| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti ile Filistin Ulusal Yönetimi Adına Filistin Kurtuluş Örgütü Arasında Geçici Serbest Ticaret Anlaşması ile Kurulan Ortak Komite'nin; Temel Tarım Ürünleri ve İşlenmiş Tarım Ürünleri ile Balıkçılık Ürünlerinde Taviz Değişimine Dair Protokol I'e Ait Tablo I'in Tadili Hakkında 1/2020 Sayılı Kararı ile Geçici Serbest Ticaret Anlaşması'nın "Menşeli Ürünler" Kavramının Tanımı ve İdari İş Birliği Yöntemlerine İlişkin Protokol II'sinin Tadili Hakkında 2/2020 Sayılı Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna ve Anlaşmanın Protokoller ve Eklerine İlişkin Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca Doğrudan Onaylanmasına Dair Yetki Verilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/3003) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .10.2020 |
AHMET ÜNAL ÇEVİKÖZ (İstanbul) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
İlk defa söz aldığım için öncelikle Başkanlığınızın ve Dışişleri Komisyonumuzun yeni çalışma döneminin başarılı geçmesi temennilerimi vurgulamak isterim. Elbette önümüzde çok önemli bir gündem olacak, bugün de bu gündemin ilk anlaşmalarını görüşüyoruz.
Türkiye ile Filistin arasındaki ilişkileri fevkalade önemsiyoruz ve Filistin'in üretimini artırmasıyla ilgili atılacak olan her türlü adımı da gerek anlaşmalar yoluyla gerek başka türlü destek imkânlarıyla sürdürmek gerektiği kanaatindeyiz. Özellikle hurma konusunu vurgulamak isterim; ben hurmayı da severim o yüzden Filistin'den ne kadar çabuk hurma gelirse o kadar da memnun oluruz. Ancak burada bir usul konusunu gündeme getirmek isterim. Önümüze gelen anlaşma 2 dilde hazırlanmış: İngilizce ve Türkçe. İngilizce metin imzalanmış fakat Türkçe metin imzalanmamış; biz bunu bir usul eksikliği olarak görüyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir organı olan Dışişleri Komisyonunun da böyle bir usul eksikliğini göz ardı etmemesi gerektiğini ve bu usulün tamamlanmadan bu anlaşmanın bu Komisyondan geçmemesinin daha doğru olacağını, aksi takdirde Komisyonumuzun prestijine de zarar geleceğini düşünüyoruz. Bu eksikliğin tamamlanması anlaşmanın Genel Kurula inmesinden önce gerçekleşemeyebilir. Dolayısıyla böyle bir eksiklik Dışişleri Komisyonunun onayıyla Genel Kurula da gitmiş olur. Bu usul eksikliği aslında gözden kaçmış bir şey de olabilir. Elbette bu anlaşmayı imzalayan kişilerin, hele Türk tarafındakilerin ana dilleri İngilizcedir diye bir düşünce içinde değilim; Türkçe metni neden gözden kaçırmışlar ve imzalamamışlar, onu bilemiyorum ama anlaşma sırasında yapılmış olan bir protokol hatası da olabilir, o metin imzaya sunulmamış olabilir. Belki bir de şöyle düşünmek mümkündür: Efendim, aslında bu tür uluslararası anlaşmalarda herhangi bir ihtilaf çıktığında geçerli metin İngilizce metindir. Dolayısıyla İngilizce metnin imzalanmış olması herhangi bir şekilde eksiklik çıkarmayacaktır. Hayır, biz Türkiye Cumhuriyeti'yiz. Eğer bir anlaşmayı kendi ana dilimizde imzaladığımız zaman geçerli olan dil başka dil olsa dahi, o imzalanacak olan metnin altına kendimiz imza atmıyorsak bu eksikliği de aslında çok ciddi bir ihmal olarak düşünmemiz gerekir. Bu yüzden, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu anlaşmanın, bu usul eksikliğinden dolayı bugün Dışişleri Komisyonundan geçmemesi düşüncesindeyiz. Eğer geçmesi konusunda ısrar edecek olursanız da zabıtlara bu düşüncemizin geçmesini arzu ediyoruz ve muhalefet şerhi koyacağız.
Teşekkür ederiz.