DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Ülkemiz bir deprem felaketiyle karşı karşıya geldi ve şu anda deprem bölgesinde bulunan vatandaşlarımızın önemli sıkıntılarının olduğu bir gerçek. Dolayısıyla da kamusal otoritenin bu sıkıntıya çözüm araması, bir çözüm yolu bulması da gerekli. Dolayısıyla böyle bir düzenleme de bu ihtiyaca yönelik olarak bir düzenleme.

Burada yapılmak istenen şey, yükümlülüğün bir yıl süreyle ertelenmesi. Bir yıl içerisinde bütün işler yoluna girecek, herkes tekrar işine geri dönecek, üretken hâle gelecek dolayısıyla nakit akışı başlayacak, geliri artacak ve dolayısıyla elde ettiği gelirden yükümlülüğünü ödeyebilecek durumda olacağı varsayılıyor herhâlde; ki ben böyle olacağını düşünmüyorum. Dolayısıyla bence doğru çözüm, bunların tamamen silinmesi. Fakat gökten bıldırcın helvası yağmayacağına göre, birilerinin kazanıp ortada bir kaynak olması gerektiğine göre bir çözüm bulunması elbette gerekiyor. Dolayısıyla kamusal otorite burada kendi üzerine düşen görevi yapıyor gibi görünüyor. Fakat şirketler kesimine baktığımızda, şirketlerin bilançolarında elde ettikleri gelirden ayırdıkları temettü var, kâr payları var, bir de beklenmedik durumlarda kullanacakları ihtiyat akçeleri var. Bunların bilançolarındaki bu kalemi biz niye bu şirketlere kullandırtmıyoruz? En azından yükümlülüğün bir kısmını niye bu şirketler üstlenmiyorlar? Sıkıştık, kamu maliyesinin geldiği nokta belli. Merkez Bankasının yedek akçesiyle ilgili kanun geçirdik, aldık ve kullandık. Aynı şeyi niye bu şirketler için yapmıyoruz? Niye kamu bunun tamamını üstleniyor? Bu yedek akçeler bu şirketlerin bilançolarında nerede? Dolayısıyla bu düzenlemenin de bunu dikkate alması gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.