KOMİSYON KONUŞMASI

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, sayın üyeler, Sayın Bakanım, Bakan Yardımcılarım, kurum başkanlarım, değerli bürokratlar ve sayın basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bizler İYİ PARTİ olarak enerji konusundaki duruşumuzu şu şekilde ortaya koyduk:

1) Bir türlü bitmeyen örneğin Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisinin tamamlanmasına enerji arz güvenliği için öncelik verilmesi.

2) Elektrik üretimindeki payı yüzde 30,6 olan ve ithal ettiğimiz doğal gazın elektrik üretiminde sınırlandırılması.

3) Biyoyakıt ve üretim kullanımının yaygınlaştırılması.

4) Enerjinin millî olabilmesi ve dışa bağımlılığımızın azalıp ortadan kalkması için enerji teknolojilerini geliştirmek üzere AR-GE ve kuluçka merkezlerinin kurulması.

5) Enerji teknolojileri araştırma üniversitesinin kurulup yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimine geçerken aynı zamanda yerli teknolojiye de bunu sağlamak.

6) Enerjinin kurumsal yapısının düzenlenmesi ve şirketleri zengin etmek yerine kamu çıkarlarına yönelip devletin enerji sektöründe kurumsal yapılanmasını yeniden tasarlamak.

7) Türkiye karbon borsasını kurarak ve emisyon ticareti sistemine enerji yoğun sektörleri, hava yolu şirketlerini, belediyeleri ve yenilenebilir enerji santrallerini kote etmek.

Sayın Bakanım, ülkemizde kömüre dayalı enerjide ağırlık olduğu bir gerçek. Kömürün ürettiği 72.800 megavattan vazgeçmeyi göze alıp enerji politikalarını yenilenebilir kaynaklara yönelten Batı ülkeleri bu çabalar içindeyken, 2023'te, 2030'da bunları sıfırlamaya uğraşırken bizde maalesef bu konuda yoğun bir çaba sarf edilmektedir. Örneğin benim bulunduğum şehir Eskişehir'de Alpu Ovası'na bir kömürlü termik santral kurulmaya uğraşılmaktadır. Alpu Ovası 447 bin 170 dekardır ve yalnız burayla sınırlı değildir; İnönü, Beylikköprü'yü içine alan çok geniş bir vadiye hitap etmektedir. Ayrıca burada kurulacak santralin yılda tüketeceği kömür, kül ve gazlar etraf için son derece toksiktir. Bu araziyi kullanılamaz hâle getirecektir, suyu içilmez hâle getirecektir, insanları yaşayamaz hâle getirecektir, akciğer hastalıkları artacaktır, kalp hastalıkları artacaktır.

Biz inanıyoruz ki bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı bilgilendirilmemiş çünkü dünkü tarım şûrasında Sayın Cumhurbaşkanının söyledikleri şudur: "Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak her ülke gibi Türkiye için de bir millî güvenlik meselesi hâline gelmiştir. Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak en az savunma sanayisinde dışa bağımlı olmak kadar tehlikelidir. Tarımda millî güvenliğimize özellikle öncelik vermeyen her türlü projeye, her türlü dönüşüme, kârına zararına bakmaksızın karşı olduğumuzu altını çizerek bir kez daha ifade etmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanının görüşü bu olunca Alpu'daki kıymetli arazinin -yalnız Alpu değil- İnönü'den Beylikköprü'ye kadar uzanan kıymetli vadinin bir zehir deposu hâline getirilmesi ve otuz yıl sonra buradaki toprağın yaşanmaz, suyun bitmiş, havanın kirli ve insanların göçe uğradıkları bir yerde bu tesisin yapılmasının hiçbir mantığı yoktur, hiçbir açıklaması yoktur.

Şunu unutmayalım ki elektrik, üretimin temel girdisidir. Ona yapılan her zam direkt olarak her şeyin fiyatını artırmakta, sanayide iki yıllık zam oranı yüzde 126'ya ulaştı. Sadece 2019 yılında yapılan zam oranı yüzde 32'yi bulmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen konuşmanızı tamamlayınız efendim.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Başkan, daha yeni başladık.

Elektrik Üretim AŞ elektrik satış fiyatı 1 Ekim 2018'den 1 Ekim 2019'a kadar neredeyse yüzde 100 zamlandı. Faturalardaki gizlenen dağıtım bedeli 1 Temmuz 2019'da 15,4 kuruş kilovatsaat iken son zamlarla birlikte 20,8 kilovatsaate ulaşmıştır. Elektrik üretim ve dağıtım sektörünün mevcut borç stoku, biraz önce de söylendi, 47 milyar dolardır. Eğer IMF konsültasyona gelmeseydi muhtemelen Türkiye kamuoyu bunun farkında olmayacaktı. Bu borcun sürdürülebilmesi için 12-13 milyar dolarlık bir sermaye, bir krediye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu da enerji sektörümüzün içinde bulunduğu sıkıntıları anlatacak durumdadır.

Sayın Bakanım, genel müdürlerinizden biriyle ilgili kurumundan bize şöyle şikâyetler gelmektedir: Kurumda yaptığı yanlış uygulamalarla kurum personelini bezdirmiş olup personelin iş motivasyonunu kaybettirmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Son sözlerini alalım efendim.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Kendine biat edenlere kurum imkânlarını sonuna kadar kullanırken biat değil, liyakate saygısı olup kendisine karşı gelenleri ise sindirmek için her şeyi yapmaktadır. Örneğin, giyim yardımı olarak kendisine taraftar olanlara 2.500 lira, taraftar olmayanlara da 800 lira ödeme yaptığı söylenmektedir. Halkın vergisiyle devletimizin kesesini kendisine...