KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanlarım; hepinize başarılar diliyorum, kolay gelsin.

Aslında Hüseyin Ağabey'in söylediklerinin bir kısmına katılıyordum ama Turizm Bakanlığıyla ilgili kısımda -bu sektörün içinde olduğumuz için karşılıklı Hüseyin Ağabey'le- bir iki konuda ben de konuşmak istiyorum.

Seyahat acenteleriyle ilgili çıkan kanun 1970'li yıllarda çıkmış bir kanun, o günden bu yana kadar bir revize olmamış. Eğer -Sayın Bakanla, biliyorsunuz, ne ortaklığımız var ne de başka bir şeyimiz var, Hüseyin Ağabey sen benden eski tanırsın ama- Sayın Bakan bu konularla ilgili çalışmadı veya ilgilenmedi dersek çok haksızlık yapmış oluruz. 12 bin seyahat acentesi kendi arasında anlaşamıyor ki bir ortak kanun çıkaralım. Türkiye turizminin çok, büyük problemleri var. Mesela, takdir edersiniz, şu an yurt dışından o kadar çok bir kuruş vergi vermeden oda satılıyor ki. Yabancı firma şirketleri... Hepinizin bildiği bir isimden bahsediyorum, "Booking" mesela. Bir kuruş vergi vermez Türkiye'de ama binlerce oda satar. Yalnızca Antalya'da her sezon 30 bine yakın evin odası vergisiz, kayıtsız kuyutsuz satılır. Aslında turizmle uğraşanların, bizlerin uğraşmamız gereken konu budur. İkincisi, Hüseyin Ağabey, sen de bakan olsan, diğer arkadaşlarımız da bakan olsa veya buradaki oturan herhangi bir arkadaşımız da Turizm Bakanı olsa turizm alanlarında yapılacak turizm tesisinin Millî Emlak tarafından kiraya verilmesi planlamasına karşı çıkarız. Eğer Turizm Bakanıysak, turizmle ilgileniyor ve son kararı biz veriyorsak, tabii ki bizim karar vermemiz gerekir ki şu anda yalnızca Turizm Bakanlığı ormanlık mesire alanlarında konaklama yapacak tesislerin tahsisini yapıyor, onun dışında bir tahsisi yok. Şu anda...

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Çok kötü bir iş yapıyor ama. Bütün ormanlar talan ediliyor.

AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Ya, bu tartışılır, onun için söylüyorum.

Buradaki problem şu: TÜRKSAT Başkanı da bizim bir değerimiz, Sayın Bakanımız da bir değerimiz. Kendi aralarında anlaşamadıkları konular olabilir veya buna benzer sıkıntılar olabilir. Biliyorsunuz Ajans kurulduğu zaman, yüzde 1'lik bir katkı payı konulacağı zaman sektörle ilgili birçok oyuncuyu komisyona çağırdığımızda kendi aralarında dahi anlaşamadıklarını gördük, böyle bir sektörden bahsediyoruz. O yüzden -sektörün içinden olduğu için biliyorum Hüseyin Ağabey'i- ya, eleştirirken, mutlaka eleştireceğiz... Biraz önce çok yerinde bir şey söylediniz, yurt dışında kendi parasını devlet garantisiyle getiren şirketler bu memlekette olmuştur, yok demek kendi ayağımıza kurşun sıkmak gibi bir şeydir, bunların önlemini alabiliriz. İkinci maddenin dışındaki hemen hemen bütün maddelerde Komisyon olarak aynı görüş birliği içindeyiz. Alanla ilgili 1618 sayılı Yasa'da muafiyette bir değişiklik oluyor, hiçbir problem yok. Zaten Çanakkale Alan Türkiye'de bu konuda yapılan ilk alan yasasıydı, daha sonra yapılan Kapadokya'da orada görülen eksiklikler tamamlanmaya çalışıldı. Bundan sonra bir alan daha olsa her ikisinde görülen alan eksiklikleri de yapılabilir. Eğer bu yap-işlet-devret modelleriyle ilgili, şeffaflıkta, faiz oranlarında ve şirketlerin yapısal işleriyle ilgili bir açıklık yoksa, iktidar tarafı da bunlardan inşallah ders çıkarmıştır, onlar da daha net bilgiler verir. Ben, vicdani olarak biraz önce Hüseyin Bey'in söylediklerine katılmadığım noktaları beyan etmek istedim bu vesileyle. Bundan sonra maddelere geçeceğiz, inşallah el birliğiyle güzel bir şekilde de bunu Genel Kurula indiririz.

Saygılarımı sunuyorum efendim.