| Komisyon Adı | : | (10 / 361, 405, 406, 407, 410) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uzmanı Hekimler Derneği Temsilcisi İbrahim Erkayacan'ın, ilaç etken maddelerinin bitkisel kaynaklı üretilmesi ve katma değerli ürün üretilmesi hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 24 .10.2019 |
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Ben de çok teşekkür ederim.
Şimdi "Hangi madde toksik, hangi madde toksik değil?" diye başlayınca dedim herhâlde bir Dunning-Kruger fenomeni yaşayacağız. Neyse ki oradan gele gele geldik karbon 12, karbon 14'e ama zaten bunlar bilinen şeylerdi, bunların araştırılması da güzel bir şey.
Şimdi, günümüzde bilgi yılda ikiye katlıyor. 1970'lerde yedi yılda ikiye katlıyordu, 80'lerde beş yılda ikiye katlama başladı, şimdi her yıl ikiye katlıyor. Tabii ki İbni Sina bizim büyük bir değerimizdir, önem veririz, o vakit için çok parlak bir insanmış, ondan feyzalırız ama İbni Sina yerinde durur, bir de modern tıbbın gerçekleri var.
Şimdi, işte "Sentetik maddelerin hepsi kötüdür, sentetik olmayanlar iyidir ya da tabiatta her şeyin bir çaresi vardır, beni gider araştırırım, bulurum." demek biraz sıkıntılı iş gibi duruyor. İlaçların zaten büyük kısmı sentetik. Zaten çağımızda, hani, ona bakarsanız, işte arabaya binmeyelim, kaza olur, şu olur, yürüyerek gitmek en iyisi... Ama bu da böyle değil, mümkün değil. Aynı şekilde, işte ne bileyim ben, tarımda ilacın kullanılmasına karşı çıkıyor bazıları, bazıları gübrenin kullanılmasına karşı çıkıyor. Bunlar iyi hoş da bu insanları nasıl besleyeceksiniz? Yani bir de çağın gereği var, burada yapılması gerekenler var.
Şimdi, sentetik maddelerin hepsinin yerine organik madde koymak yeterli değil ve de her organik madde de zaten iyi demek değildir; insanı öldüren de baldıran otu. Hepsinin bir ihtiyacı var, bir gereği var. Organik kullanabiliyorsak kullanalım ama sentetik günah keçisi olup da "Organik maddeye yönelin, biz organik maddeyle toparlarız." derseniz bu da çok zor. Tabii ki bitkilerde vardır, önemli "ekstrakt"lar vardır, bunlar çıkarılsın; bunlara zaten kimsenin bir şey dediği yok. Şimdi, bu toplantıya her gelen konuşmacı da işin sonuna bir şey ekliyor "Biz bunu daha da ayrıştırırsak, daha üst seviyede götürürsek daha da iyi olur." diyor. Tabii buna kimsenin bir şey diyeceği yok ama öyle gözüküyor, bizde bu tıbbi ve aromatik bitkiler daha çok bir emekleme döneminde. Bunlar geçtikten sonra, belli bir kapasite oluştuktan sonra, ben inanıyorum ki birileri de çıkacaktır, bunları bileşenlerine ayrıştıracaktır. Demin o sizin verdiğiniz zeytinyağında "800 bin küsur avro" dediğiniz... Onları da kazanacaktır. Bunlar biliniyor ama imkânlar böyle, devletin gücü böyle ve eldeki ham maddeler böyle. Zamanla onların üstesinden de geleceğiz.
Teşekkür ederim.