KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, bir şeyler vardı da en sondan başlayalım.

Şimdi, biz iklim değişikliğini durdurmak için bu Komisyonu kurmadık, öyle bir ihtimal de söz konusu da değil; dünya genelinde ülke olarak bu olayda katkımız yüzde 1. Fakat bize maden de lazım, bize orman da lazım; bizim bunları sürdürülebilir bir şekilde yönetmemiz gerekiyor. Yani, şimdi, çevreye zarar veriyor diye Ankara'yı buradan kaldırma ihtimalimiz yok. Bizim altına da ihtiyacımız var, diğer şeylere de ihtiyacımız var.

Şimdi, Sayın Genel Müdür Yardımcım demin anlatırken rehabilite alanlarını gösterdi; herhâlde bu, sizin Bakanlığınız döneminde bir kanunla şeye alındı.

ORMAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ÇELİK - Evet.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, maden çıkarılan alanlarda -zaman zaman televizyonda da görebilirsiniz- organik tarım yapılan alanlar da var, orman alanları da var; yeşillendirme, peyzaj çalışmaları buralarda devam ediyor.

Şimdi, şöyle yapmak gerekiyor: Madeni çevreye en az zararla çıkarmak gerekiyor yani bu ülkenin buna ihtiyacı var; birincisi bu. Yani biz iklim değişikliğini burada konuşurken ülkede bunun etkilerine karşı, Türkiye'ye etkilerine karşı nasıl önlemler alabiliriz konusu var.

Mesela, orman yangınları... Orman yangınları eskiden böyle değildi galiba, şimdi Türkiye'nin her yerinde çıkabiliyor. Yani ben Trabzonluyum, çocukluğum da orada geçti, ben hiç yangın görmedim Trabzon'da ama şimdi Trabzon, Artvin...

ORMAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ÇELİK - Üç yıldır...

HASAN KALYONCU (İzmir) - Evet, üç yıldır oluyor ve bu, iklim değişikliği sonucunda sıcaklığın artmasıyla bağlantılı bir durum.

Şimdi, buna karşı orman teşkilatının nasıl önlemler aldığı önemli. Şimdi, orman yangınları... Yıldırım kaç kere düşüyor demiştiniz?

ORMAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ÇELİK - Bir alana 2.500 adet.

HASAN KALYONCU (İzmir) - 2.500 adet yıldırımdan daha beteri var, bu alçak terör örgütleri ormanlarımızı yakıyor. Yani buradan lanetliyorum. Zaten saldırdıkları her şey bizim değerlerimiz, ormanlarımıza da saldırıyorlar, bunların da önüne geçmek gerekiyor.

Şimdi, iklim değişikliğine bağlı olarak, mesela, şimdi -Meteoroloji Genel Müdürlüğü sunam yaptı, ondan önce suyla ilgili, su kaynaklarına etkisiyle ilgili sunum yapıldı- hem sıcaklık hem yağış rejimi değiştiğinde ormanların buna ne kadar dayanacağı veya dayanıklılık süresinin nereye kadar gideceği hesaplandı mı? Mesela "sedir ormanları" denildi, Antalya Elmalı'daki Çığlıkara, sedir ormanlarının yoğun olarak bulunduğu bir millî park. Avlan Gölü'nün suyunun azalması sebebiyle orada kurumaların başladığı söyleniyor. Şimdi, bu tip şeylerde Genel Müdürlük buna karşı önlem ve eylem planı hazırladı mı?

Yine, tarımda ürün desen değişiminde olduğu gibi... Mesela, şimdi, biz kurak alanlarda üretim olarak suya az ihtiyacı olan bitkiler düşünüyoruz ya, ormanlarda da bu şekilde bir dönüşüm düşünülüyor mu veya farklı türlerin çalışması yapıldı mı? Yani ormanlarda ürün desen değişimi gibi bir çalışma da var mı? Yani böyle bir şeyle karşılaşırsak ormansız kalmak yerine, yerli türlerin haricinde buraya uyumlu türler olabilir mi?

İkincisi, bir diğeri, şimdi, On Birinci Kalkınma Planı'nda "İstilacı Türler Ve Patojenlerle Mücadele Eylem Planı" diye bir eylem planı var, eylem planlarından biri bu. Buna bağlı olarak, şimdi, sıcaklık arttığında bizim böcek faunamız değişecek ve farklı patojenler gelecek. En azından bu çevrede var olanları önceden belirleyip -mesela, Gürcistan'dan Karadeniz'e giriş yapan böcekler var- bunlara karşı mücadele eylem planı oluşturuluyor mu?

Yine, iklim değişikliğiyle bağlantılı olarak, gelen istilacı türlerle ilgili gümrüklerdeki, oradaki uzman kadroları değiştirmeyi düşünüyor musunuz yani böyle bir talebiniz var mı?

Üçüncüsü, endemik alanlar, mikroklimalar bizim için çok önemli. Mesela, Karadeniz'de turunçgiller -mandalina, portakal- yetiştirmemizin sebeplerinden biri bu mikroklimalar. Bu mikroklimalarda ısınma ve yağış değişiminden sonra oluşabilecek durumlar ne? Yani, yine, simülasyona bağlı olarak gelecekte bu durum ortaya konulup buna karşı da önlem alınması gerekiyor. Mesela, sayın vekilimin demin sorduğu ağaçlarla ilgili bir alan. Mesela, geçen bunu, botanik bahçelerini Meclis konuşmamda da gündemime aldım, orada da ifade ettim. Millî botanik bahçesi şu anda kuruluyor. Bu tip yerlerde ağaçlara özel... Mesela, endemik alanda bir ağaç türü yok olacaksa onu botanik bahçelerinde yaşatma durumumuz söz konusu. Mesela, İngiltere'de "Kew Gardens" var, dünyanın en büyük botanik bahçelerinden biri, tropik ağaçları da içerisinde barındırabiliyor. Yani buna göre, Türkiye'de çok fazla endemik bitki var. Özellikle, bunların büyük bir çoğunluğu tıbbi ve aromatik bitkiler, bu da orman alanları içerisinde yer alır, almakta. Bunlarla ilgili, iklim değişikliği ve sıcaklık artışıyla ilgili bu alanların korunmasına yönelik bir eylem planı mevcut mu? Bunlar çok önemli konular. Mesela, bu çam kese böceği oldukça büyük hasar veriyor. Bununla ilgili şey daha giderilmedi herhâlde, tam olarak kontrol altına alınmadı herhâlde?

Şimdi, bizim çevremizde var olan böcek faunasının ülkemize gelme durumu var. Bunu sucul alanlarda yaşıyoruz. Mesela, en fazla gündeme gelen balon balığı ama bu, küresel ısınmadan kaynaklı, sular ısınınca bize doğru yönelişteler; böcekler de aynı şekilde gelecekler ve sınır olduğumuz yerlerde yaşayan böcek faunaları incelenip bunlarla, istilacı olabileceklerle mücadele edebilmemiz gerekiyor. Şimdi, neden istilacı? Avcısı bizde yok. Avcısıyla beraber gelirse istilacı olmuyor yani ya avcısını bulup getireceksiniz ya da istila edecek.

ORMAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ÇELİK - Evet.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Bir de son olarak yine, şehirlerdeki duruma geleceğim. Şehirlerde bizi bekleyen, küresel ısınmayla beraber ısı adaları oluşumu ve ısı artışı. Şimdi, havalar ısındığında, özellikle klimalar daha fazla kullanıma girecek ve şehir dışarıdan zaten 1-2 santigrat derece ısı olarak yüksek olacak. Bu ısınmadan kaynaklı yükseliş şehirlerde daha fazla olacak. Burada hava koridorları oluşturulması gerekiyor yani şehir plancılarının bunu yapması gerekiyor, ısıyı dışarı taşıyacak yerler yapması gerekiyor fakat ormanlık alanlarla ilgili veya yeşil alanlar oluşturulduğu zaman bu ısıyı bertaraf edecek yeşil alanların da şehir içlerinde yerleştirilmesiyle ilgili sizin bir çalışmanız var mı? Daha çok belediyelerin işi oluyor da Sayın Bakanım demin Genel Müdürlük olarak farklı yerlere de girdiğinizi söyleyince aklıma geldi, bunu sormak istedim. Yani bu yapılabiliyorsa şehirde ısı alanlarının da ortadan kaldırıp vatandaşımızın daha rahat yaşam sürmesi için bu tip alanları da değerlendirmemiz gerekiyor. Zaten karbon emilimini söylemiştik.

Teşekkür ediyorum.