KOMİSYON KONUŞMASI

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, şahsınızda Bakan Yardımcılarını ve bürokratları saygıyla selamlıyorum.

Dünden bu tarafa şöyle bir durum ortaya çıktı: Dün Milliyetçi Hareket Partisinden bir arkadaşımız muhalefetteki bir arkadaşı eleştirirken dedi ki: "Siz üç yıldır, dört yıldır aynı şeyi tekrar ediyorsunuz." Sabah Adalet ve Kalkınma Partisinden de bir arkadaşımız da benzer bir cümle kurdu. Elhak, bu tespit doğru yani biz kendimizi tekrar ediyoruz. Bu geçen sene böyleydi, bugün de böyle, gelecek sene bütçesinde eminim buna benzer şeyler söyleyeceğiz, yine kendimizi tekrar edeceğiz çünkü sorunlar...

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Ama üç yıl önce sen de bizdeydin.

CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Ama o zaman MHP'deydin.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Ben bir şey demedim, doğru tespit.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, müsaade edin... Hatibe müdahale etmeyin.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Eleştirmedim, doğru tespit dedim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Doğru tespit diyor.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Doğru tespit dedim, elhak doğru dedim yani bir şey demedim ben ve bu geçen sene böyleydi, bu sene de böyle, belki büyük bir ihtimalle gelecek yıl da böyle olacak çünkü sorunlar olduğu yerde duruyor. Neyin hakkında aynı şeyi tekrar ediyoruz? Kütahya'daki Zafer Havaalanı'yla ilgili durum belli, Avrasya Tüneli'yle ilgili durum belli, oradan geçen araç sayıları belli, Osmangazi Köprüsü belli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü belli vesaire belli, belli belli. Dolasıyla biz aynı şeyleri... Bunlar düzelip hazine buralardan artık ödeme yapmama noktasına geldikten sonra bunları elbette konuşmayacağız ama bu böyle olduğu sürece biz kendimizi tekrar etmeye devam edeceğiz. Dolayısıyla benim söylemek istediğim şey şu: Eğer kendimizi tekrar etmek istemiyorsak ve böyle bir şeyi de arzulamıyorsak o zaman Sayın Bakanım, yap-işlet-devret modeli bir siyasi tercih -bunun eleştirilecek bir tarafı yok- bir siyasi irade, bir finansman modeli olarak bunu seçmiş ve dolayısıyla da uluslararası sermayeden borç alıyor; o borçla on yılda, on beş yılda yapılacak olan işleri bugüne çekiyor ve dolayısıyla hizmeti sunmaya gayret ediyor. Bu, bir finansman modeli. Bu, dediğim gibi bir siyasi tercih; bunun eleştirilecek bir tarafı yok.

Yalnız muhalefetin de şu görevi var: Biz şu ana kadar yapılanlara baktığımızda ve de uluslararası piyasalarda bu konuyla ilgili diğer ülkelerin tecrübelerinden hareketle geldiğimiz nokta itibarıyla bunun yanlış olduğunu, önümüzdeki birkaç yılda bu gelişmelerin sizin bütçelerinizi esir alacağını düşünüyoruz ve o nedenle bugünden size uyarıda bulunuyoruz. Kabul edersiniz veya etmezsiniz bu sizin bileceğiniz bir iş. Yalnız o siyasi tercihlerin dışında hepimizin mutabık kalması gereken bir şey var, o da: Şeffaf olmak ve dolayısıyla da lüzumsuz, gereksiz soru sormaları ortadan kaldırmak. Eğer siz gerçekten... Sabahtan beri bu taraftaki arkadaşlarımız size şu tabloyu gösterdiler, en azından 4-5 arkadaş aynı şeyi söyledi "5 şirket ihale alıyor." dedi, bunu söyledi. Siz bir ara en başta dediniz ki: "Hayır, öyle değil, 5 değil, 450."

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI MEHMET CAHİT TURHAN - "5 müteahhit yok, 450 müteahhit var ve o 5 kişiden çok daha fazla iş alan müteahhitlerimiz var." dedim.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Tamam bunu söylediniz. Ben de diyorum ki: İşte, bu soruların sorulmaması için, tekrar edilmemesi için şu sunumunuzun içerisine, sunduğunuz belgelerin içerisine, bir yere örneğin 2019 yılında kaç tane ihale yapıldı, bunun toplam hacmi nedir? O 5 şirketin aldığı ne, geriye kalan 445'in aldığı ne? Bunları gösterseydiniz kimse bu soruyu sormazdı ve biz de kendimiz tekrar etmezdik. Lütfen, şeffaf olalım diyorum.

Dün Maliye Bakanımız da buradaydı ve dedi ki: "Türkiye'nin merkezî Hükümetin borcunun millî gelire oranı yüzde 32." Ben buna inanıyorum, bu rakam doğru ve Avrupa'daki Maastricht Kriterlerinin de yarısı kadar ama şunu bilmiyoruz: Bizim "koşullu yükümlülük" dediğimiz borç üstlenimleri vesaireden dolayı ne kadar borcumuz var? Bunu bilmiyoruz. Dolayısıyla piyasa biz bunu söylemesek de bunun bir hesabını, kitabını yapıyor ve onu da Türkiye'nin fiyatlamasına CDS'ine vesairesine yansıtıyor. Geçen seneden bu seneki Eylül ayına veya bugüne baktığımızda Türkiye'nin CDS'leri 500 küsurlardan 310'lara geldi. Doğru mu? Doğru. Ama öbür taraftan şunu da görüyoruz ki: Bütün dünyada CDS'ler aşağıya geldi. Bugün Malezya'nın CDS'i 42, Hindistan 66, Rusya 73, Endonezya 74, Kolombiya 80, Güney Afrika 183; uzatmayayım Türkiye 310, bizim üstümüzde sadece Mısır ile El Salvador var, birisi 322, birisi 364. Bununla şunu söylemek istiyorum: Yani bir şekilde bizim açıklamadığımız yüzde 32 içerisinde dahi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Yılmaz, bir dakika.

Buyurun tamamlayın.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Millî gelir borç oranlarının içerisine dâhil etmediğimiz bu rakamları bir şekilde piyasa biliyor ve bunu, bu işlerin, fiyatların içerisine yansıtıyor. Siz şeffaf olsanız, bunları söyleseniz ve biz de bunu bilsek. Ben şu anda yüzde 32'nin eldeki hesabın doğru olduğunu biliyorum ama koşullu yükümlülüğün ne olduğunu bilmediğim için öyle tahmin ediyorum. Belki de buradan gelecek 32 değil, belki 40, 45 belki 50, belki 43 ve belki 37 bilmiyorum. Eğer bu bilgileri bize verseniz, kamuoyuyla paylaşsanız bu tartışmalar ortadan kalkar. Nitekim sabahleyin Milliyetçi Hareket Partisinden arkadaşım Mustafa Bey de böyle bir talepte bulundu, dedi ki: "Artık bu tartışmaları ortadan kaldırmak için bir rakam verelim, gerçekçi olalım, bunları yapalım." Bunlar yapılmadığı sürece de bu tartışmalar devam edecek, gelecek sene de aynı soruları sormaya devam edeceğiz.

Şimdi -zamanım yok- bir hususu daha söyleyeceğim. Bu yap-işlet-devret modelinde, bu KÖİ modelinde, bu projelerde Türkiye bu işin neresinde Sayın Bakanım; onu sormak istiyorum. Şimdi Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün "'3kopru.com' proje çözüm ortakları" diye bir site var. O sitede şunu çıkardım. "Çözüm ortaklarımız" diyor. 3.Köprü Dizayn Grubu: 6 tane firma var 6'sı da yabancı. Altında 3. Köprü Tasarım Kontrolü: "Setec" diye bir şirket var, bir tane var. 3. Köprü EPC Alt Yüklenici: Hyundai alt yüklenici, "SK E&C" diye bir firma var. Yine bir başka husus: Kara Yolu Tünelleri Bağımsız Tasarım Kontrolü: "Geoconsult" diye bir firma var yabancı, zannedersem Singapurlu. Köprü Kuleleri Otomatik Tırmanır Kalıp Sistemi: "PERI" diye bir şirketin. Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme Danışmanı: "AECOM" diye bir şirket, yabancı. Kreditör Kuruluşlar Teknik Danışmanı: "Mott MacDonald" diye bir şirket. Sigorta Danışmanı "MARSH" diye bir şirket. Hukuk Danışmanı: "DLA Piper" diye bir şirket.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Yılmaz, teşekkür ediyorum.

Tamamlar mısınız.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Bitiriyorum efendim, bir dakika.

Onun dışında başka şeyler de var. Türkiye gerçekten...

Sadece son olarak şunu söylüyorum: Köprü Eğik Askı Kabloları Tedarikçileri... Beton Tedarikçileri: Bir OYAK Beton var Türkiye'den, gene bir de Akçan Beton var; onun dışında bir Türk firmasının ismi yok.

Biz bu projenin neresindeyiz? Yabancı bize para veriyor, projeyi yabancı hazırlıyor, biz arazi tahsis ediyoruz, iş veriyoruz ve ondan sonra da bize geriye kalan; amelelik, işçilik, çapa, kürek işi mi kalıyor, ne yapıyoruz biz? Hâlbuki dünyada Türkiye inşaat sektöründe Çin'den sonra ikinci büyük ülke diyoruz. Yani biz bu işin neresindeyiz?