ARZU ERDEM (İstanbul) - Sayın Bakanım, Sayın Başkan Yardımcım, kıymetli milletvekili arkadaşlarım, uzman arkadaşlarımız, kıymetli hocamız; size çok teşekkür ediyorum öncelikle. Hakikaten çok güzel bilgiler, bazı konularda zihnimde de oluşan soru işaretlerine cevaplar buldum. Sadece bir konuyla ilgili, belki de sayın milletvekilimizin söylediğini birazcık da aslında doğrular nitelikte... Ben genel anlamda ölçümlemelerin... Şimdi rakamlara bakıyorum mesela, hani o yüzeysel olarak yapılmış olan araştırmalarda -ki mutlaka kimlerle yapıldığı, gelen cevaplar dikkate alınarak bir ölçümleme yapılmıştır ama- ben insanların bunlara, özellikle bu tip çalışmalara çok doğru bir cevap verdiğini düşünmüyorum şahsen. Oyun bağımlılığı diyelim ki "Her gün oynuyorum ya da günde 4 kez oynuyorum." O oyunları kullanan insanlar bir kez oynamıyor yani ben ne kadar çevremde bunu araştırıyorsam özellikle şu Komisyondan sonra hakikaten çok yüksek ölçüde bir bağımlılık oranının olduğunu düşünüyorum ama orada hangisi bağımlılık gerçekten? Nereden sonrası bağımlılık olarak nitelendirilecek? Aileler, anne-baba veya kişinin kendisi -sadece çocuklar, gençler için bakmayalım buna, yetişkinlerde de var- nereden sonra kendini gerçekten bağımlı hissedecek? Şu yoksunluk şeyleri, artık o, psikiyatrik boyuta geçmiş hâli ama ilk aşamada olanlar da acaba beş sene sonra, on sene sonra bunun önüne geçilmezse, bununla ilgili önlemler alınmazsa gerçekten önümüze kocaman bir güruh mu çıkacak, çok yüksek oranlar mı çıkacak? Bununla ilgili ayrıca bir çalışma var mı bu oranların ne kadar doğru tespit edildiğine dair? Orada benim kaygılarım var yani daha kesin bilgiler var mıdır bununla ilgili elinizde, bunu merak ettim.

Teşekkür ediyorum tekrar.