| Komisyon Adı | : | (10 / 34, 55, 679, 801, 904, 1091, 1092, 1093, 1094, 1095, 1096, 1097, 1098, 1099, 1100, 1101, 1102, 1103, 1104, 1105, 1106, 1107) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .02.2015 |
ALİ AŞLIK (İzmir) - Bu etnik yapıyla da alakalı değil. Ben geçen gün de ifade etmiştim, ben Ordu'nun yüksek kesimlerinde yaşayan birisiyim. Biz de sahile fındık toplamaya gider, on beş gün sonra veya yirmi gün sonra kendi fındığımızı toplamak üzere yukarı çıkardık. Burada sahil kesimi özellikle, yukarıdan aşağıya gelenlere sınıf gözüyle, alt sınıftan biri olarak bakar yani adam yerine koymaz. Yani sadece Kürt, şu bu olması mevzu değil. Yani böyle bir bakış açısı vardır. Onun için de bu, çok ırkçılık filan böyle bir şey değil. Zaman zaman bu tip kışkırtmalar olmuştur ama artık Türkiye bunları da aşar duruma gelmiştir.
Onun için, bunlar yerelde hep oluyor, hep ufak yerlerde olur. Maalesef, bir köy diğer köyü böyle dışlar, tepeden bakar, böyle bir yapısı vardır. Enteresan. Ben zaman zaman anlatırım, bizim aşağı köylerden birisi yukarı köye gelin geliyor. Bizde Karadeniz'de -şimdi yok da- evlerin altında dam vardır. Evler daha çok ahşap. Şimdi, evin altında dam olunca hayvanın gübresi, kokusu ister istemez içeri gelir. Şimdi, gelin gelmiş demiş ki: " Ne kadar pissiniz. Bu evde oturulur mu?" İşte, bir hafta evi sabunlamış, temizlemiş, şey yapmış, bir hafta sonra burnu kokuya alışınca demiş ki: "Bak, ben geldim, ev tertemiz oldu." Koku yine orada duruyor. Yani toplumun buna benzer birtakım şeyleri olabilir. Bunlar hep yerelde çözülecek, yöresel, bizim kendi iç bünyemizde çözülecek konulardır. Bazı yerlerde bu tahriklere benzer şeyler olmuştur kimi zaman yönetimden kimi zaman yerel şeylerden ama bunların hepsi aşılacak sorunlardır ve aşıldığını düşünüyorum ben.
Onun için de benim söylediğim, bu konuyla alakalı biz onu yaşadık. Hatta ben onu zaman zaman şimdi şey yapıyorum. Biz hem kendi fındığımızı hem onlarınkini topladığımız için onlardan daha fazla para kazanıyorduk. Şimdi ben İstanbul'da bizim hemşehrilerin, yukarıdakilerin, işte onların beğenmediklerinin arabalarına bakıyorum, bir de aşağıdakilere bakıyorum. Şimdi, zaman zaman bana geliyorlar, işte "Çocuğuma iş..." falan, bazen "Asgari ücret..." falan. Yani bunların hepsi aşılır. Önemli olan, azimle, kararlılıkla mücadele edebilme işidir. Onun için, bunlar toplum barışına zaman zaman da böyle tatlı anekdotlar olarak aktarılabilecek konular esasen ama ilanihaye sorun olabilecek bir konu değildir ama zaman zaman yaşandı mı? Yaşandı ama bundan sonraki süreçte ben bunun yaşanacağını düşünmüyorum ama Suriye mevzusuyla alakalı da yorumuna katılıyorum o anlamda çünkü yani mesela bugün ben batıda yaşıyorum, doğudan gelenler ile batıda yaşayanlar arasında zaman zaman böyle çatışmalar oluyor. Esasında ırksal değil bu çatışma, ekonomik. Çünkü gelen en güzel evleri yapmış, en güzel arabalara biniyor, daha fazla para kazanıyor çünkü daha böyle...
Göçlerin şöyle bir özelliği vardır: Dinamik tutar insanları. Yerleşik hayattaki insan biraz daha konforundan taviz vermez, uykusundan taviz vermez. Diğeri öyle değil, daha çok çalışır. Dikkat edin, tarih boyunca göçenler hep yerleşik hayattakileri yönetmiştir. Bütün medeniyetlere bakın, altında göç vardır. Yani Amerika dâhil, İslam medeniyeti dâhil aklınıza hangi medeniyet gelirse gelsin temelinde bir göç vardır. Onun için, göçenler, hareket hâlinde olanlar hep dinamiktirler. Dinamik olanlar diğerlerini yönetirler. Meseleye biraz da böyle sosyolojik bakarsak bunlar aşılacak konular.
Teşekkür ederim.