| Komisyon Adı | : | (10 / 124, 226, 320, 321, 336, 601, 637, 958, 1055, 1126, 1127, 1128, 1129, 1130, 1131, 1132, 1133, 1134, 1135, 1136, 1137, 1138, 1139, 1140, 1141, 1142, 1143, 1144, 1145, 1146, 1147, 1148) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 22 .01.2015 |
İSMET UÇMA (İstanbul) - Evet, bir şey ilave edeceğim.
Çok teşekkür ediyorum Sevgili Başkanım.
Şimdi Ruhsar Hanım, tabii, arkadaşlar, bakın bu namus ve benzeri konularında -ondan sonra sorularımı yönelteceğim- hiç kimsenin öldürme hakkı yoktur; konu ne olursa olsun ama kimsenin öldürme hakkı yoktur.
Peki, öldürme hakkının olmadığını biz hangi yöntemlerle anlatacağız? Kadın cennette Adem'i kandırdı hurafelerini ve yanlış otantiği savunduğumuz sürece ve toplumdan bu olguları kaldırmadığımız sürece devam edecektir bu.
RUHSAR DEMİREL (Eskişehir) - Ama onu siz söylediniz.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Söyledim evet ama siz hâlâ...
RUHSAR DEMİREL (Eskişehir) - Siz söylediniz.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Ama şöyle, onu bir eliptik bir soru olarak sordum. "Siz potansiyel suçlusunuz, şunları şunları şunları yapmışsınız tarihte falan ve otantiklerde bunlar geçiyor, bunları ayıklamamız gerekir." dedim.
RUHSAR DEMİREL (Eskişehir) - Tabii, tarihle dini de ayırmak lazım.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Kuşkusuz ki yani bakınız bu Kabala'da geçen bir olgudur. Havva ismi Kur'an'da yoktur, Adem'in eşidir o ve yeryüzüne aile olarak gönderilmiştir. "Buradan bir çıkış yolumuz olabilir." demiştim.
Şimdi sevgili arkadaşlar, ben bu aile mahkemelerine ilk müracaat eden tarafın istatistiklerini görmek isterim. Yok mu Hocam? Siz Boğaziçi'nde yapmıştınız bunları, getirmediniz bize...
Bir başkası sevgili arkadaşlar, ben şeye katılıyorum; evet hâkime hanım taraf olabilir, hâkim beyefendi de taraf olabilir. O zaman efendim bunun yolu var, gayet basit; bir hâkim ve bir hâkimeden oluşması gerekir aile mahkemelerinin, bu kadar basit. Yani hakikaten de insanın meslek milliyetçiliği olabileceği gibi... Hadi üç yapalım.
RUHSAR DEMİREL (Eskişehir) - Türkiye'de hiç aile mahkemesi...
İSMET UÇMA (İstanbul) - Bakın, çok ciddi bir öneride bulunuyorum. Belki Türkiye'de hâkim yetersizliğimiz var, ayrı bir şey ama onun yerine kaim kılınabilecek bir ara elaman olabilir mi? Ombudsman mesela diyelim. Diyelim ki aile mahkemesine bakan çoklukla hanımefendiyse bir beyefendi, beyefendiyse bir hanımefendi ombudsman olarak bulunmasın. Yani bu sorunu sürekli şikâyet konusu yapmak yerine çözmek lazım. Y,ani doktorlar birbirine sahip çıkar mı? Çıkar. Bu çok insani, çok doğal, çok hissî şeyler bunlar. Dolayısıyla, bu sorunu da bu şekilde aşmış oluruz diye düşünüyorum.
Sevgili arkadaşlar, bir başkası, mahkeme sonuçlanıncaya kadar arada geçen sürede işlenen olaylarla ilgili elimizde veri yok. Bunu şunun için söylüyorum: Kronik hâle gelmiş bir vakıa varsa boşanmayı hızlandırmak lazım, uzadıkça devreye başka unsurlar giriyor. Şimdi, bize kutsal metinler diyor ki: "Aranızda bir ihtilaf olduğunda iki taraf ailesinden birer kişi çağırın. Taraflar iyi niyetliyse onlar sulh olurlar, değillerse evet, ayırın." "Boşanma Allah'ın sevmediği, en kötü fiildir." Bu da uydurmadır arkadaşlar. Dolayısıyla, dinî otantiği uydurma olgular üzerine bina ederseniz, o zaman adam ufak şeyden dolayı bunu öldürme hakkına kadar götürebilir. Dolayısıyla, bunların arıtılıp, durultulması lazım. Bu sürede meydana gelen olaylarla ilgili bilgimiz yok. Eğer bu süreçteki olaylar, olay intikal etmeden önceki süreçlerle yakın ya da eşitleniyorsa kronik hadiselerde, çözülemeyeceği önceden öngörülen, anlaşılan hadiselerde onun için birden çok hâkim ya da hâkime olması gerekir. Boşanmayı hızlandırmak lazım ki şiddeti önlemiş ya da önlenmesine bir katkı vermiş olsun.
Teşekkür ediyorum Başkanım, sağ olun.