KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Değerli Başkanım, değerli Bakan Yardımcısı arkadaşlarım, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de hepinizi saygıyla selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Her şeyden önce Covid-19 sürecinde Türkiye'nin yapmış olduğu bu anlamlı çalışmayı da Dünya Sağlık Örgütünün de ifade etmiş olduğu gibi başarılı bulduğumu ifade etmek istiyorum.

Hatırlarsınız, kısaca ilk vaka 31 Aralıkta Wuhan'da açıklandığında, Sağlık Bakanlığımızın hemen almış olduğu tedbirlerle 14 Ocakta ilk Bilim Kurulu toplantısını yapması, akabinde bununla ilgili gelişmelerle birlikte kininin ana maddesi olan hidroksiklorokinin Türkiye'de yeterli seviyeye getirilmesi, daha sonra alınan tedbirlerle, siyasi iradeyle birlikte bugünkü başarıyı elde etmiştir diye ifade etmek istiyorum. Hiçbir şekilde bu olayı, bu pandemi olayını siyasi rant olarak da düşünmemiz gerekiyor. Burası bir parti olarak... Bir partili birine bulaşıp da başkasına bulaşmayacak diye bir kayıt kural yok. Yalnız şunu da ifade etmem gerekiyorsa bazı ufak tefek eleştiriler dışında tüm partilerin almış olduğu tedbirler, birlik beraberlik içerisinde olduğunu da memnuniyetle gördüğümü de belirtmek istiyorum.

Bu anlamda, genel anlamda baktığımız zaman Türkiye yapmış olduğu, almış olduğu tedbirlerle daha öncesinde... Burada çok yine farklı bir şekilde siyasi tartışmalara neden olmak istemiyorum ama şunu ifade etmek isterim ki yapmış olduğumuz, çok eleştirilen şehir hastanelerinin öneminin bir kez daha burada ortaya çıktığını da vurgulamak istiyorum. Yine aynı şekilde hastanelerimizin almış olduğumuz tedbirlerle birlikte 25 bin yoğun bakım yatağı, 15 bin çocuk yoğun bakım yatağıyla ön planda olduğunu, hiçbir zaman doluluk oranlarının neredeyse yüzde 50'yi aşmadığı bir ortamı da belirtmek istiyorum. Bunların hepsi alınmış olunan tedbirler... Her arkadaşın ifade etmiş olduğu gibi ben de ifade etmek isterim ki başta doktorlarımız olmak üzere Sağlık Bakanlığımızın ve sağlık çalışanlarının aynı zamanda insanüstü çalışmalarıyla sağlık ordusunun hakkını burada ben de teslim etmek istiyorum. Hepsine, doktor arkadaşlarıma, sağlık çalışanlarına ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum.

Pek çok not aldım ama burada bir polemiğe girmek istemiyorum. Özellikle TÜSEB'le ilgili çok geniş, benim de içinde bulunduğum, almış olduğum şeyi geniş geniş başka bir toplantıda rahatlıkla anlatabilirim.

Kani Bey yapmış olduğu konuşmada Covid-19'u Dünya Sağlık Örgütünün meslek hastalığı olarak kabul ettiğini, Türkiye'de kabul edilmediğini ifade ettiler.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Dünya Çalışma Örgütü.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Çalışma Örgütü. Ben "Sağlık Örgütü" diye almışım. Teşekkür ederim uyarınızdan dolayı.

Yine, Burhanettin Bey'in ifadesiyle siyasi rant devşirilmemesi gerektiğinin de altını çizdim.

Maske konusu abartılmamalı çünkü Türkiye pek çok ülkeye yardımlarda bulunmuştur, hâlâ da bulunmaya devam ediyor. Takdire şayan bir durumdur. Filyasyon çalışmalarının mükemmelliği her yerde olmak üzere bu belanın çok daha hafif şekilde atlatıldığını ifade ediyorum.

Ayrıca yine, İstanbul'da kırk beş günde 2 tane yapılan biner yataklı hastanenin anlamlı olduğunu ifade etmek istiyorum. Burada pek dillendirilmedi ama benim şahsi görüşlerim olarak da bu hastaneler -İstanbul bir deprem bölgesidir, ne zaman ne olacağı belli değildir- gerektiği şekilde -Allah göstermesin ama- böyle bir sıkıntı olduğu zaman da burada çok rahat bir şekilde bunlara hizmet edebilecek konuma geldiğini, gelebileceğini de ifade etmekte fayda var diyorum.

Tabii, bu şekilde atlatılmasının lojistiğin öneminin olduğunu Sayın Bakanımız belirtmişti. PSR testlerinin zamanında yapılması ve Türkiye'de geliştirilmesinin öneminden bahsedildi. Sağlık hizmetlerinin, tabii her şeyden önce yine sağlık çalışanlarının güçlü bir şekilde emeklerinin ortaya konmasının büyük önemi olduğunu ifade ettik. Bunların genelini de topladığımız zaman siyasi iradenin de ön planda olduğunu belirtiyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum ben de.