KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, ben öğretmenim. Biyoloji eğitimi çıkışlıyım, bir.

BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Biyolog değilsiniz o zaman.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Değilim, akademik olarak hidrobiyolojide çalıştığım için hidrobiyoloğum aynı zamanda.

Şimdi, veteriner, tıp, ziraat, su ürünleri, bunlar zaman zaman birbirlerinin içine girerler ve bunların arasında da meslek taassupları olur. Benim öyle bir derdim yok. Şimdi bakıyorum, bir sonraki maddede su ürünleri mühendislerini hekim yapmışsınız, ama bilgi aldığınız yer, hocalar, bu taraftan aynı şeyler bana geliyor. Yok, hocalar...

AYHAN BARUT (Adana) - Öyle bir şey yok.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Bakın, bir dakika ya, bir dakika...

AYHAN BARUT (Adana) - Öyle bir şey olmadığı net.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Hemen itiraz etmeyin lütfen. Ama lütfen... Ben diyorum ki: Siz hocalardan bilgi almadınız mı, danışmadınız mı?

BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - "Su ürünleri mühendisini biz eğitiyoruz." diyorsunuz.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Tamam işte. Ama bir dakika... Lütfen... Su ürünleri mühendislerini hekim yerine koydunuz.

AYHAN BARUT (Adana) - Hayır, su ürünleri balık hekimi dedik, balıktan anlayan bir meslektaş...

HASAN KALYONCU (İzmir) - Lütfen... Şimdi ben size anlatacağım. Fizik bölümünü bitirmiş birisi kuantum üzerine hüküm veremez. Bu da benzerdir. Biyoloji...

AYHAN BARUT (Adana) - Bunu sizden özellikle rica ediyorum: Bir okuyun, ondan sonra yine değerlendirin.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Ya, okudum diyorum. Sonraki madde... Şimdi, bir dakika...

Biyoloji bitirmiş birisi insan anatomisi üzerine ahkâm kesemez.

Şimdi, genel öğreti başkadır, balık hastalıklarıyla ilgili çalışmışlık başkadır. Hekim kararı ayrı bir şeydir. Şimdi, Sayın Başkan veteriner olduğu için, o söylerse şimdi farklı olacak. Şimdi, su ürünleri mühendislerini her yerde geçirmenin bir manası varsa kanunun her tarafına yazılsın ama bu hiçbir şeyi halletmiyor. Şimdi, ben bu camiadan geldiğim için bazı hocalarla zaten çalışma alanlarımız benzer. Şimdi, su ürünleri mühendislerinin bir kısmı da temel bilimlerde çalışır, biyolog gibi çalışır.

Şimdi, bunların hepsini biz bildiğimiz için, az önce buradaki hocalarla da konuştuk, bu konuda sizin dediğinizin tam tersini söyleyen su ürünleri hocaları da var. Şimdi, bunu...

AYHAN BARUT (Adana) - Kimmiş o tersini söyleyen, su ürünleri mühendislerinin olmamasını söyleyen? Su Ürünleri Kanunu'nu tartışıyoruz. Veteriner Kanunu veya Ziraat Mühendisleri Kanunu tartışmıyoruz.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, hemen işi değiştiriyorsun. Bakın, fahri kısımda su ürünleri hocalarının tepkisi olan da var. Bu veterinerlik veya hekimlik kısmında su ürünleri hocalarının tepkileri olanlar da var. Mesela bir sonraki maddede şunu önerebilirlerdi: "Balık hastalıkları konusunda yüksek lisans ve doktora yapmış olanlar, mikrobiyolojide balık hastalıkları üzerine çalışmış biyologlar" diye buraya eklemek isteseler kabul edilebilir ama su ürünleri fakültesini bitirmiş birisi 13 ders hastalık üzerine aldı diye hekim olmaz.

Şimdi, ben de diyorum ki, fahri kısmı... Mesela, fahri biyolog.

AYHAN BARUT (Adana) - Tekrar söylüyoruz, orayı okuyun, tıp hekiminden bahsetmiyor orada. Biraz önce dedim bu konuyla ilgili...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Hocam, karıştırmayasınız, bu arkadaşlar balıklara bakacaklar, insanlara ve hayvanlara değil.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, o da hekimlik.

BAŞKAN - Hekim. Hekimlik ayrı bir şey.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Yani "hekim" deyince tıp anlıyorsanız.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Tıp doktorları, hekimler balığa bakacaklar yani insana değil demek istiyorum.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi "Tıp doktorları, hekimler balığa bakacaklar." dediğiniz zaman ne, onu anlamadım?

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Yani oradan kaynaklanan...

HASAN KALYONCU (İzmir) - Yani bir mühendisin balığa bakmasını kabul ediyorsunuz doktorun balığa bakmasını kabul etmiyorsunuz. O da enteresan. O zaman makine mühendisine baktıralım, iyi olur.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Öyle daha kötü.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Anlatıyorum ama demek ki çok da önemli değil, o zaman anlatmıyorum.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.

İkinci önergeyi okutuyorum...

AYHAN BARUT (Adana) - Daha yatacağız burada, eylem yapacağız biraz sonra haberiniz olsun.

BAŞKAN - Yani ben sizden yana da davrandım, bak gördünüz...

AYHAN BARUT (Adana) - Ya yapmayın ya! Vallahi ayıptır günahtır. Yemin ediyorum yazıktır.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Siz demokrasiye karşı mısınız?

AYHAN BARUT (Adana) - Hangi vicdanla, hangi yürekle...

HASAN KALYONCU (İzmir) - Burası demokratik bir ortam.

AYHAN BARUT (Adana) - Ya yapmayın ya, kötü bir şey istemiyoruz ya!

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Hocam, siz "Öğretmenim." dediniz değil mi?

HASAN KALYONCU (İzmir) - Evet.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Siz o zaman ben kendinizle çeliştiğinizi düşünüyorum.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Ben demokrasiyi severim.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Yani bu öğrenciler seçiyorlar, ondan sonra bakıyorlar elde bir şey yok.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, bakar mısınız, ben size anlatayım. Millî Eğitim Komisyonunda bunları tartışabilirsiniz, ülkede hangi okulların açılıp açılmayacağı, hangi okullardan çıkan öğrencilerin iş bulacağı konusunu tartışabilirsiniz. Mesela, demin bir örnek verdim Hocam oradan söylerken. Eskiden iki tane orman fakültesi vardı Türkiye'de. Orman fakültesinden mezun olanların işsiz kaldığı da görülmedi. Şimdi, ben de diyorum ki, bakın...

AYHAN BARUT (Adana) - Şimdi, Hocam, bakın okuttuğunuz öğrencilerle çelişiyorsunuz, diyorsunuz ki "Biz su ürünleri kanunu çıkarıyoruz. Burada fahri su ürünleri yetkilisi yapıyoruz." Ya o zaman mesleği hiçe sayıyorsunuz, eğitimi boşa sayıyorsunuz.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, iki yıllık yerden mezun yerine... Bir dakika, dört yıllığı çalıştırırken hiç oralı olmuyor musunuz yani?

AYHAN BARUT (Adana) - Hocam, ötekisi daha kötü. Yoldan geçen herhangi birisine gidiyorsunuz "Eğitim vereceğim, ben fahri su ürünleri elemanı yapacağım." diyorsunuz. Sizin öğrenciniz olmuş, gelmiş, yutmuş bu kitapları, sınava girmiş çıkmış diploma almış sen bunu yok sayıyorsun.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Mühendis olmuş, mühendis, fahri görev için gelmemiş.

Şimdi, ben şunu söyleyeyim: Bunları fazla uzatmaya gerek yok. Şimdi, fahri bir iş için bu kadar şeye de gerek yok çünkü size gelen mailler, mesajlar fahriyle alakalı değil, adamlar iş istiyor.