BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum.

Kurumun değerli yöneticileri, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, Sümer Holding... Şimdi, Türkiye'de şirketlere şöyle bir baktığımız zaman, maalesef yüz yıllık şirketimiz yok denecek kadar az. Yani dünyada şirketler hep geçmişleriyle anlam kazanıyor, işte yüz yıllık şirket, iki yüz yıllık şirket gibi ama maalesef, Türkiye'deki şirketlerin ömrü, yüz yılını tamamlayan şirket sayısı yüzde 5'i, yüzde 10'u geçmiyor.

Şimdi, Sümerbank da 1933 yılında kuruldu. Hepimizde bir hatırası olan, bu salondaki herkesin "Sümerbank" dendiği zaman muhakkak sempati beslediği, çünkü geçmişte hakikaten çok ciddi hizmetleri olan, bu sadece ekonomiye olan katkıları değil, bugün -biliyorum ben- Sümerbank fabrikalarında tiyatroların olduğunu ve buna benzer değişik sosyal faaliyetlerin olduğunu yani toplumun tamamını kucaklayan bir yapısı vardı, belki cumhuriyetin ilk yıllarında da bu görevlerini icra etti. Bu tür köklü kuruluşların marka değerleri yüksek, muhakkak değerlendirilmesi lazım ama maalesef, işte 2000'li yılların başından beri Kurum sıkıntı içinde.

Şimdi, son yıllarla ilgili rakamlar burada, diyor ki: İşte 2017 yılında 13 milyon, 2018'de 10 milyon, 2019'da da 30 milyon lira zarar etmiş. Aslında bunlar -zarar deyince tabii- gelir ve giderlerini, gelirlerini düştükten sonra ortaya yere çıkan rakamlar diye ben algılıyorum. Mesela, sizin 2017 yılında 1 milyon 8 bin lira redevanstan, 5 milyon 428 bin lira kira gelirleriniz var; yine 2018'te 1,363 ve 3 milyon 826 bin kira geliriniz var. Yani 2019 yılını analiz ettiğimiz zaman, 30 milyon zarar ettiniz, 8,5 milyon da geliriniz olduğuna göre, gerçek manada demek ki 39 milyon zarar ettiniz yani zarar 39 milyon, 9 milyonunu buradan karşıladınız, 30 milyon da zarar hanesine yazdınız. Bu ne kadar gidecek? Bununla ilgili hiç kimsenin bir bilgisi yok.

E, takipteki alacaklar var. Bunlarla ilgili bir iyileştirme var mı Sayın Genel Müdürüm? Yani yıllara yönelik... Bence sunuş konuşmanızda şunu söyleyebilirdiniz: İşte, biz, 2017'de bu kadar, 2018'de şu kadar bu tahsilatlardan elde ettik veya bir hedefimiz var, biz bu alacaklarımızı 2022 yılı sonu itibarıyla... Yani böyle bir takviminiz var mı? Bu alacakları ne zaman sonuçlandırmayı düşünüyorsunuz? Böyle bir takvim var mı? Sorumun biri bu.

İki, eğer tahsil edilemeyecek durumda ise bunu varlık şirketlerine de satmak mümkün çünkü bunları tahsil edemiyorsanız avukatlara ödediğiniz para da ciddi rakamlara ulaşıyor demektir. Yine, buna paralel olarak, Sayın Kemal Zeybek Bey'in de söylediği gibi, yani bu tür belli varlıkları olan şirketler birbirleriyle birleştirilebilir. Yani aynı alanda faaliyet gösteren bir başka KİT'imiz varsa, anonim şirkettir, hisselerinin tamamını diğer şirket aldığı zaman otomatikman bu şirketler birleşir. Çünkü böyle gitmesinin, devlete bu sene... Her geçen yılda da rakam 2 katına çıkıyor. İşte, mesela, 2017'de, 2018'de 10 milyon olan, 2019'da 30 milyon. Şu an, 2020 ve 2021 rakamlarını da verirseniz memnun oluruz. Yani 2020'de zararımız ne kadar, 2021 yılı için öngördüğünüz bir zarar rakamı var mı? Bütün bunları topladığımız zaman, işin hiç de iyiye doğru gitmediğini zaten görüyoruz. Dolayısıyla, bu manada bir birleşme söz konusu olabilir mi? Olursa zaten gayrimenkulleriyle beraber bir başka şirkette değerlendirilmiş olur.

Yine, buna benzer, tabii, personel maaşları... Bize ulaşan rakamlar inanılmaz yüksek. Şimdi, çalışmayan bir kurum var ama 11 milyon ile 25 milyon arasında maaşlar var. Başka kurumlarda görevlendirilen elemanlar var, görevlendiriliyor ama maaşları yine kurum tarafından ödeniyor. Dolayısıyla, önümüzdeki dönem içerisinde görevlendirme yöntemiyle gönderdiğimiz elemanların tamamını kalıcı olarak gönderebilir miyiz? Bununla ilgili bir çalışmanız var mı? Tabii, kalıcı olarak gönderdiğiniz zaman, Sümerbanktaki çalışma şartlarıyla -hani yatay, düşey geçince- o şartları sağlayacak da Türkiye'de fazla bir kurum var gibi durmuyor ama buna da bir şekilde bir çözüm üretmemiz lazım. Buradaki konuştuğumuz şirketler, tüyü bitmemiş yetimin hakkı bu. Yani burada hepimiz aynı taraftayız. Görünen o ki zaten şirket hukuken orta yerde var ama ekonomik olarak böyle bir şirket yok hükmünde gibi bir şey. Yani bir an önce bunun tasfiye edilip, adı da bir markadır, bunu da yine bir paraya tahvil ederek bu borçların tasfiyesi mümkün mü? Bununla ilgili bir hedefiniz var mı diyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde de bunlardan kurtulmuş olarak, yani her seferinde geriyi tekrar etmek değil de bu Komisyonun bir adım atmış olması lazım, bir hedefi olması lazım. Yani bütün şirketlerde, gerek özelde gerek devlette şirketlerin beş yıllık hedefi, on yıllık hedefi... Yani en azından sizin burada bir tane hedefiniz var, bence o da alacakları tahsil edip bu işten bir an önce kurtulmak. Eğer bu gecikiyorsa -önerimin altını aynen çiziyorum- aynı alanda faaliyet gösteren bir başka KİT'le birleştirilmesini burada teklif ediyorum.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.