BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Sunumunuz için de ayrıca teşekkür ediyorum. Burada kurumları birbirine karıştırmamak lazım. TEİAŞ ayrı, TEDAŞ ayrı, EÜAŞ ayrı; yani biri üretiyor, biri iletiyor, öbürü de dağıtıyor. Dağıtan kurumun Sayın Genel Müdürü şimdi burada. Aslında onun da bir koordinatör görevi var. Biz dağıtım işini de 21 bölgeyle zaten ihale etmişiz ve de özelleştirmişiz. TEDAŞ'ın yaptığı, onların görevini yapıp yamadığını kontrol etmek daha çok. Şimdi bu bina altı trafolar... Hani söz istemeyecektim ama yeri geldiği için söyleyeyim: Şu an bu dağıtım şirketlerine talebi iletiyorsunuz, diyorsunuz ki: "Bana trafo yeri lazım. Bana 1.000 kW trafo yeri lazım." Binanın altında yer yoksa, arsanın içerisinde eğer böyle bir yer isteniyorsa bütün o arsa sahiplerinin muvafakati isteniyor, onların içinden birisi muvafakat vermezse mevcut arsa içerisine yapamıyorsunuz, bir. İki: Bu sefer yeşil alanlar var, parklar var. Bu yeşil alandan trafo yerine ayrılacak arsa -Ankara için söylüyorum- büyükşehirden, bağlı belediyelerden, her yerden geçecek, kamu alanı olarak ayrılacak, ondan sonra da buraya trafo yapılacak; bu söylediğimiz tümüyle uzunca bir süreç. Aslında normal şartlar altında şehir nâzım planları yapılırken bu trafo merkezlerinin de daha önceden ayrılması lazım yani bu dağıtım şirketleri... Mesela bazen bina yapılıyor, adam hiç sana enerji vermiyor, "Yapmak zorundasınız." diyor. "Tamam, zorundayım ama bir iki senem var." diyor. "Yatırım programına aldım, işte, iki sene sonra ancak yaparım." Dönüyorsun, "Sen yap, ben sana şu takvim içinde parasını öderim." İşte, belki bu sorunlar bu manada uzayıp gidiyor. Onun için, mümkün olduğunca -şahsen- bina içerisine trafo konmaması esas ama şu an için en pratik yöntem de binanın içerisine konması. Ayrıca, şimdi, trafoya kadar enerjiyi getiriyorlar, trafodan binaya kadar gelmediği için maliyetler devreye giriyor çünkü en yüksek maliyet de orada. Dolayısıyla yapımcı firmaların yüzde 80'i, yüzde 90'ı eğer bu işi öncelikle bina içinde çözüyorsa çözüyor; kendi arsası içinde çözüyorsa ikinci alternatif. Bizim önemsediğimiz, üzerinde durduğumuz üçüncü alternatif; binanın dışında olsun ama bunun da şehir nâzım planları yapılırken muhakkak surette ayrılması lazım. Dolayısıyla son dönemlerde hakikaten -ben Sayın Genel Müdürü de takip ediyorum; KİT Komisyonunda da bir araya geliyoruz, Komisyonda olan arkadaşlarımız da var- TEDAŞ epeyce bir toparlandı; mesela yanmayan sokak lambaları dâhil direkt müdahale edebiliyorlar ama asıl burada organizasyon dağıtım şirketlerinde. Ben şunu sormak istiyorum: Şehirde belli yerleri hep "toplanma alanı" olarak ilan ediyoruz; o toplanma alanlarındaki her türlü altyapının yapılması lazım yani orada -belki toplanılacak veya nakledilecek veya aktarılacak- dağıtım şirketlerinin böyle bir zorunluluğu var mı kamusal faaliyet açısından? Yani siz onlara talimatla, işte, "Şehrin şurası toplanma alanı, bununla ilgili altyapıyı oluşturun." diyor musunuz -bilmiyorum, sözleşmelerinde var mı, yok mu- benim merak ettiğim o.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.