ARZU ERDEM (İstanbul) - Çok kısacık bir ilave yapmak istiyorum.

Sizin söylediğinize katılıyorum ben, görselleştirilmesi çok önemli. Kamu spotları var, ben Millî Eğitim Bakanlığımızda bu konuda özellikle kamu spotu çalışması yapılan işte "Farkında ol." gibi birtakım çalışmalar var bildiğim kadarıyla. Onun çok kısa bir örneğini vereceğim: Anne kapıyı açıyor, kapıda bir hırsız "Ahmet evde mi?" diyor, "İçeri gel." diyor, sonra işte maskeli biri geliyor, oğlunu soruyorlar "Evet, Ahmet içeride, gel." diyor, sonra bir tacizci geliyor "Ahmet içeride, gel." diyor, anne içeri alıyor. Bu şekilde birkaç böyle gayrimeşru insan geliyor ve onları alıyor, yukarı gönderiyor, sonra birdenbire siyah bir ekran "Çocuğunuzun şu an odasında güvende olduğunu mu düşünüyorsunuz?" diyor hâlbuki bilgisayarda şu an bu grupların hepsiyle beraber. Ben mesela, bir anne olarak... Bakanlığa da bu çalışmayı vermiş olan genç arkadaşlar geldi bana, onlar bunun sunumunu yaptılar, filmi izledim bir anne olarak, bırakın hani milletvekili olmayı, mesela beni çok etkiledi o. Bu tarz kamu spotları,... Sayın Bakanıma o açıdan ben çok katılıyorum, kesinlikle hafızada kalacak. Bir kere tehlikenin varlığının farkında değil anneler ve çocuklar. Mesela, tacizci evet, çocuğun bilgisayarında, hırsız çocuğun bilgisayarında, çeteci çocuğun bilgisayarında. Bunu önce bilmemiz gerekiyor, ondan sonra 2'nci aşama, aile mi eğitilmeli, çocuk mu eğitilmeli, oralar zaten yapılmalı ama önce kamu spotlarıyla bir farkındalık oluşturulması gerekiyor diye düşünüyorum. Sayın Bakanıma da katılıyorum yani materyalleri ne kadar okuyoruz, bunları ne kadar dinliyoruz; biliyoruz, bildiğimiz şeyler ama ne kadar tehlike boyutunun yüksek olduğunun biraz daha bence hatırlatılması gerekiyor diye düşünüyorum.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ REHBERLİK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANI SEYFETTİN TORAMAN - Efendim, bu içerik oluşturmada sadece öğretmenlerle veya bilim insanlarıyla değil, aynı zamanda -o kısmına çok süreden dolayı giremedik- Yeşilayla birlikte, bu konuların tamamıyla ilgili Millî Eğitim Bakanlığı çok geniş bir şekilde sahada çalışıyor. Biz her yıl Sağlıklı Nesil, Sağlıklı Gelecek yarışması yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl buraya 887 bin civarında öğrencimiz başvurdu, bu çok yüksek bir rakam. Burada hem görsel anlamda hem yazılı anlamda hem de dijital anlamda çocuklar tarafından ve öğretmenler tarafından çok yenilikçi, çok güzel içerikler oluşturuldu. Bakanlık olarak aynı zamanda, bunlarla mücadele konusunda, önleme konusunda bu çocuklardan, sahadan gelen içerikler de geriye dönüşte kullanıyorlar. Mesela, parkta çekilmiş olan bir video vardı, yalnızlığı oynayan bir çocuk, çok fazla ilgi çekti, değer gördü ve çok etkileyici oldu. Bunun gibi sadece bu taraftan değil, aynı zamanda hocamızın ifade ettiği gibi, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin ürünlerini bu kapsamda kullanıyoruz.