İSMET UÇMA (İstanbul) - Çok teşekkür ediyorum Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün önümüze gelen 3 üniversitenin, 1 devlet, 2 vakıf üniversitesinin kuruluşuyla ilgili çalışmaların hayırlı olmasını diliyorum. Fevkalade önemli ve hayırlı bir iş yapıyoruz.

Bir CHP klasiğiyle karşı karşıya kaldık, biz bu filmleri önceden de biliriz, gördük, izledik. Esasen bu zihniyetin başka türlü davranmasını beklemek anormal olurdu, normal olan buydu. Zira, millet adına, insanlık adına, hayır adına ne yapılmaya çalışılmışsa CHP zihniyeti sürekli bunun önünde engel olmuştur. Demokratik yöntemlerle milletimiz kendi önündeki gerçekten de bu insanlığın hayrına, yararına olan şeylere engel teşkil eden olguları bir bir tasfiye etmektedir. Her seçimde görülmektedir ve her seçimde millet biraz daha CHP'yi tüketerek, bu anlayışı, bu görüşü tüketerek tarihin gitmesi gereken yerine gönderecektir. Başka türlü bir davranış zaten beklenemez.

Arkadaşlar, iddiada falan bulunmadı CHP'li ve MHP'li üyeler, bunlar iftira ediyorlar, iftiraydı bunlar. Şimdi, siz eğer iddianızı ispatlamazsanız müfteri olarak ilan edilirsiniz. Yapmanız gereken, sahiden böyle bir şey varsa -bu asla mümkün değil- yani ilgili makamlara dosyalarınızla birlikte şikâyette bulunmaktır. Yani, hem bunları söyleyeceksiniz hem aziz millete hakaret edeceksiniz, iş adamlarına, insanlara hakaret edeceksiniz, iftira edeceksiniz, hor göreceksiniz, aşağılayacaksınız, sonra da çekip gideceksiniz. Beklenen budur zaten. Şimdi, arkadaşlar, bu zihniyet silahla kitabı aynı masada yargılayarak geliyor. Bunlar kitaptan korkarlar, aydınlıktan korkarlar çünkü eşitlenmekten korkarlar. Yani, CHP'nin üniversiteleri nasıl yönettiğini hepimiz biliyoruz. CHP üniversiteleri birinin ötekinden daha çok ya da az insan olması esasına göre yönetti. Temel hak ve özgürlükler konusunda insanların bu haklarını kullanmalarına bile müsaade etmedi. Bu itibarla arkadaşlar seküler güçlere zaman zaman bunlar... İşte, daha geçen neye davet ediyorlar? Yani, toplumun 1789 kiliselerine saldırdığı gibi, Rus ihtilaliyle dine dair, değer ve değere dair her şeyin ortadan kaldırıldığı gibi, bizdeki Mustafa Kemal sonrasında hemen, önce örflerden başlandığı gibi... Oysa bizim devlet geleneğimizde ve devlet büyüklerimizde önce eğitim öğretim devlet büyüklerinin rehberliğinde aileden başlar. Dolayısıyla, ben TÜRGEV'in ve diğer üniversitelerimizin mütevelli heyetlerinin çok önemli bir iş yaptığını düşünüyorum.

Son olarak şunu ilave etmem gerekir: Gerçekten de eğitim öğretim alanına katkı veren bu iş adamlarına madalya vermek gerekir. Hangi fakülteye, üniversiteye, hangi özel kuruma katkı veriyorsa bunlara madalya vermek gerekir. Ben Cumhuriyet Halk Partisinin ve Milliyetçi Hareket Partisinin üyelerini attıkları iftiraları ispata... Aksi takdirde aziz milletimize yaptıkları bu hakaretten dolayı kendilerini gerçekten kınadığımı ifade etmek istiyorum. Eğer bunu yerine getirmezlerse kendilerini müfteri olarak ilan ediyorum. Yeni üniversitelerimizin hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.

Sağ olun.