| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Ticaret Bakanlığı b)Ekonomi Bakanlığı c)Rekabet Kurumu ç)Helal Akreditasyon Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 08 .11.2019 |
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, sayın Komisyon üyeleri, Sayın Bakan Hanım, Bakan Yardımcılarımız, bürokratlarımız, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Mübarek kandilinizi kutluyorum. Büyük Önder Atatürk'ü ölüm yıl dönümünde saygıyla anıyorum.
Bu bütçenin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Şimdi, Sayın Bakanım, yerli üretim logosu altında pek çok üretim yapılmaktadır, öyle ki ithal muzun üzerine bile Türkiye Cumhuriyeti, Türk malı damgası vurularak vatandaşa takdim edilmektedir. Sanıyorum, burada denetimde yetersizlik var. Üretimi ve ihracatı ithalata bağımlılıktan kurtarmak gerekir. Bunun için de tarım politikalarını ayarlayıp vatandaşımızın ihtiyacı olan soğanı, patatesi, domatesi sağlamak lazımken birtakım gümrük indirimleriyle ya da ithalatı kolaylaştırmalarla geçici çözümler bulunmaktadır ve bu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kalkınmasına değil, dışarıdan gelen bazı malları ya da o malları getirenlerin yararına çalışmaktır.
Bundan dört yıl önce dönemin Ticaret Bakanı "Toplumun bel kemiği olan esnafımızla Türkiye'yi büyüteceğiz." demişti. Şimdiki durum nasıl? Şimdi, 30 bini bulan zincir marketler, sayısı 450'yi aşan alışveriş merkezleriyle Türkiye Cumhuriyeti'nde esnafın önü kesilmiştir, işsiz hâle getirilmiştir. İşsiz hâle gelen bu esnafı, bu insanları birtakım sosyal yardımlarla ayakta tutmaya çalışmaktayız. Hâlbuki bu sosyal yardımlar o insanlar iş başındayken verilse ekonomiye daha faydası olacak, kendileri de mutluluk ve refah içerisinde ayakta kalacaktır.
Şimdi, burada Sayın Bakanın açıkladığı bazı bilgiler var, öyle sanıyorum ki onun açıklamaya yetiştiremediği bazı alt cümleler de sayın iktidar milletvekillerinin elinde var, onlar devam ediyor. Şimdi herkes diyor ki: "Türkiye Cumhuriyeti çok iyiye gidiyor." 2003 ile 2018 arasında Türkiye Cumhuriyeti'nin ortalama büyümesi yüzde 4,8; 2003 ile 2018 arasında ise yüzde 4,5. Yine 2002-2018 arasında Türkiye Cumhuriyeti gayri safi millî hasılasını 2,6 kez, Arjantin 4,8 kez, Romanya 5,6 ve Rusya da 4,6 kez artırmış. Şimdi bunların dâhilinde biz kalkıp da "Ekonomimiz çok iyiye gidiyor, ticaretimiz çok iyiye gidiyor." dersek sadece kendi kendimizi avutmuş oluruz. Bunun yerine biz durumumuzu tespit edelim, ekonomimizin zayıflıklarını görelim ve hani birtakım insanları övüp birtakım insanları yermek değil ama ekonominin gerçeği neyse onu düşünüp onu gerçekleştirmeliyiz. Lütfen herkes burada gerçekçi olsun.
Sayın Bakanım, zaman zaman Kurumunuzdan şikâyetçiler geliyor. 2010 yılında iş müfettiş yardımcılığı sınavı açılmış ve 2014 yılında bu insanlar yükselmek için sınava girmişler. Bu sınava girenler göreve atanmamış, denmiş ki bunlara: "Mahkemeye gidin, mahkeme sonucuna göre görevinize atanacaksınız." 2019 yılında, bu sınavı kazanıp hizmet içinde yükselmeyi başaran insanlardan 55'i müfettişliğe atanmamış. Bunlar diyorlar ki: "Müfettişlerle biz de teftişlere gidiyoruz -kurumunuzu temsilen teftişe gidiyorlar- biz müfettiş yardımcısı, onlar da müfettiş olduğu hâlde bize 'üstat' diye hitap ediyorlar, biz bundan hicap duyuyoruz." Bu 55 insan niye atanamadıklarını ve gerekçelerinin ne olduğunu bilmediklerini, bunlara gerekçe olarak gösterilen şeyi; sarayda işlerin çok olduğu, bir gün sıranın kendilerine geleceği ve bunların da atanacağı şeklinde söylüyorlar.
Teşekkür eder, 2020 yılında Bakanlığınıza başarılar dilerim.