| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Teklifi (2/2537) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 29 .01.2020 |
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Az önce kafamızda soru işareti yaratan "Avrupa Birliği üyesi ülkeler dışındaki ülkelere ihraç edilen veya ihraç edilmesi hedeflenen ürünler bu Kanunun kapsamı dışındadır..." Peki, oraya yaptığımızla ilgili tekrar bir yasa mı çıkaracağız? Yani bu sadece Avrupa Birliğiyle alakalı. Bundan bu anlaşılıyor.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Hayır, hayır.
Tacettin Bey, doğru. Şöyle: Orada, dikkat ederseniz -Hulusi Bey de açıkladı, Haydar Bey de bu konuyu sordu, zaten sorunun içeriği şuydu- AB uyumu çerçevesinde Avrupa Birliğiyle yapacağımız ticarette onların koydukları ürün güvenliği yasasında, biz, hemen hemen, tercüme gibi diyebileceğimiz bir şey yaptık -ki az önce Sibel Hanım da bunu ifade etti- herhangi bir değişiklik onların farklı anlamalarına sebebiyet vereceğinden dolayı dikkat edilmesi gereken unsurlarından biri. AB dışındaki ülkelere yapacağımız ihracatla ilgili veya ticaretle ilgili ya da oradan gelecek ürünlerle ilgili az önce Hulusi Bey altını çizdi. Bu AB normları çerçevesinde yapılan şeylerin dışında da mallar isteyebilirler ama orada diyor ki: "Fakat bu mallar kalitesiz, tağşiş veya sahte şeyler olamaz." Olamadığının da altını çizerek orada ifade etmeye çalışıyor. Avrupa Birliğiyle ilgili olan çoğu ülkeler AB normlarına uyum yapmayabilir.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Uymuyor zaten.
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Bunu ben de ifade ettim.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Siz de ticaretin içindesiniz, imalatçısınız zaten.
TACETTİN BAYIR (İzmir) - O zaman bu işin başındaki başlık "Avrupa Birliği Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu" mu olmalı acaba? Yani ona istinaden yaptığınız bir şey.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Hayır, diğerlerinde yapıyor muyuz?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ama şu şöyle söylenildi ya... Söylüyorsunuz, tamam, isteyebilirler ama her türlü şey özel bir spektle istenmiyor ki ülkelerden. Yani ben Uruguay'da yaşıyorum, Uruguay da Türkiye'den bir mal alacak. Spekti hazırlayıp bu spekte göre "Malı yollayın." diyebilir, bu özel bir taleptir ya da Türkiye'de üretilen bir ürün Avrupa Birliği standartlarına göre oluşturulmuş spekt mi? Aynısını alabilir. Yani şurada şöyle bir şey olabilir: Özel talepler dışında, ülkelerin özel talepleri dışındakiler uyar buna. Şöyle düşünün: Bir ürün üretiyorsunuz, Avrupa Birliği standartları var. Bunu Avrupa Birliğine göre ürettim -o standartlara göre- ama Uruguay'a, Cezayir'e satacağım ürünü de maliyetleri düşürmek, daha çok kazanmak için...
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Yani kelime arasına bir kelime eklenerek...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bakın, özel talep değil...
TACETTİN BAYIR (İzmir) - "Hedeflenen ürünler" "hedeflenen özel ürünler..."
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bir ürünün dünya piyasalarının bir kısmına daha kalitesiz, bir kısmına daha güvenilir... Neyse artık, aklınıza ne geliyorsa...
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Hayır, öyle ifade etmeyelim. Şöyle: O anlam çıkıyor mu diye düşünüldüğü takdirde olabilir fakat öyle değil.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Mustafa Bey, ülkeler ürünleri çok nadir, özel spektlerle alırlar yani bir ürün üretiliyor; telefon. Buna benzer bir telefon ürettirirsiniz, yollarsınız, size üretir, bu gelir; bu özel istektir.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Haydar Bey, bakın, bu şikâyet üzerine AB dışındaki bir ülkeye sevk ettiğimiz malın ürün güvenliğini denetleyen şirketler, uygunluk değerlendirme kuruluşları "AB standartlarına uymuyor bu kardeşim." diye onların şeyini yapamaz. DIN normuna göre, mesela, Avrupa Birliğinde herhâlde metrik sistem kullanılıyor; öbüründe pus sistemi, inç sistemi kullanıyor. Yani birine metrik gönderip "Ya, sen bunu niye inç gönderiyorsun?" denilebilecek, hassas olan konular var ama o cümlede bakarsanız "malların kalite ve evsafına uygun olduğu..." Kalitesiz gönderilebilir anlamında değil... Onların da altındaki cümlede onu ifade ediyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Mustafa Bey, verdiğiniz örnek yanlış. Şunda 23 dile çevrilebiliyor, değil mi ve her dile göre de uygulanıyor. Yani şunu diyemezsiniz: "İngilizce siz bunu başlattınız; Türkiye'ye İngilizce yollayacaksınız, Fransa'ya da İngilizce yollayacaksınız, İngiltere'ye de İngilizce..." Böyle bir şey yok. Ben farklı bir şey anlatmaya çalışıyorum. Bir ürün üretiyorsunuz, bu ürünü ihraç ediyorsunuz. Avrupa Birliği ülkelerine de ihraç ediyorsunuz, Amerika'ya da ihraç ediyorsunuz, Etiyopya'ya da ihraç ediyorsunuz. Etiyopya'ya ihraç ederken "Bunlar teknolojiden çok anlamaz, bunlar geri kalmış bir ülke, ben burada birtakım şeyler yaparsam maliyetleri düşürürüm, daha çok kazanırım." deme şansına sahipsiniz bu mantıkla ama ilkeler, standartlar oluşturulursa sen kardeşim, ürünü tek... Ha, bir metrik sistem farkı konuluyormuş, o zaten dünyada bilinen şey. Bunun için sadece "Niye bunu böyle yaptınız?" demez yani böyle bir şey yok.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Haydar Bey, Tacettin Bey çok güzel izah etti o konuyu, dedi ki: "Türk malları kalite standardını yakalamıştır. Dünyada iyi mal olarak tanınmaya başlamıştır."
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Mesela hangi mallar?
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Tacettin Bey'e sormamız lazım. Mesela onun ürettiği mallar var. Geçen biz beraberdik...
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Gelinlik üretiminde, mermer üretiminde falan bir numarayız.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Geçen Tacettin Bey'le bir fabrika gezisi yaptık.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Makas üretiyorsun, fabrikan var değil mi? Makası kimin "specification"a göre yapıyorsun? Ford'un sana verdiğine göre yapıyorsun, OEM üretiyorsun.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Haydar Bey, bak, burada sanayici arkadaşlarımız var, Tacettin Bey'le beraber geçen haftaki yaptığımız fabrika ziyaretinden, hakikaten, kendisinin de çok güzel ürünler ürettiğini, o ürettiği ürünleri Almanya'ya ihraç ettiğini gururla dinledik kendisinden.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tabii ki.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Yani, onun için, arada kötüleri de vardır muhakkak fakat bizim buradaki esas meselemiz, iyileri teşvik edebilmek, kötülere engel olabilmek.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben de, tabii, iyi ürün üretebilelim diyorum burada.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Aynen, biz aynı kanaatteyiz. İyileri teşvik edip kötüleri engelleyebilmek için zaten bu yasayla ilgili faaliyetlerimiz devam ediyor.
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Şuradaki bir endişemi de konuyu açtığınız için söylemek istiyorum. Diyelim ki bir bezelye konservesi ürettik ve bunu da bu Ürün Güvenliği Teknik Düzenlemesi'ne göre Avrupa'ya uygun, ambalaja koyduk ama malı Suriye istiyor, Avrupa Birliğiyle alakası yok ve diyor ki bana "Ya sen aynı markada, bu ambalajda şu bezelye boyutunun çapı 10 değil de 8 milim olabilir mi?." Daha minisini, küçüğünü istedi, fiyatı da daha düşük verdim. Suriye kalktı, benim sattığımı Avrupa'ya satmaya kalktı. Şimdi, mermerde yaşandı bu mesele. Yani Burdur'daki mermer ocağından Çinli geldi mermeri aldı, İtalya'ya gitti, İtalya'da bizim mermer firmalarının karşısında rekabete girdi, 3 dolar daha düşük sattı; aynı mermer. O kadar nakliyeye rağmen oldu bu iş, nasıl oldu? Aldı, Çin'e götürdü, işledi, etti.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Şimdi, ona "menşe şaşırtması" diyorlar, zaten ülkeler onu ithal etmeyecekler, Suriye'den ithal etmeyecekler çünkü evsaflarına tutmadığı için ithal etmeyecekler. Burada asıl mesele şu: 8 milimetre ile 10 milimetre arasında bir kalite değil de... Adam "10 milimetre" yazan bir kutuya "8 milimetrelik" bir bezelye koyuyorsa problem orada. Hayır, bakın, üstünde "10 milimetre yazıp" da "8 milimetre" koyuyorsa zaten malı şaşırtıyor, hile yapıyor demektir.
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Müşteri öyle talep ediyor.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Ama nasıl talep ederse etsin, 10 milimetreyi yazan bir şeyin... Bu kandırmaktır, sahtekârlıktır; "10 milimetre" kutuya yazacaksınız, içine 8 milimetre koyacaksınız.
TACETTİN BAYIR (İzmir) - O detaylar yazılmıyor tabii.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - "Müşteri böyle istiyor." diye olur mu?
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Kutularda o detay yok, "bezelye" yazıyor.