KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN SUBAŞI (Antalya) - Teşekkür ederim Başkan.

Sayın Başkan, bu, tartışmalar da gösteriyor ki çok sorunlu bir madde. Bu sorunlardan ötürü, gerçekten, çok cefa çekmiş, boş yere yatmış, hüküm giymiş ve tutuklu kalmış insanlar var. Bunun içinde seçilmişler de var. Arkadaşların tartışmalarına katılmamak mümkün değil. Yalnız, bu sorunlu maddeyle ilgili geçenlerdeki Adalet Komisyonundaki konuşmamda şunu söylemiştim "Biz doğru teşhislerde bulunursak tespit ve çözümleri de daha doğru sonuçlara götürebiliriz, çözümleyebiliriz." diye.

Şimdi, bu maddeye baktığımız zaman, acaba teşhisimiz doğru mu? Evet, bütün konuşmalardan anlıyoruz ki büyük bir problem var bu maddede ve de o sorunu çözmek için bir ekleme yapmışız, bir değişiklik yapmışız, demişiz ki: "Haber verme sınırlarını aşmayan, eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz." Bu maddeyi koyunca, bu eklemeyi yapınca acaba buradaki sorun ortadan kalkıyor mu? Bu mu teşhis? Asla değil. Ortadan kalkmıyor, bana göre daha sorunlu hâle geliyor. İki sorunu oluyor. Bir, dünyaya karşı şunu söylüyoruz: "Aa, Türkiye'de düşünce suçmuş, düşünce suç olmaktan çıkarılıyor herhâlde". diyenler olduğu kadar, kanun tekniğine aykırı, buraya bir mükerrer ifade sokuyoruz. Anayasa'da güvenceye alınmış düşünce suçunu burada yeniden tekrar ediyoruz. Kanunlarımızda yazan bu güvenceyi tekrar buraya alıyoruz. Yani, daha önce sorun teşkil ederken yargıçlar Anayasa'yı ve Ceza Kanunu'nu hiç nazara almadan mı hüküm vermişti de bunca sorunu Türkiye yaşamıştı? Hayır, değil çünkü zaten bunu koymasak da yeterli güvencelerimiz var. O hâlde sorun nedir? Sorun buradaki terör tanımındadır. Biz daha sakin düşünürsek, bu yukarıdan, yürütmeden kanunlar, taslaklar gelmezse, hukukçular tartışırlar, doğru teşhis ve tespitlere varabilirsek bütün bunlar doğru çözümlere kavuşur.

Şimdi, bu maddeyi koyduk, bence bir ölçüde ayıp da teşkil ediyor. Yani Anayasa'da olan bir güvenceyi, kanunlarımızda olan bir güvenceyi buraya da ekleyivermek buradaki sorunu bence ortadan kaldırmıyor çünkü buradaki sorun bu değildi. Buradaki sorun, Türkiye'deki terör tanımında. Hepimiz teröre karşıyız ama bizim kafalarımız o kadar karışık ki bir yerde bir patlama olsa "Az kınadın, çok kınadın, 'alçak' kelimesini kullandın, kullanmadın ya da acaba terör mü? Hangi terör? DEAŞ mı, PKK mı? Ona mı yakın, buna mı yakın?" Hatta "Yok, terör değil, derin devlet mi?" Çünkü Türkiye çok şey yaşadı terör konusunda, çok şey yaşadı ve gerçekten bunca sorun ve toplumda yarattığı kargaşalar sonucunda biz bunun altından kalkamaz hâle geldik. Şimdi, konu bence gerçekten basit ve buradaki sorunun bence ana kaynağı, şuradaki, 1 ve 2'nci maddedeki terör tanımında gerçekten sorunumuz var. Bunu netleştirsek, kavram kargaşasını önlesek, bu maddeyi de hiç koymasak zaten Türkiye'de düşünceyi açıklamak, eleştiri suç değil zaten.

Ben daha fazla uzatmadan bu konuyu keşke tartışmalar ışığında çözebilsek diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.