kapsayacak şekilde, aslında Türkiye'nin Avrupa Birliğine katılımı için ulusal eylem planımızı hazırladık, tüm kurumlarımızın katkılarıyla. Bunların büyük bir kısmı önümüzdeki haftalarda, aylarda farklı komisyonlarımızın ve AB Uyum Komisyonumuzun gündemine gelecek. Tarımdan sağlığa, tüketicinin korunmasından çevreye kadar birçok konuda Avrupa Birliği müktesebatına uyum çalışmaları var. Dolayısıyla, burada gerek AB Uyum Komisyonumuzun, gerek diğer komisyonların katkıları çok çok yararlı olacak.

İkinci konu: Avrupa Parlamentosuyla ilişkiler önemli söylediğiniz gibi. Evet, Avrupa Parlamentosunun yıllık raporu bir tavsiye kararı ama katılıyoruz. Avrupa Parlamentosu sonuçta 450 milyon AB vatandaşını ve AB'deki çeşitli siyasi akımları içeriyor. İşte, en sağından, en soluna, yeşilinden liberaline kadar. Dolayısıyla, onları da gerektiği ölçüde dikkate almak durumundayız. Bizim zaten Avrupa Parlamentosuyla kurumsallaşmış bir yapımız da var; Karma Parlamento Komisyonumuz. Ancak bildiğiniz gibi Karma Parlamento Komisyonunda Avrupa Birliği tarafı, AP tarafı gerekli kıvraklığı gösteremedi. Almanya'yla dostluk grubunda yaşadığımız sorunu maalesef Karma Parlamento Komisyonu bağlamında yaşıyoruz ve bu Karma Parlamento Komisyonumuzun etkin çalışmasını engelliyor ancak KPK'yi istediğimiz kadar çalıştırmıyoruz diye duramayız, nitekim durmadık da. Avrupa Parlamentosundaki 2 tane grup var. Bir tanesi Türkiye Dostluk Grubu, bir tanesi de Türkiye Forumu. Türkiye Dostluk Grubu bizimle daha yakın çalışıyor. Türkiye Forumu da bence yararlı bir forum. Orada da çok çeşitli tartışmalar var. Yani daha öncede zaten bunları değişik komisyonlarda görüşmüştük. Benim önerim şu: Karma heyetlerimizin düzenli olarak Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu sırasında AP'li üyeleri ziyaret etmesi ve onlarla istişarelerde bulunması önemli. Tabii ki, siyasi partilerimizin farklı görüşleri olacaktır, değişik konularda farklı duruşları olacaktır ancak Türkiye'nin Avrupalılığı ve Avrupa Birliği tam üyeliğimiz konusunda ortak bir duruş sergilemek kaçınılmaz. Dolayısıyla, eğer böyle bir anlayış geliştirilebilirse, ki geçmişte bunu yaptık. Ben daha önceki görevlerimde Brüksel'de, Strazburg'da görev yaparken birçok parlamenterimize, farklı siyasi partilerden destek olduk bu tür çalışmalarında. Bunu tekrar yapabiliriz. Türkiye Forumu ve Dostluk Grubuyla etkinlikler düzenlemeye devam edebiliriz ama bunun yanı sıra yine etkili Avrupa Birliği üyesi ülke parlamentolarında da çalışmalarda bulunmak önemli. Ben her zaman şunu söylüyorum: Türkiye'nin AB üyelik sürecinde en önemli alanlardan bir tanesi de Avrupa siyasi parti aileleri arasındaki dayanışma. Yani Türkiye'nin sağ partilerinin, işte, Avrupa Halk Partisi grubunda veya işte, biraz daha ulusalcı olan diğer gruplarda, sağ, ulusalcı gruplarda, keza Türkiye'nin sol, sosyalist partilerinin, Avrupa Sosyalist Partisi çatısı altında veya Avrupa solu altında, yeşil partilerin, liberal partilerin yine Avrupa partileriyle çok yakın çalışması önemli. Biliyorsunuz, her Avrupa Birliği Zirvesi öncesinde Avrupa siyasi partileri toplanıyor ve zirve öncesi partilerinin yani aile partilerinin Avrupa Birliği Zirvesinden beklentilerini ortaya koyuyor ve bunu zirve sonuçlarına da yansıtmaya çalışıyor. Dolayısıyla biz tüm siyasi partilerimize Avrupa siyasi parti aileleriyle yapacakları temaslarda da destek olmaya hazırız gerek üye ülkelerde gerek Avrupa Parlamentosundaki temaslarda. Keza Avrupa Birliği Uyum Komisyonları veya AB Komisyonları üye ülkelerin parlamentolarında da mevcut. Bu komisyonlarla zaman zaman gerek COSAC adı altında gerek diğer toplantılarda bir araya gelmekte fayda var. Yine Avrupa Parlamentosu Başkanı ve üye ve aday ülke parlamento başkanlarının bir araya geldiği forumlar var. Buralarda da etkin bir şekilde yer almakta fayda var.