KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, merkez teşkilatında on yedi yıl çalıştığım Bakanlığın değerli bürokratları; öncelikle bütçeniz hayırlı uğurlu olsun.

Ben de Kütahya'yla başlamak istiyorum. Geçen yıl da aynı tarihlerde Kütahya Şehir Hastanesini sorduğum zaman "2020'de bitecek." denmişti. Hiçbir gelişme olmadı. Bitmediği gibi geriye doğru bir dönüş var. Ben artık sormaktan bıktım. Buna başka bir çözüm bulacağınızdan eminim çünkü bu şekilde gitmeyeceği belli. On bir yılda yüzde 17'ye gelmiş bir hastaneden bahsediyoruz.

Sayın Bakanım, bunun yanında ilçelerimizde çok güzel hastaneler yaptınız. Bu hastaneler bu kadar gerekli miydi veya bu kadar büyük olmasına ihtiyaç var mıydı, o tartışılır. Fakat en küçüğünden bir Aslanapa Devlet Hastanesinde diş doktorumuz var, ünitimiz var, röntgen cihazımız yok. Emet'te, Simav'da aynı sıkıntıları yaşıyoruz.

Fakat ben sizi başka bir noktaya çekmek istiyorum: Yoncalı. Gelip görme imkânınız oldu mu, bilmiyorum. Burası bizim turizm merkezimiz. Bütün turizm yatırımlarını Yoncalı'ya teşvik ediyoruz. Şu anda burada yaklaşık 8 veya 10'a yakın otelimiz var. Bu arkadaşlar bu otellerini pazarlarken mutlaka Fizik Tedavi Hastanesine yakınlıklarıyla övünürler çünkü gelen hastaların ve bu otelleri kullanan insanların yüzde 65'i dışarıdan Fizik Tedavi Hastanesinde ihtiyaçlarını gidermek için gelirler. Yani bunlar hastadır.

Şu anda Fizik Tedavi Hastanemiz 240 yatak, altı ay sıra veriyoruz. Yeni yapılan hastanemiz ne hikmetse 100 yatak. Biraz önce Fazıl Bey de söyledi. Altı ay süreyle 240 yatağın yetmediği bir yerde 100 yatakla bunu nasıl başaracağız, bilmiyorum. Fakat daha ilginç bir şey: Sağlık İl Müdürlüğünüz bir yazı yazdı. Personel azlığından dolayı siz dışarıdan hizmet satın alıyorsunuz. "Bu yıl bunu da yapmayacağız." dediniz. Şu anda hemşirelere fizyoterapi kursları veriyorsunuz.

Sayın Bakanım, dışarıda fizyoterapist mi yok? Personel mi yok dışarıda? Niye şapkadan tavşan çıkarmak için uğraşıyorsunuz? Tamam taşerona vermeyin ama hiç olmazsa personel alın, istihdam yapın.

Bir noktaya daha dikkatinizi çekiyorum Sayın Bakanım; direkt sizinle alakası yok. Ama Tunçbilek'teki termik santraldeki bacadan kaynaklanan çok ciddi bir şekilde hava kirliliği ve kanser hastaları var.

Sayın Bakanım, eğer bu filtrelerin uzama tarihi geçerse siz bunlara bir Sağlık Bakanı olarak el atın. Yoksa Tunçbilek'e, Tavşanlı'ya ivedilikle bir kanser hastanesi kurun, meslek hastanesi kurun çünkü üç gün sonra kapınıza geleceğiz. Eğer beyaz gömlekle, beyaz takım elbiseyle iki saat Tunçbilek'te kalabilirseniz ne mutlu sizlere.

Sayın Bakanım, biz, tabii, bunları yaparken yerli üreticiyi de korumak zorundayız. Bir yandan yerli otomobili konuşuyoruz, yerli tankımızdan bahsediyoruz ama biliyorsunuz ki medikalde yerlilik yüzde 10. Şehir hastanelerinin birçok şeyi tartışılır Sayın Bakanım, herhâlde elli yüz yıl tartışılacak bu şehir hastaneleri ama bir fırsatı kaçırdık, o da şudur: Şehir hastaneleri kurulurken çok ciddi bir şekilde medikal alımı yapıldı. Biz yabancı firmalara "Bunları Türkiye'de üreteceksiniz." şartı getirebilirdik. Şu anda montaj sanayisini saymazsanız yerli üretimimiz yüzde 10'u geçmiyor, biz iğnemizi yapamıyoruz. Sayın Bakanım, askerde mermi neyse Sağlık Bakanlığında da iğne budur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız efendim.

AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Bizim mutlaka kendi yerli üreticilerimizi yabancı sermayenin elinden kurtarıp teşvik etmemiz lazım.

Bu vesileyle bütçeniz hayırlı olsun diyor, çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.