KOMİSYON KONUŞMASI

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Ben de şunu söylemek istiyorum: Şimdi, biz muhalefet olarak biraz gerçekçi olalım. Şu andaki atmosferi dikkate aldığımızda Başkanının bir kamu bankası genel müdürü olduğu Bankalar Birliğinden bu yasayla ilgili doğru dürüst bir görüşün gelmesinin mümkün olmadığını kabul edelim. Yani onların üzerinde çok büyük baskı var. Dolayısıyla, biz bunu kabul edelim yani el yordamıyla kanun geçirdiğimizi kabul edelim, bu iş böyle yürüyor.

BDDK Başkanı burada; dün de söyledim, bugün de söylüyorum, eğer yanlışsa bunu düzeltin: Şu anda 11 banka genel müdürü baskı yoluyla istifa ettirildi ve işinden ayrıldı. Yani böyle bir ortamda bankacılık sisteminin sahipleri bu kanunda hiçbir yeri olumsuz görmeyebilirler, amenna, bir şey yok fakat varsa bir olumsuzluk, bunu söyleyecek cesaretleri yok. Bu ülkede, bu sistemde telefonla genel müdür istifa ettirilebiliyorsa buraya olumlu bir şey gelmesini beklememek lazım.

Bir şeyin daha kayda geçmesini istiyorum. Merkezî hükûmetinin borcunun millî gelire oranı yüzde 32 olan bir ülkede, bir ekonomide risk priminin, CDS oranının bu kadar yüksek olması mümkün değil. Dünya âlem biliyor ki Türkiye'nin şu andaki resmî rakamı olan yüzde 32 gerçek rakam değil. "Bu ülkede mali alan var mıdır? Kamu maliyesi ekonomiyi canlandırmak için genişlemeci bir maliye politikası uygulayabilir mi?" diye bir soru sorulduğunda, oran yüzde 32'yse cevap bir noktada "Evet." olabilir ama bu yüzde 32'nin doğru olduğunu bilmiyoruz. Dünya âlem bunu biliyor ama biz bilmiyoruz. KÖİ'lerden bizim ne kadar koşullu yükümlülüğümüz olduğunu bilmiyoruz. Biraz önce Sayın Kuşoğlu da söyledi, ilave bir sürü yük geliyor; biz bilmiyorum ama dış âlem bunu biliyor, onun için de CDS oranları bunun için yüksek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - 500'den 250'ye geldi, yüzde 50 düştü, doğru ama öbürününki de 250'den 70'e düştü, 40'a düştü, 50'ye düştü. Bu niye söylenmiyor? Dolayısıyla, el yordamıyla kanun yapıyoruz.

Teşekkür ediyorum.