KOMİSYON KONUŞMASI

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle demin söz arasında geçen, ILO'dan bilgi isteme meselesi, onu size şey yapmak istiyorum. Yani Başkanlığınızın Komisyonun çalışmalarına dair böyle planları varsa onlardan biz de bilgilenirsek hem hazırlıklarımız hem önerilerimiz açısından şey olur. Yani siz Başkanlık Divanı olarak bir şeyleri planlayıp mutlaka yazışmalar, bilgi toplama yapıyorsunuz ama sonradan dâhil olmayalım bu süreçlere.

BAŞKAN - Şöyle: Bu konuyla ilgili bunu söylemeniz iyi oldu. Biz şu anda hangi kurumları davet edeceğimizle ilgili konuyu bugün taslak olarak hazırladık sizinle paylaşacağız. Yalnız önden araştırma yapmak istememizin sebebi şu: Mesela, sizden gelen talepler oluyor, başka yerlerden gelen bilgiler oluyor, gerçekten bunların karşılığı var mı, yok mu diye ilgili yerlerle önceden bir irtibata geçiyoruz. Şu anda yaptığımız, karardan ziyade, size sunacağımız taslağın altını doldurmak. Mesela, milletvekili arkadaşlarımızın veya ilgili olan arkadaşlarımızın bize önerdiği bazı kurumlarla irtibata giriyoruz, "Yok, bir yanlış anlaşılma var, bu konuda biz değil de falan kurum çalışıyor." Şu anda yaptığımız onunla ilgili bir çalışma, ben sizi ayrıca bilgilendireceğim.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Teşekkür ederim Başkan.

Sevgili Hocamıza çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten bir toplum gönüllüsü gibi çalışmış, çalışmaya devam ediyor belli ki. Bütün bu emekleri için gerçekten tebrik ediyoruz, biz de şükran sunuyoruz.

Çalışmasında çok somut gözlemler, tespitler ve tabii önerileri var. Mesela, bu önerilerden çarpıcı olan bir tanesi, illerde bu gıda, tarım, hayvancılık il müdürlükleri ne yapar, ne işe yarar? Şimdi, biz dün Çalışma Bakanlığından bu izleme kurullarını dinledik, izleme kurullarının çalışmasını, hakikaten kamu kurumları, bakanlıklar, buradaki bağlı müdürlükler kendi ellerindeki imkânları iyi değerlendirmeli. Buna benzer birçok öneriler son derece değerli, kıymetli ama yani şunu öğrenmek istiyorum öncelikle, bir toplamda, genelde: Nedir sizin şeyiniz? Özel sektörü devreye sokuyorsunuz, elinizden gelen her olanağı kullanmaya çalışıyorsunuz bulunduğunuz bölge itibarıyla ama burada bir devlet politikası, Hükûmetin sorumlulukları ve ülke kaynakları açısından, değerlendirme açısından çözüm önerilerindeki gözlemleriniz nedir? Yani, bu kadar zaman sonra herhâlde ilk defa Mecliste bir Komisyon kurulması ve bu konuya el atılmış olmasından hepimiz tabii ümitliyiz. Sizin bu açıdan, toplamdaki gözleminizi yani bu sorunlar ne kadar aşılacak, aşılma potansiyeli taşıyor?

Şimdi, Urfa'da bir sınır ili olmaktan kaynaklı zorlukları daha çok çalışanlar açısından dile getirdiniz ama son iki, üç yıllık Suriye'den kaynaklı göç ve oradan gelenlerin bu alanda çalışmasında son süreçteki gözlemleriniz nedir? Yani bize bir kaçak işçilik gibi geliyor ya da oradaki gerginlikler vesaire gibi geliyor ama sahadaki gözlemleriniz, bu göçmenlerin oralardaki yerleşimleri ve tarım işçiliğine katılışları varsa onları öğrenmek isteriz.

Şimdi, bir diğer önemli konu, halk sağlığı alanından geliyorsunuz, sağlıklı bir toplum, sağlıklı birey olmak öncelikle bir toplumsal barıştan geçiyor yani huzurlu bir ortamda olmaktan geçiyor ve siz somut, Adıyaman ve Urfa'dan bahsettiniz yani bölgeden, işte, Kürt illeri dediğimiz, tabii orada Arap, Türkmen, Kürt, Türk, hepsi var ama Karadeniz'e -ben de Karadenizliyim- fındık işçiliğine gidiyorlar, Düzce'ye, Sakarya'ya, Adapazarı'na, Ege illerine; buradan giden tarım işçilerinin özellikle etnisite, kimlik, inanç, kültürel, sosyokültürel eğilimleri, yaşam tarzları farklılıkları, gittikleri yerlerde buradan doğan, kaynaklı gerilimler, benzeri şeyler... Yani toplumsal barışımız açısından, mevsimlik işçilerin bu kendi talepleri ve arzu ettikleri, yaşamak istedikleri ülke açısından nasıl bir etkileşim içerisinde olabilirler? Gittikleri yerlerde onların karşılaştıkları ortam açısından gözlemlerinizi yani çözüm önerileri, buradaki beklentilere dair gözlemlerinizi ben sağlıklı toplum olabilmek açısından da önemsiyorum ve bu açıdan da önerilerinizi almak isteriz.

Şimdi, çocuk işçilik meselesi Türkiye'nin bir problemi, hep Çocuk Hakları Günü'nde dile getiririz. Tarım işçiliğinde de çocuk işçiler ciddi anlamda bir yekûn teşkil ediyor. Yani bu aileler, çok çocuklu aileler, burada çocukların eğitim sorunlarında da gündeme geldi. Yani şimdi, onları eğitime teşvik etmek açısından "şartlı nakit transferi" denilen uygulama... Birçok meselede olduğu gibi bu ne kadar bir çözümdür? Yani köklü çözümler üretmemiz gerekiyor, çocuk işçiliği önlemek gerekiyor. Bu ailelerin çocuklarını bir şekilde... Yani, yerleşim bölgelerine en yakın sınıflar açmak bir öneridir ama öncelikle onları bu yoksulluktan ve bu çalışma koşullarına yönlendirecek bir şeyden kurtarmak gerekiyor. Yani sosyal yardım mı olur, başkaca şeyler mi olur... Yani sosyal güvenlik önlemleri ve destekleri açısından belki de daha böyle kalıcı, köklü çözümler açısından çocuk işçiliğin önlenmesinde neler önerirsiniz?

Sunumda dikkatimi çeken bir diğer şey, din görevlileri, bunlara verilen misyon, atfedilen yer açısından... Şimdi, elbette kadın sağlığında, başkaca şeylerde verdiğiniz örnekler gibi yani ön yargıların kırılması, dinsel eğitim, alışkanlık benzeri edinilen algılardan dolayı ön yargıların kullanılmasında tabii din görelileri bir yer edinecektir, bu da yararlı bir şey olarak algılanabilir. Ama diğer taraftan, bu tarım işçilerinin, özellikle bulunduğunuz alanda bütün hayatlarına yani çalışma hayatından sonra, diyelim ki sabah gün aydınlanıp gece, akşam yarılarına kadar bütün karşılaştıkları, dışarıdan gelen, kamu adına gelen ya da onların toplumsal hayatına giren sadece bir din görevlisi ve bütün öğrendiklerini, bütün ihtiyaçlarını oradan aldıkları takdirde ki çünkü aynı zamanda, şimdi, mevcut Hükûmetimizin böyle bir şeyi var. Yani, din görevlilerinden olabildiğince yararlanmaya dönük bir şeyi olduğunu biliyorum. Yani bütün toplumsal hayatın eksiklerinin kapanmasında ya da problemlerin çözümünde kanaat önderleri benzeri türdeki uygulamalar var ya da yapılmak istendiğini biliyoruz. Ama, öbür taraftan da tabii ki sağlık aracıları benzeri, mesela, Sayın Başkanın önerdiği, toplum yararına çalışan durumundakilerin bu alanda görevlendirilmesi önerisi bence de çok değerli, kıymetli. Karşılığı olan ve bir açığı gidermek açısından yararlanılabilir. Yani din görevlileri dışında da aslında bu mevsimlik gezici tarım işçilerinin ihtiyaçlarını, eksiklerini kapatacak, eğitim, sağlık, benzeri alanlarda alabilmesi gerekir ama karşılaştıkları ya da öğrendikleri tek kanal orası olursa onun bir sıkıntı kaynağı olabileceğini, özellikle de bizim ülkemizdeki gerçeklikler açısından düşünüyorum. Bu açıdan da değerlendirmelerinizi almak isteriz.

Gerçekten çok kıymetli, değerli çalışmalarınız var. Umarız, onları belki yerinde de gelip göreceğiz.

Tekrar teşekkür ediyoruz sunumunuz için.