| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin; Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 24 .06.2020 |
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması 26/10/1994 tarihli ve 4045 sayılı güvenlik soruşturması ve bazı nedenlerle görevlerine son verilen kamu personeliyle kamu görevine alınmayanların haklarının geri verilmesine ve 1402 Sıkıyönetim Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin ile düzenlenmiş, uygulaması ise 14/02/2000 tarihli güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yönetmeliğiyle belirlenmiştir. Söz konusu yönetmeliğe göre arşiv araştırması kişinin kolluk kuvvetleri tarafından hâlen aranıp aranmadığının kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinin de ilgisiyle adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının mevcut kayıtlardan saptanmasını ifade etmektedir. Güvenlik soruşturması kişinin kolluk kuvvetleri tarafından hâlen aranıp aranmadığının kolluk kuvvetleriyle istihbarat ünitelerinde ilişiği ve adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup bulunmadığının, ahlaki durumunun, yabancılarla ilgisinin ve sır saklama yeteneğinin mevcut kayıtlardan ve yerinden araştırmak suretiyle saptanması ve değerlendirmesi şeklinde tanımlanmıştır.
Tanımlardan da anlaşılacağı gibi güvenlik soruşturması, arşiv araştırması kapsamında yapılacak araştırmaları da içermektedir. Kişinin ahlaki durumunun, sır saklama yeteneğinin, yabancılarla ilişkisinin nasıl olduğunun tespiti gibi hususlar tamamen subjektif kanaatlere dayanan tespitlerdir. Bu subjektif içeriği nedeniyle güvenlik soruşturması usulü ayrıca bir değerlendirme aşamasını içermektedir. Güvenlik soruşturması kapsamında yapılacak incelemenin mevcut kayıtlardan ve yerinde incelemeyle yapılacağı, yerinde incelemenin kişinin ikamet ettiği veya nüfusa kayıtlı olduğu yerlerde olacağı, bu incelemenin soruşturma yapan personelin kişisel kanaatine ve kişinin yaşadığı yerin ahlaki normlarına bağlı olacağı, kişinin yaşadığı çevresinden, mahallesinden, komşularından aldığı duyumların raporlaştırılması yerinden inceleme kapsamında olması durumunda böyle bir araştırmadan elde edilen bilgilerin nesnellikten uzak olmasının kaçınılmaz olacağı gerekçesiyle yerinden inceleme raporlarının güvenlik soruşturmalarının olumsuz olmasında temel gerekçe olmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Evet, "Devletin güvenliğini, ulusal varlığını ve bütünlüğünü iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgeler ile gizlilik dereceli kamu personeliyle meslek gruplarının tespiti birim ve kısımların tanımlamalarının yapılması, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile bunu yapacak merciler ve üst kademe yöneticilerinin kimler olduğu Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak yönetmelik ile düzenlenecektir." denilmekte. Gizlilik dereceli birimlerde çalışacak personel açısından bir belirleme yok. Gizlilik derecesini belirleyip güvenlik soruşturmasını uygulamak idareye kalmaktadır. İncelemeye konu kanun teklifinde 3'üncü maddede güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının kimlere yapılacağıyla ilgili olarak birinci fıkrasında istihbarat teşkilatlarında ifadesi muğlaktır. Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma, Emniyet, Sahil Güvenlik teşkilatları haricinde istihbarat faaliyetleriyle görevli ve yetkili olan kurum Millî İstihbarat Teşkilatıdır. Çoğul olarak kullanılan istihbarat teşkilatları ifadesi bir dönem hukuki dayanağı olmayarak Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulduğu ileri sürülen defakto istihbarat birimlerini akla getirmektedir. Kanunun bu hususta daha açık olması faydalı olacaktır diye düşünüyoruz.
Yine Anayasa'nın 128'inci maddesine göre "Memurların veya diğer kamu görevlilerinin nitelikli atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." Ayrıca idareye bırakılan düzenleme yetkisinin çerçevesinin kanunla çizilmesi konuya ilişkin genel ilke ve prensiplerin kanunda belirlenmiş olması gereklidir. İdareye belirsiz yetkiler veren düzenleme yasama yetkisinin devredilmez ilkesinin ihlali niteliğindedir.
Son olarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması uygulamasının genel bir uygulama hâline geldiği göz önünde bulundurularak yeni ve güncel bir kanuni düzenleme ihtiyacını kabul etmek gerekir. Hangi birim ve yerler için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacağı, kapsamı, usulü ve yetkili makamlar kamu hizmetinin niteliğine göre belirlenmelidir. Subjektif ve belirsiz uygulamalardan kaçınılarak şeffaf, kişilerin erişimine açık, hukukun genel ilkelerine hakkaniyete uygun bir soruşturma usulü belirlenmelidir. Elde edilen bilgi belgelerin saklanması hususu ayrıca önem arz etmektedir. Bu bilgilerin herhangi bir grup, cemaat vesaire paralel oluşumlara servis edilmemesi güvenlik soruşturmasının bir güvenlik servis aracına dönüşmemesine dikkat edilmesini öneriyoruz.
Saygılarımla.