KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET ÜNAL ÇEVİKÖZ (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ederim.

Bugün gündemimizdeki 10 anlaşmadan, bununla birlikte başlayan ve bundan sonra devam eden 7'si Afrika'yla ilgili. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin Afrika politikasıyla ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisinin bazı düşüncelerini ve Afrika'yla ilişkilerimizin tarihini hatırlatmak istedim. Tarih çok önemli çünkü son yıllarda tarihi yeniden yazma çabaları giderek dikkati çekiyor. O yüzden bazı hatırlanması gereken önemli tarih milatlarını da bu vesileyle hatırlatmış olurum diye düşünüyorum.

Sayın Başkan, Mogadişu'daki ilk büyükelçiliğimizin ne zaman açıldığını aşağı yukarı aynı dönemde Bakanlığa girdiğimiz için siz bilirsiniz, diğer arkadaşların da bilmesini arzu ederim. 1979 yılında açılmıştır Mogadişu'daki büyükelçiliğimiz. Aslında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığında Afrika Dairesi de 1978 yılında kurulmuştur ve Ocak 1978-Kasım 1979 tarihleri arasında görev yapan 3'üncü Bülent Ecevit Hükûmetinin Afrika'ya açılım politikası Dışişleri Bakanlığının o tarihlerden itibaren sadakatle yürüttüğü bir politika olmuştur.

Bu şahsiyetleri özellikle anmak isterim: 31 Ağustos 1978 tarihinde Kenya Cumhurbaşkanı Kenyatta'nın ölümü üzerine düzenlenen cenaze törenine de Türkiye'yi temsilen o dönemdeki Devlet Bakanı merhum Orhan Eyüboğlu katılmıştır. Yine o dönemin Dışişleri Bakanı -ki Afrika'ya açılım politikasını da fevkalade titizlikle izleyen Dışişleri Bakanı- yine merhum Gündüz Ökçün'dür. Dolayısıyla sanki Türkiye'nin Afrika'ya açılımı birdenbire böyle 21'inci yüzyılda başlamış gibi bir izlenim ediniliyor ve hep bunlar öne çıkarılıyor. Bunun doğru olmadığı söylendiği zaman da 1998 yılında başlatılan Afrika politikası yine Dışişleri Bakanlığı tarafından hatırlatılıyor. O da doğru değil, öbürü de doğru değil; esas doğru olan 1978 yılında Dışişleri Bakanlığında Afrika Dairesinin açılmasıyla ve 3'üncü Ecevit Hükûmetiyle izlenmeye başlanan Afrika'ya açılım politikasıyla Türkiye'nin Afrika'ya açılmasının başlamış olmasıdır. O dönemde Mogadişu Büyükelçiliği gibi aynı zamanda Darüsselam Büyükelçiliği de açılmıştır 1979 tarihinde yani Tanzanya ve Somali'ye yani Doğu Afrika'ya ne kadar önem verdiğimiz o dönemde çok kuvvetli bir şekilde vurgulanmıştır. Fakat, maalesef, biliyorsunuz 1980 sonrasında, askerî darbeden sonra gerek darbe hükûmeti gerek ondan sonraki görev yapan hükûmetler zamanında Mogadişu ve Darüsselam Büyükelçiliğimiz kapatılmış, üstelik çok daha eskiden, hatta zannediyorum 1940'lı yıllardan itibaren bile açık olan Akra Büyükelçiliğimiz de kapatılmıştır. Bu da bizim Afrika politikamıza o dönemde görev yapan hükûmetlerin ne kadar saygısızca davrandıklarını göstermektedir.

Bugün, Türkiye'nin Afrika'yla ilişkilerinin geldiği nokta elbette fevkalade gurur vericidir. Türkiye'nin Afrika Kıtası'ndaki büyükelçilik sayısı dünyada ya birinci ya da ikinci sıradadır. Bunları fevkalade önemsiyoruz. Ancak bütün bu söylediğim tarihleri ve o tarihlerde Afrika'ya ilk açılımı gerçekleştiren değerli devlet insanlarını da anmak istedim. Bunun için, fırsat verdiğinizden dolayı size çok teşekkür ederim.