HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, kanun değişikliği yapılan Su Ürünleri Kanunu -Denizcilik Kanunu değil, "Denizcilik Kanunu" derseniz çok farklı yerlere gider- kırk sekiz yıldır ilk defa bu Meclis gündemine geliyor ve konuşmaların bence daha çok su ürünleri üzerine olması gerekiyordu fakat genel tarım konuları da girdi, demek ki kırk sekiz yıl daha bekleyecek bu tam gündeme oturmak için.

Şimdi, Mersin'den bahsettiniz. Isınmayla balıkların değiştiğini söylediniz fakat kalkınma planı çerçevesinde istilacı türlerle ve patojenlerle mücadele eylem planı zaten gündemde, bu var. Bunun haricinde tarımda ürün desen değişimi, iklim değişikliğine bağlı olarak eylem planı, kalkınma planı içerisinde orada da var.

Şimdi, kanunda çok detaya inerseniz bu kanunun içerisinden çıkamazsınız. Yani balıklar nasıl avlanacak, ne yapılacak, ne edilecek, buraya detaylı detaylı girmeye kalktığınız zaman biliyorsunuz kanun bu işlerde genel hatları belirler, içerisindeki uygulamalar bakanlık tarafından düzenlenir ve burada yapılan kanun metninde bizim de katkımız oldu, eleştirimiz de oldu diyelim, bu önemli değil. Önemli olan, düzgün bir yasanın çıkması ve bunun içerisine her şeyi katmaya kalkarsanız biz bunun içerisinden çıkamayız.

Genel hatlarıyla hocalarla görüşülmedi deniyor, bizzat ben zaten hidrobiyoloğum, çalışma alanlarım içerisinde bunlar da vardı, kirlilik de vardı ve ben -burada hocalarımız var- birçok fakülte dekanıyla da telefonla görüştüm, benim aradıklarım var, beni arayanlar var, onlardan görüş aldıklarım var ve şu anda da buradalar. Bu işi daha çok Su Ürünleri Kanunu çerçevesinde ele alırsak tabii ki eksikleri varsa düzeltiriz ama bununla ilgili herhangi bir kanun teklifiniz varsa bunu vererek gündeme getirebilirsiniz. Bakanlığın gözünden kaçmış olabilir, Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün gözünden de kaçmış olabilir yani bu bürokrasiden kaçmış şeyler de olabilir, aksaklıklar da olabilir. Bunların hepsini kanun değişikliğiyle Meclise verebilirsiniz, gündeme gelebilir.

Birçok kaçakçılık konusunda, yurt dışına çıkış dâhil bu kanunun içerisinde yer alıyor, canlı cansız çıkışlarının engellenmesine dair madde var. Onun haricinde üretim konusunda şu anda balıkçılıkta Karadeniz'de, Akdeniz'de sıkıntı var. Zaten Akdeniz'de çok fazla avlanan balık yok. Değerli balıklar var da böyle hamsi gibi şey yapan yok. Üretim alanlarının da desteklenmesi gerekiyor ama üretim alanlarının yerlerinin de çok iyi tespit edilmesi gerekiyor yani çevreye zarar vermeden ve çiftlik balığı yemenin de bir şeyi yok, onlar da sağlıklı yani, hatta daha fazla kontrolden geçen balıklar. Onun için, denetlemek gerekiyor yani kanunu yapmak önemli değil, önemli olan, bürokrasiye düşen şey, denetim. Kooperatifleriyle, diğerleriyle denetim. Kırk sekiz yıldır ilk defa değişiklik yapılıyor. Bence daha fazla su ürünleri üzerine söz söylenirse daha güzel olur kanaatindeyim.

Teşekkür ediyorum.