| Komisyon Adı | : | (10 / 242, 349, 392, 394, 397, 401) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | YÖK, ÖSYM ve Millî Eğitim Bakanlığı temsilcilerinin yaptıkları sunumlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 04 .07.2019 |
AYLİN CESUR (Isparta) - Teşekkür ederim Sayın Vekilim.
Ben de sunumları kaçırdığım için öncelikle özür dilerim. Parti grubumuzun bir toplantısı vardı. Bununla çakışıyor maalesef. Hepimize uygun bir zamanı ayarlayamıyoruz. Böyle bir sıkıntımız var ama bütün tutanakları alıp inceliyoruz. O yüzden, eğer soracağım veya dile getireceğim şeylere sunumlarda yer verilmişse bu manadaki eksiklik için şimdiden özür dilerim.
Eğitim işi her konuda tabii çok önemli. Bu konuda da çok çok önemli. Ben de Isparta Milletvekiliyim, tıp doktoruyum. Dolayısıyla konuya sağlıkçı yönünden bu zamana kadar yaklaşmaya çalıştık. Aynı zamanda da her toplantıda aşağı yukarı söz aldığımda dile getirdiğim bir şey var. Genel olarak devletimizdeki ilgili kurumların, kamunun ve aslında özel sektörün de, özel eğitim kurumlarının da çok ilerlediğini, çok iyi şeyler yapıldığını görüyoruz. Ama sorunun birinci parçası, bunların kendi aralarında bir iletişim kopukluğu ve bir koordinasyon kopukluğu var, dün de dile getirmiştim, öyle görünüyor. Sunumları izledikçe bu düşünceye daha da çok odaklanmaya başladık, kendi adıma en azından öyle.
İkincisi, bunların, bu mekanizmanın daha iyi işlerlik kazanması için eksiklerimizi daha iyi bilmeye ihtiyacımız var. Biz genel olarak çağırdığımız kurumlardan eksiklerimiz yasal olarak, bizim Komisyon olarak neleri düzenlememiz gerektiğinden ziyade varlarımızı dinliyoruz çok kapsamlı ve iyi bir şekilde, çok teşekkür ederiz. Ama bu Otizm Komisyonu sonucunda çıkaracağı yasal düzenleme için sizlerden bu konulardaki eksiklerimizi daha fazla dile getiren birer rapor arzu ediyoruz; birinci söylemem gereken bu.
Bunun dışında benim kendi tespitlerim var. Acilen otizm spektrum bozukluğu gösteren çocuklarımızın gösterdiği yetersizlik alanlarına, öğrenme ve davranış özelliklerine uygun bir müfredatın tüm eğitim kurumlarında uygulanır hâle gelmesi gerekiyor buna göre. Öğretmenlerin etkili eğitim konusunda bilimsel dayanaklı uygulamaları uygulamaları için bunları sağlamak da devletin tabii ki görevi ve hizmet içindeki öğretmenlerin bu anlamdaki destek alacakları düzenlemeleri yapmamız gerekiyor.
Şimdi, bunlar, varların içinde eksikler neler? Tekrar ediyorum, altını çizerek, bunları öğrenmeye ihtiyacımız var. Bizim bulabildiğimize göre özel eğitim öğretmeni eksikliğinin giderilmesi gerekiyor ve öğretim üyesi sayısının yetersizliği sorunun bir parçası, her yerde bu karşımıza çıkıyor. Bir de, çok fazla derecede özel eğitim kurumlarında ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan öğretmenlerin özlük haklarının giderilmesi ve onların çalışma koşullarındaki... Öyle talepleri var, sürekli bunu dile getiriyorlar. Sorunu giderirken otizmli veya diğer hastalıklardaki bireylerimizin erken teşhis, tanı, tedavi ve onlara tüm Türkiye'nin her yerinde herkese bunun sağlanmasının yanı sıra aile de dâhil, eğitimciler de dâhil aslında bu konunun bir parçası olan kim varsa onların yaşam koşullarını ve çalışma şartlarını devlet olarak üstlenip çocuklarımıza daha iyi hizmet verebilmelerini sağlamamız lazım, bu manada da bunun altını çiziyorum. Rehabilitasyon merkezlerinde çalışanların özlük haklarının giderilmesi ve çalışma şartlarının düzenlenmesi için... Ve onların kadro talepleri var aslında, dershane ve ücretli öğretmenler gibi prim gün sayısına göre atanmak istiyorlar, bunu dile getirmek istiyorum.
Onun dışında, bizdeki bilgi, 33 üniversitede özel eğitim bölümü olduğu ve toplam 222 öğretim elemanının görev yaptığı, hâlen 6 bin özel eğitim öğretmen açığı olduğu ve bu kapasiteyle bunun kapatılmasının imkânsız olduğu yönünde. Bunu gidermek için bir düzenleme yapmamız gerekiyor. Nitelik ve niceliğin geliştirilmesi, yine sayılarının yeterli düzeye getirilmesi önemli. Türkiye'de bu açık olduğu sürece tabii ki önce açığı kapatıp daha sonra ikisini beraber belki de götürmek lazım.
Yine farklı eğitim terapileri uygulayan sosyal hizmet uzmanları, bireysel eğitim terapistleri ve davranış analistleri, dil ve konuşma terapistleri, uğraşı terapistleri gibi elemanların yetiştirilmesi ve kısa dönem kurslarla bunların yetiştirilmesi uygulamasına son verilmesi gerekiyor. KPSS gibi -az önce dile getirildi- atama kriterlerinin de standart hâle getirilmesi ve atanamayan özel eğitimcilerin durumunun çözülmesi ve eğitim kurumu sayısının da artırılması gerekiyor.
Benim söyleyeceklerim şimdilik bu kadar, teşekkür ediyorum.