KOMİSYON KONUŞMASI

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Hocam, çok teşekkür ederim.

Hakikaten, topraktan başlayıp da insana faydalı olacak kadar gelen tek ürünü sizden dinledik ve çok heyecan verici bir şeydi. Elinize sağlık, teşekkür ederiz.

Burada bana çelişkili gelen birkaç husus oldu. Şimdi o gösterdiğiniz nefrolitiazisdi. Nefrolitiazis malum, glomerüller içerisinde daha çok da kalsiyum oksalat olduğu için üreyen taşlar. Orada toplanması, "ürolithiasis" deyince renal pelvisten başlayıp üreter, mesane, oralara kadar olması... Sizin gösterdiğiniz sanki daha çok nefrolitiazis gibiydi.

"Hayvanlarda ilacı IV verdik." dediniz, değil mi?

GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. MUSTAFA ASLAN - İntraperitoneal verdik, daha doğrusu, sodyum oksalatı intraperitoneal verip böbrek taşı oluşturduk ama numunemizi oral olarak verdik.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Ben onu yanlış anlamışım.

Bunun bir de başarısızlığı olmuştur. Yani yüzde 100 nefrolitiazis tedavi ettiniz mi? Başarısız olduğu olmadı mı?

GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. MUSTAFA ASLAN - Şöyle: Deney hayvanlarında, biliyorsunuz, pooling yapıyoruz, havuz yapıyoruz. Mutlaka her grupta 12 hayvan deniyorsunuz, 9 tanesinde sonuç alıyorsunuz, 3 tanesinde almıyorsunuz ama istatiksel olarak yaptığımız değerlendirmede ve bizim daha ziyade, aslında geleneksel kullanılan gözlemlerimiz çok kuvvetliydi zaten. Verdiğimiz hastaların tamamına yakınında, hatta diğer endikasyon da var, halk arasındaki endikasyonu, safradaki çamurlaşmalar ve birikmeye bağlı ortaya çıkan o taş oluşumu da dâhil olmak üzere, verdiğimiz hastaların tamamında çok iyi gözlemlediğimiz sonuçlar vardı. O bizi cesaretlendirdi zaten, buraya girdik ama deney hayvanlarında örneğin, böbrek taşı oluştururken çok zorlandık. Örneğin, etilen glikolle başladık hayvanların yarısı öldü. Literatürdeki hiçbir veri uymuyor aslında. "Ben bu maddeyle böbrek taşı oluşturdum." diyen yöntemin aynısını yaptık, sonuç bulamadık, adamları aradık, cevap alamadık. Yani "Biz oluşturduk." dediler, o kadar. O yüzden, literatür verileriyle çok örtüşmüyor ama bizim yaptığımız grup çalışmalarında hayvan deneylerinin yüzde 90'ına yakınında bu şeyde pozitif sonuç aldık, oluştuğunu gördük.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Bir de şimdi, bunlara faz 4 çalışması yapılmadı.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. MUSTAFA ASLAN - Şöyle: Bunlarla ilgili klinik çalışmayla ilgili, biliyorsunuz, Türkiye'de bitkisel ürünlerin klinik çalışmasıyla ilgili bir engel vardı. Ben bu sonuçlardan sonra Sayın Bakan Yardımcısı Emine Meşe'nin yanına gittim, dedim ki: "Bakın, biz böyle bir ürün geliştirdik, klinik çalışma yapmak istiyoruz ama bizim önümüze sürekli Klinik Araştırmalar Etik Kurulundan engel çıkıyor." Beni dinledi, sonra daire başkanlarıyla konuştu, sağ olsun, bir hafta sonra yönetmeliği değiştirdiler, klinik çalışmaya yeni müsaade çıktı, bu tarz ürünler için Türkiye'de yeni çıktı. Biz şimdi Gazi Üroloji Kliniğinde bunun klinik çalışmalarını başlatacağız, projelendireceğiz. İnşallah, ülke bize destek olur, biz yol alırız yoksa yabancılar bize destek olacak, biz onun klinik çalışmalarını... Çünkü bir maliyet gerektiriyor, insan giderleri var, madde giderleri var. Klinik çalışmaları için de şu anda projelendirme aşamasındayız izin yeni çıktığı için. Artı, o da yetmiyor, bunun farmakokinetik ve farmakodinamik çalışmaları var yani vücuda aldığınızda diğer ilaçlarla ne kadar etkileşiyor, gıdalarla ne kadar etkileşiyor, diğer ilaçların emilimini artırıyor mu azaltıyor mu, bunları da ortaya koymak için yeni bir tez konusu verdik aynı bitki üzerinden başka bir öğrencimize, o da onu devam ettiriyor. Gazi Üniversitesi Teknoparkta bir şirket kurduk, onun üzerinden AR-GE'sine devam ediyoruz.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Siz de zaten bu işin komisyonundaymışsınız, tabii ki çok şeye daha vâkıfsınız. Yalnız, bir önceki konuşmada galiba Sayın Ekrem Sezik söylemişti "Şimdi herkesin elinde buna benzer bir proje var ama adam çok çalışmış, emek vermiş ve ondan bir şey bekliyor hâliyle." dedi. Zannediyorum en büyük problem orada, onun çözülmesi gerekiyor. Yani "Bunlar bir elde toplansın." diyorsunuz ya.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. MUSTAFA ASLAN - Evet, ben de sunum yaparken söyledim. Yani bu tarz çalışmalar belki bitmiş ürün hâline gelmemiştir ama X bitkisinin şu hastalıktaki etkisini preklinik olarak çalışan, ortaya koyan, hatta belki o etkiden sorumlu maddeleri de bulan birçok hocamız var ama bunların büyük bir çoğunluğu üretime dönüşmediği için maalesef rafları bekliyor ya da bilimsel literatür olarak onu doçent ya da profesör yapıyor, orada kalıyor. Yani bunu bir ekonomi çarkına, bir insan sağlığına dönüşmesi için bu çalışmaların yapılması şart, formülasyon hâline getirip onu ruhsatlandırma aşamasına geçmezseniz, maalesef, yaptığınız çalışma sadece sizi akademik olarak yükseltiyor, evet, Türkiye'nin de dünya literatüründe bilimsel yayın sayısını artırıyor ama orada kalıyor.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Teşekkür ederim.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. MUSTAFA ASLAN - Ben teşekkür ederim.