KOMİSYON KONUŞMASI

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakan, sayın üyeler, Ticaret Bakanlığının Sayın Bakan Yardımcıları, kıymetli bürokratları, sayın basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlarım.

Serbest bölgenin milattan önce 2000 yılına kadar uzanan bir geçmişi vardır. OECD verilerine göre dünyada 130 ülkede 3.500'den fazla serbest bölge olduğu bilinmektedir. Cumhuriyetten sonra ilk serbest bölge 1927 yılında kurulmuştur. Ülkemizde 18 serbest bölge bulunmaktadır. Dünyada 3,5 trilyon dolar yıllık ihracat tutarı, küresel ihracatın yüzde 22,6'sına tekabül ediyor, bu serbest bölgeler tarafından karşılanıyor. Ülkemizdeyse bu oran sadece binde 8'dir.

2002 yılında 1 dolar 1,5 liraydı. Kişi başına gayrisafi millî hasıla 2004 yılında enflasyondan arındırılmış olarak günümüz değeriyle 8.196 dolardı. Ülkemizde, 2020 yılı kişi başına gayrisafi millî hasıla 8.135 dolar olarak tahmin edilmektedir. On sekiz yılda AK PARTİ, ülkemizi düşük ve orta gelirli 120 ülke arasında borçluluk bakımından 6'ncı sıraya getirmiştir. Cumhuriyetin emek zahmet birikimleri, üretim tesisleri 64 milyar dolar gibi bir parayla yandaşlara özelleştirilmiştir.

Gelinen noktada işsizlik 2002 yılında yüzde 10,3'ken 2020'de yüzde 13,4'e çıktı. Gençlerin yarısı boşta geziyor, gençlerin yüzde 70'i yurt dışına gitme hayalini kuruyorlar. Bir ülkede gençler ülkesinden ümidini kesmiş çözümü başka ülkede arıyorlarsa o ülkenin istikbali nasıl olur?

Yükseköğrenim mensuplarının 1996 yılında yayınlarına aldıkları atıfların, 2016 yılında yirmide 1'ini almaktadırlar. Yani yayın yapılıyor ama hiçbir ilmî değeri yok. Yine, Times Higher Education değerlendirmesinde 2011 yılında dünyada 200 üniversite arasında 2 üniversitemiz varken 2018 yılında hiçbir üniversitemiz bulunmamaktadır.

7 milyon çocuk yoksuldur, 121 bin çocuk temel ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. 7 milyon 500 bin emekli asgari ücretin altında maaş alıyor, 4 milyon 335 bin emekli ya çalışmaya devam ediyor ya da ikinci bir iş yapıyor, 2 milyon 600 emekliyse sadece 763 Türk lirasıyla geçiniyor. İşsizlik had safhadadır.

Tarımda kendi kendine yeten dünyanın 9 ülkesinden birisiyken a'dan z'ye her şey ithal edilir hâle geldi. Tarımda devlet yeterli regülasyonu yapamıyor. 2020 yılında, geçtiğimiz yıllara göre buğday üretimi çok fazla olmasına rağmen bu yıl maalesef Türkiye'de buğday kıtlığı çekiliyor, simidinden ekmeğine kadar vatandaş her şeyi pahalı yemeye başladı. Burada, devletin regülasyon rolü ortadan kalktı lisanslı depoculuk neredeyse bir rant kapısı hâline geldi.

Türkiye'nin sorunlarının çözümünde herkesin bir reçetesi var. Benim reçetem şudur: Gençlerin eğitimine, çocukların eğitimine asılmamız lazım ve adaletin iyileştirilmesi lazım. Adaletten kastettiğim şudur: Bir çocuk sınava giriyorsa hiçbir zaman bir partiden torpil aramamalı, oturmalı kitaplarını açmalı, derslerine çalışmalı ve bilgisine güvenerek girmeli, kazanan göğsünü gere gere ben kazandım demeli, kaybeden de "Bu sınavda kaybettim ama bir dahaki sınavda kazanırım." diyebilmeli yani liyakat öncelenmelidir. Tek adam rejiminin Türkiye'de getirdiği nokta budur. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in söylediği gibi "İyileştirilmiş parlamenter sistem hakkın ve adaletin tarifidir. Çalışan, üreten geleceğe ve ülkesine güvenen gençliğin parolasıdır." Hâl böyle olunca ülke kalkınmasında ümit, iyi eğitim almış bir avuç gençtedir.

On sekiz yılda ülke istenen yere gelemedi. İnşaat sektörü ülkeyi kalkındırmaya yetmiyor. Sektör değiştirmek gerekiyor. Ülkenin bir avuç iyi yetişmiş insan gücünü özel şekilde değerlendirilmeye ihtiyacı vardır. 1990'dan itibaren fiziki üretime dayalı ekonomiler yerini teknoloji ve bilgi yoğun ekonomilere bırakmaya başladı. Artık üretim, sizin anladığınız inşaat ekonomisinden çıktı, vatandaşın uygulayacağı inovasyon ekonomisine yönelmeye başlandı, kültürel ekonomi ağırlık kazanmaya başladı.

Seçim bölgem Eskişehir, ülkemizin dört büyük şehriyle rahatlıkla ulaşım kurabilen, sosyoekonomik gelişmişlik açısından Türkiye'nin önde gelen şehirlerinden biridir, ekonomik ve kültürel yapısıyla ön sıralardadır, iller arası rekabette ülkemizin 8'inci şehridir, büyük şehrin her türlü imkânına sahipken hengamesinde uzak konforlu bir şehirdir.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kabukcuoğlu, beş dakika süre verdiğimiz arkadaşlara ek süre veremiyorum, toparlarsanız çok sevinirim.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Peki Başkanım.

Ülkenin, sanayide rekabet edebilmesi için ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması, teknoloji ve teknolojik bilgi üretmesi gerekir. Animasyon, dijital oyun, sinema ve tasarım sektörlerini odak alan bir serbest bölge Eskişehir'de kurulmalıdır. Konuyla ilgili Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığının müracaatı vardır, müspet cevap bekliyoruz. Bu tür kültürel ve teknolojik ögeleri bir araya getiren yeni ekonomi forumu, büyük ölçüde yaratıcılığına ve inovasyonuna dayanan girişimler yıllardır AK PARTİ hükûmetlerinin ülkemizde bir türlü gerçekleştirmediği kalkınma hamlesidir.

Bu duygu ve düşüncelerle konuşmama son verirken Ticaret Bakanlığının 2021 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.