KOMİSYON KONUŞMASI

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Hocam, hoş geldiniz.

PROF. DR. MUSTAFA SOLAK - Hoş bulduk efendim.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Vallahi, bu işle ilgili sorulacak ne varsa aşağı yukarı hepsine cevap verdiniz.

Burada öyle gözüküyor ki Fransa'nın arzda hiçbir problemi yok. Dünyadan kendisine ne kadar talep gelirse hepsini karşılayacak durumda. Doğru mu?

PROF. DR. MUSTAFA SOLAK - Dünyanın değil efendim. Şimdi, zincir... Bizim büyük illerdeki AVM'lere bakarsanız L'Occitane'ı hemen görürsünüz. Biz şirketleri seçerken rastgele davranmadık. Yazışmalar yaptık. Marsilya Başkonsolosumuza dedik ki: Biz normal turistik ziyarete gelmiyoruz. Bu lavantayla yatılıp lavantayla kalkılıyor, bu neyin nesidir, biz bir yerinde görelim. Gitmeden de Akşehir'den itibaren, Akşehir, Ilgın, Isparta Senirkent, Dinar, Dazkırı bölgesini ekibimle gezdim. Şu 9 kişilik öğretim üyesi hocalarımla. Oradan notlar aldık, orada hep sorular sorduk. Ancak cevap aldık, bazen de vermiyorlar, söylemiyorlar. Mesela araştırma laboratuvarını neredeyse çok zor seçtik, aktarma yapmak istemiyorlar, geçiştiriyorlar. Dolayısıyla şöyle bir hegemonya kurmak istiyorlar: Fransa'da ve Hindistan taraflarında şirket kurmuşlar, bir de bizim Senirkent'te bir fabrikaları var, çiçeği o kadar ucuz toplama gayretindeler ki Isparta taraflarında oturanlar bilir, ormancılarımız, tarımcılarımız bilir, gidip onlarla da konuştuk. Hemen, ayağında diye beklemiyor, çiftçimizin paraya ihtiyacı var, o anda ne önerdilerse o fiyatla alıyor. Yani bizim bu önlemleri almamız lazım. Sahaya girmemiz için de tür seçimini... Belli türlerde dekara veya birim alana miktarlar çok değişiyor, hem kalitesi hem ürün miktarı değişiyor.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Hocam, ben şunu demek istiyorum: Mesela lavanta gerektiği zaman, şimdi bunlar kendileri yetiştiriyor veya yetmezse çiçek o zaman "Afrika'dan alıyor, Hindistan'dan alıyor." diyorsunuz.

PROF. DR. MUSTAFA SOLAK - Evet, aldıklarını söylediler.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Hayır, şunu söylüyorum: Bunlara yeter ki talep olsun, talebin neredeyse hepsini de karşılayacak durumdalar, böyle bir sistem kurmuşlar değil mi, öyle diyebilir miyiz?

PROF. DR. MUSTAFA SOLAK - Elbette. Sadece Fransa kendisi için değil, Avrupa'nın diğer ülkelerinde de zincir bağlantıları var. Almanya'ya gittiğimde de gördüm, Fransa'nın kuzeyinde de gördüm, yukarıda Benelux ülkelerinde de gördüm rektörlüğüm dönemimde. Çünkü altı senedir buna mesai harcayan bir öğretim üyesiyim yani teorik konuşmuyorum, gördüklerimi, tespitlerimi paylaştım.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Peki, Fransa'da toplam ciro ne kadar, bir rakam verebilir misiniz?

PROF. DR. MUSTAFA SOLAK - Marsilya'nın mı?

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Marsilya, lavanta.

PROF. DR. MUSTAFA SOLAK - Şimdi, resmî vermediler ama sözleri, yıllık 500 milyon avro. Bir ilin. O Cannes tarafı şu fabrikaları... Zaten adımbaşı parfümeri fabrikası veya kozmetolojinin diğer aksesuar alanları. Yani sektörü desteklemişler ve belli illere de laboratuvar kurmuşlar. Laboratuvarlara da gittik. Buraya fazla koyamadım. Neden? "Yirmi dakika" dedikleri için. "Laboratuvar" olmazsa olmaz diyorlar. Biz sahayı bir kere negatif bir tablo oluşturursak bir daha kaybederiz...

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Kalite kontrolü için, standart için...

PROF. DR. MUSTAFA SOLAK - Kalite kontrolü. Onun için akredite laboratuvarından kastım bu. Bizde, üniversitemde mermer laboratuvarım var, bütün CE markasını biz veriyoruz yani o bölgede tümü, Ege de dâhil. Ne anlama geldiğini bildiğim için, akredite laboratuvarı olmak zorunda.