KOMİSYON KONUŞMASI

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Ben de toplantımızın, 2021 yılının ilk toplantısının hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Tabii, şehitlerimiz var. Bugün de Parlamentoda, aşağıda sunum vardı. Dolayısıyla toplantıya biraz geç katıldık. Keşke toplantıyı biraz geçe alsaydınız da Başkanım, sunumların hepsini dinleme fırsatımız olsaydı çünkü bu çok önemli bir mesele. Türkiye uzun yıllardır terörden çok çekti. Ben de şehitlerimizi rahmetle anıyorum, mekânları cennet olsun.

Tabii, Devlet Malzeme Ofisi, şahsen benim çok üzerinde durduğum bir kurum. Bu, aynı zamanda, uluslararası pazarlarda bizim küçük üreticilerimizi muhafaza eden, kollayan bir kurum. Özellikle Samsun açısından baktığımız zaman, Samsun'da özellikle sağlık sektöründe, medikal sektöründe çok ciddi bir üretim var. Bunların uluslararası şirketlerle mücadele etme şansları yok. Hastanelerin uzun vadeli ödemeleri var; bir yılı bulan, iki yılı bulan, hatta, işte, şu kadar iskonto yapın, 20 iskonto yapın, 40 iskonto yapın, şöyle ödeyelim, böyle ödeyelim... Belki uluslararası şirketlerde bu kâr marjları yüksek olabilir ama Samsun gibi küçük ve orta boy işletmelerin olduğu yerde böyle bir kâr marjları yok. Bir de bu fiyat iskonto beklentileri sektörü çok ciddi oranda sorunlarla karşı karşıya bıraktı, en azından bu sağlık malzemelerin, medikal malzemelerin... Çünkü Devlet Malzeme Ofisi, o tarafı da devlet, bu tarafı da devlet, DMO üzerinden alınıp satılması herhâlde Samsun'daki bizim medikalcileri çok ciddi oranda sevindirmiştir.

Bilmiyorum, merak ediyorum, mesela, şu an medikal sektörü sizin bu alım satımlarınızda da ciddi bir rakam teşkil ediyor. Özelikle bizim Samsun bölgesinde bu konuda ne kadar malzeme alındı ve satıldı? Bu önemli yani bu vadelere siz katlanabilirsiniz. Özellikle uluslararası şirketlerin kullandıkları krediler var. Yani her ülkenin kendine özgü bankaları işte, bizim EXİM'in eşdeğeri Almanların, İtalyanların kredileri var. Onların kredileriyle bizim pazarda mal sattıkları zaman bizim onlarla rekabet etme gücümüz maalesef yok. Dolayısıyla, özellikle dünyada iddialı olduğumuz bu alanlarda, zaten bu sağlık sektörünün birinci alıcısı da devlet, ürettiklerinin yüzde 94-95'ini de devlete satıyorlar. Bu sektöre Devlet Malzeme Ofisinin çok ciddi katkı sağlayacağını ben düşünüyorum, hatta bunlarla irtibat kurulabilirse hani bunların eksiği gediği yani burada bir düzenleyici kuruluş olarak ben Devlet Malzeme Ofisini görmek istiyorum. Gerektiğinde bir yönlendirme de yapabilir, standartlar açısından da yönlendirme yapabilir. Yani sadece alıp satmak yerine, pazarda, bakın, işte, şu standartlara uyarsanız, şu malzemeleri de şu olayları da yapar işte üretiminizde şu şu değişiklikleri yaparsanız, pazarı da yönlendirmiş oluruz. Yani neticede siz bu milletin ürettiklerini alıp bu milletin tükettiği kurum ve kuruluşlara satıyorsunuz. Bu manada da katkı sağlayabilirsiniz çünkü bu çok önemli bir pazar, çok ciddi rakamların döndüğü bir alan.

Yine, bunun yanı sıra, işte TOGG'la ilgili otomobil alımı. Bu, yerel üretimdir. Yerel üreticiler her kayduşart altında desteklenmelidir. Hatta ihalelerde zaman zaman yüzde 15, kamu ihalelerinde, uluslararası ihalelerde yerli firmalar lehine bir tasarruf da var, burada da belki satın almalarda yerli üretimin lehine belli avantajlar da sağlanabilir diye düşünüyorum. Tabii, burada en büyük mesele de şeffaflık. Yani şeffaf bir ortamda bu ürünlerin alınması ve satılması önemli. Kataloglara girmek için prosedürler muhakkak önemli, standartlar önemli ama bazen insanı canından bezdiriyor; şunu getir, bunu götür... Yani küçük üreticilerin bu işlemleri yapması biraz zor görünüyor. Bunlar yapıldıktan sonra da bunlar kamuya açık yapılırsa Devlet Malzeme Ofisi çok önemli bir görevi de ifa etmiş olur.

Toplantıya sonradan katıldığım için fazla bir şey söylemek istemiyorum ama çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Özellikle belediyeler meselesine de değinmem lazım. Zaman zaman belediye başkanları bizi de arıyorlar, işte, özellikle bu yükleyiciler, kazıcılar, kamyonlar... Bunlar daha çok İller Bankasından çıkan krediler üzerinden sizden satın alma yapıyorlar. Bazı belediyelerin İller Bankasındaki limitleri de yeterli olmuyor. Mesela, bu manada, belediyeleri... Siz, netice itibarıyla bu malı alıyorsunuz ve de satıyorsunuz. Belediyelerin bu mevcut borç yapılarıyla bu yatırımları da yapmaları bazen çok zor görünüyor. Bütün bu işi de İller Bankasının sırtına yüklemeyelim. Belediyeler kendi müracaatlarıyla, sizin böyle bir değerlendirme biriminiz varsa yani mevcut belediyelerin de finansal yapılarını değerlendirmeye tabi tutarak direkt, siz de kredilendirip mesela bu konuyla ilgili malzeme satışı yapabilir misiniz? Aslında bu cirolarınıza baktığımız zaman, herhâlde, aşağı yukarı, Türkiye'de şu an ilk 500'e giren firmaların cirosundan sizin cironuz da aşağı değildir. Yani bunu biraz da o yönüyle algılamak lazım. Ciro itibarıyla da belli rakamlardasınız. Dolayısıyla, uluslararası arenada bu dinamizminizle yani dinamik yapınızla, daha uygun şartlarda kredi bulabileceğinizi ben ümit ediyorum. Hani, buradan belki bu uzun vadelere siz dayanamazsınız ama bir kredilendirmeyle de özellikle kamu kurum ve kuruluşlarının, belediyelerinin bu manada önünü açabilir misiniz? Böyle bir uygulamanız var mı?

Teşekkür ediyorum.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.