| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç ve 21 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3427) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 03 .03.2021 |
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, tabii Seyhan'la ilgili Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karşı Koruma Kanunu 1943 yılında çıkartılıyor. 49 ve 51 yıllarındaki taşkından dolayı DSİ tarafından, burada binası bulunan vatandaşların binası kamulaştırılıyor, arsa bedeli ödenmiyor ve DSİ tarafından başka bir yerde arsa kamulaştırması yapılarak insanlar buraya taşınıyor ve burada bina yapılıyor. Şimdi, ben mi yanlış anlıyorum yoksa burada yazanlarda mı bir sıkıntı var? Şimdi, bir yerinde diyor ki: "Arsa bedeli ödenmemiş." Arsa bedeli ödenmemişse benim buradan anladığım şu: Yani, yeni kamulaştırılan yerden bu vatandaşlara bedava arsa verilecek. Yanlış mı anlıyorum? Eğer böyleyse burada deniyor ki "Burada DSİ tarafından tahsis edilen arazilerin mülkiyetinin rayiç bedeli üzerinden doğrusunun satışının yapılması." Tezat mı var, ben mi yanlış anlıyorum?
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK- Not alsın arkadaşlar.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Bu konuyla ilgili arkadaşlarımız bunu bir not alırsa.
Bir de burada "rayiç bedel" diyoruz tabii. Şimdi, rayiç bedel köylerde gerçek bir rayiç bedel olmuyor yani tarla fiyatları dönümü bin lira, 2 bin lira gibi rayiç bedel, belediyedeki emlakta gözüken bu ama benim kentim Tarsus'tan 2 tane köy bu bölge içerisinde ve bu köyler taşındığı zaman Tarsus şehir merkezine taşınıyorlar. Tarsus şehir merkezine taşınıldığında buraya aynı o köylerin adına mahalle kuruluyor Çöplü ve Kefeli Mahalleleri. Şimdi, buradaki araziler imar planlı araziler ama 2 kat imarlı, şehrin bir kenar mahallesinde çok değerli olmayan araziler ve burada da mahallenin bir tanesinde valilik tarafından o tahsislere göre vatandaşlara tapular veriliyor. O konuda net bir bilgiye ulaşamadım ama muhtemelen bu araziler de bedava veriliyor, o tahsise binaen hak sahiplerine muhtemelen o araziler bedava veriliyor; mahallenin bir tanesinde verilmiyor. Şimdi, burada yaşayacağımız sıkıntı şu olur: Bir, bu konunun iyice bir araştırılması aksi takdirde şimdi birisi bedava arazi alırken öbürüne araziye rayiç bedel dersek imarlı bir alan olduğu için çok yüksek bir rakam çıkacaktır, oradaki yaşayan vatandaşlar zaten çok fakir insanlar yani 1970 yılında veya 60 yılında yapılan o eski "afet evleri" dediğimiz tek katlı, yığma binalarda oturan ve bugün o binaların çoğunluğu da teknik ömrünü normalde tamamlamış olan binalarda oturan insanlar. Bir kere bu konunun çok iyi tahlil edilmesi lazım ve net yazılması lazım. Yani bunun kanun yapılırken net yazılması lazım.
Tabii, hazine arazileriyle ilgili yine bölgemizde... Millî Emlak sorumlumuz herhâlde burada. Bizim Mersin Bozyazı ve Anamur'da Martın 10'u civarı hazine arazilerinin ihalesi var, bir kısım hazine arazilerinin ve burada yatırım teşvik belgesi istenerek ihale yapılıyor ki bu bölgede fabrika falan kurulmayacak, yanlış anlamayın, bir sanayi alanı falan da kurulmayacak. Bu bölgedeki araziler tamamen oradaki köylülerin tarlasının komşusu olduğu, atadan dededen kaldığı, ekip diktiği ve 10-20 dönümlük araziler, büyük bir arazi de yok. Yani bu konuda da biz hem Sayın Komisyon Başkanımızdan... Ben Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nezdinde de ve Millî Emlak Genel Müdürü nezdinde de görüşlerimi belirttim. Bir kere bu ihalenin acil iptal edilmesi lazım yani ayın 10'unda, 9'unda yapılacak olan Mersin'deki hazine arazileriyle ilgili ihalenin iptal edilmesi lazım. Yatırım teşvik belgesi şartının kaldırılması lazım çünkü burası tarım arazisi, hiç kimse gelip buraya organize sanayi bölgesi, fabrika, depo, başka bir şey yapmayacak. Oradaki araziyi Ankara'dan, İstanbul'dan, Diyarbakır'dan, Van'dan gelen vatandaş alacak, muz bahçesi yapacak. Oranın değeri, oraya olan ilginin sebebi bu.
Biz birkaç defa benzer şekilde bu sıkıntıları anlatmamıza rağmen her nedense demek bir tazyik oluyor, Millî Emlak dönüp dönüp buraları satışa çıkartıyor. Konuyla direkt ilgisi yok ama yani burada, Sayın Başkanım, aslında bizim Komisyonumuzda çok detaylı, kapsamlı bir çalışma yapılarak hazine arazileri ve 2/B'lerle ilgili sorunun kökten çözülmesi lazım. Daha önceden birtakım düzenlemeler yapıldı ama bu sorun çözülmüyor. Bakın, sene 1949, sene 2021. Şimdi, düşünün yani bu evlerin sahipleri yok şu anda, bu evlerin sahiplerinden hayatta kalan olduğunu sanmıyorum, evlerin sahiplerinin çocuklarından da hayatta kalan olması o tarihe göre çok mümkün gözükmüyor. Son derece geç kalınan bir düzenleme ama burada bu değerlendirmeler ışığında çalışmaların yapılıp ve bence burada vali başkanlığındaki komisyona bu yetkinin verilmesi, oradaki insanları mağdur etmeyecek... Burada maksat ticari bir maksat değil zaten, maksat vatandaşın problemini çözmeyle ilgili bir maksat. Direkt oradaki komisyonun buna yetkili kılınması ve komisyonun vereceği karara göre tapu devirlerinin bedelsiz olarak, yani tapu alım-satım bedeli de olmadan direkt tahsisle vatandaşlara verilmesi lazım; yapılması gereken bu. Bu noktada, ben hem bürokrat arkadaşlarımızdan hem Komisyon üyesi arkadaşlarımızdan bir hassasiyet bekliyorum; aksi takdirde -yani 1950; yetmiş yılda çözülmemiş- bu yasayı çıkarmamıza rağmen bu sorun bir yetmiş yıl daha yürür, gene çözemeyiz. Çünkü farklı problemler karşımıza çıkacak işin içerisine girildiği zaman. Burada ifraz yapılması gerekecek, belki parselasyon yapılması gerekecek, uygulama görmesi gerekecek; imar planı olan yerde üzerine yeşil alan çizilmiş olan binalar var, başka sorunlar var.
Aynı şekilde belediyeye de bu kanunla, burada hak sahiplerinin konut alanlarının bulunduğu yerlerin imarda bir sıkıntısı varsa bunun da düzeltilerek tahsislerinin yapılması noktasında bir tavsiye veya talimat olarak bir görüş belirtilmesi lazım. Biz bu değişikliklerin mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
Akşehir'le ilgili... Burada daha önceden Koruma Kurulu kararına göre ceza yiyen vatandaşların almış oldukları hapis cezalarının mutlaka iptal edilmesini, buradan Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak talep ediyoruz çünkü bir yıl sekiz ay gibi, 500'e yakın vatandaş buradan hapis cezası almışlar. Şu anda burası sit alanından çıkmış, artık bunların yediği cezanın aslında bir hükmü yok ama 500'e yakın vatandaş da -çok yüksek bir sayı bu bölgeye göre- 500 kişi en ufak bir suç işlese o cezasından dolayı hapse girecek; mutlaka bununla ilgili... Buradaki vatandaşlarımızın almış oldukları bu hapis cezalarının ve devam eden davalarının da düşmesi gerekir çünkü sit alanından çıktığı için zaten suç unsuru ortadan kalkmış oluyor.
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Zaten kanun çıkarsa devam edenler düşer biliyorsunuz, sorun ortadan kalkar.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Suç unsuru ortadan kalkmış oluyor.
Tabii bu finansla ilgili, Karayollarının ve hazinenin kefaletiyle ilgili konu da; bu projelerin mutlaka yapılması lazım yani Kuzey Marmara Otoyolu'nun mutlaka yapılması lazım.
Ben şunu merak ediyorum: Şimdi, Karayolları kefil, Karayollarının başka bir ortağı yok herhâlde. Yani Karayollarının kefilliğiyle hazinenin kefilliği arasında, niye arkadaşlar bu kadar bu olaya... Gene kefil olan Türkiye Cumhuriyet devleti; Bence çok bir şey fark etmiyor burada yani ya Karayolları kefil olmuş ya da hazine kefil olmuş.
Şimdi, arkadaşlarla sabah kahvaltı yaptık. İşte, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bir ihale yapacak, yapacağı ihalede kredi bulacak, kredi kuruluşu mutlaka garanti isteyecek; işte, "Bununla ilgili yardımcı olalım." diye Sayın Bakandan ricada bulunuyorlar 300 milyon, 500 milyon. Gökan Bey ricada bulunuyor; ondan sonra, dönüyoruz buradaki bu projede "Niye buna kefil oluyoruz? Bu proje yapılmasın."
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - O bir kamu yatırımı ama...
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Şimdi biz burada bir tezada düşüyoruz arkadaşlar.
Hayır, o da kamu yatırımı, o başka bir yatırım değil; yani bizim söylediğimiz şeylerde tutarlı olmamız lazım. Madem borçlanmak kötü, öyle değil mi? Borçlanmak kötü, hazinenin kefil olması kötü bir şey; o zaman niye söylüyorsunuz kardeşim!
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Baki Bey, şahsa kefil olmakla...
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sabahki toplantıda diyorsunuz ki: "Belediye borçlanacak, buna kefil..."
HASAN BALTACI (Kastamonu) - Şahsa kefil olmakla belediyeye kefil olmak ayrı şey...
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Şahıs değil kardeşim, yani proje kamunun projesi; bunun hak edişini, bütün her şeyini kim yapacak? Projede bir aksaklık olursa devlet olarak el koyma yetkimiz var mı kardeşim?
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Kendisi yapıyor her şeyi.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Şimdi, projede aksama olursa zaten devlet devreye girecek burada, proje rutin yürürse zaten bir sıkıntı yok. Ola ki müteahhit yapamadı bunu, yapamadığı zaman ne olacak? Devlet devreye girecek, "Ben el koydum." diyecek, ona cezası, yaptırımı, hak edişinde ödediği neyse yasal çerçeve içerisinde uygulanacak ve onun dışında... Yani bana göre Karayollarının ya da hazinenin kefil olması arasında bir fark yok; ikisinde de Türkiye Cumhuriyeti devleti, kefaleti veren Türkiye Cumhuriyeti devleti. Arada bir fark yok; yani bu konunun bence çok polemik yapılacak bir pozisyonu yok.
Bu vericilerle ilgili de Sayın Bakanım... Tabii, zaman zaman bizler de vatandaşlarımızdan işte "Telefon çekmiyor, yatırımlar yapılmıyor." Ama burada bence sahadaki en büyük sıkıntı, bu kurumların bu işlerinin uzamasının sebebi vericinin konması değil. Ben, alanda daha önceden bu operatörlerle ilgili serbest çalıştığım dönemde birtakım işleri de projeleri de çalıştım. Burada en büyük sıkıntı, Orman izinlerinin alınması ve enerjinin sağlanması; belki bu aylar, yıllar sürebiliyor. Bana göre burada bu işlerle ilgili yapılacak olan proje zaten belli, sadece süreç konusunda orman ve enerjiyle ilgili kısmının hızlandırılacağı bir yönetmelik veya bir kanun maddesi ilave edilmeli, yoksa aksi takdirde... Yani bir Orman izni birkaç yıl sürebiliyor veya oraya alınacak bir enerji müsaadesinde çok sıkıntı yaşanabiliyor. Burada da mutlaka bölgesel kriterlerin, özellikle yaylalık yerlerde yazın büyük sıkıntılar oluyor, buradaki çalışmalarda da zaten size talep vatandaşlardan geliyordur; bunlara mutlaka öncelik tanınmasını talep ediyoruz.
Ben, yasa teklifinin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İşte, hayvan küpeleriyle ilgili kısım belki direkt Komisyonun değildi ama olması gereken bir şey, çünkü bugüne kadar biz bunu yapmamışsak hakikaten çok ayıp etmişiz, çok yanlış yapmışız yani bir aylık, iki aylık kuzular kesime gitmişse küpesiz yakalandığı için bu hepimiz adına bir utanç vesilesi. Bu geç de olsa ivedi çıkması gereken bir şey; bugüne kadar niye kaldı, niye bekletildi bunu tabii, çok anlamamız da mümkün değil.
Ben teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Teşekkür ederiz Baki Bey.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Genel Kurula geldiği zaman da ilave edeceğimiz konular olursa hep beraber bir çözüm noktasında buluşacağımıza...