AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Ben geneli üzerinde kısa bir konuşma yaptıktan sonra maddelere geçtiğimizde uzun uzun konuşuruz inşallah.

BAŞKAN - Çok da konuşmayalım bence.

AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Öncelikle ajansa bir ihtiyaç var mı? Var. Bu sektörden geldiğimiz için söylüyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Ahmet Bey de sektörün tam içinde tabii.

AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Türkiye'de turizm Bakanlığının bir Tanıtma Genel Müdürlüğü var. Ben arkadaşları tenzih ediyorum, birçoğunun kim olduğunu dahi bilmem, hangi hükûmetlerde ne şekilde görev alırlarsa alsınlar ama Türkiye'nin tanıtımının yalnızca lale resmî ve Boğaz Köprüsü'yle yapılacağını zanneden bir zihniyet. Bu zihniyetle de 30-40 milyon turistin geldiğini zannediyorlardı. Hayır, lale resmiyle ve Boğaz Köprüsü resmiyle 30-40 milyon turist gelmedi, sizin o broşürlerinizle de gelmedi, arkamızda oturan isimsiz kahramanlar sayesinde geldi, bu sektörün kahramanları sayesinde geldi.

Sektörü bildiği için, yıllardır da aynı çileyi çektiği için ve hızlı ve ani hareket yapabilme kabiliyeti olsun diye Sayın Bakanın böyle bir ajansı kurma teklifi doğrudur. Dünyanın birçok turizm ülkesinde bu vardır.

Değerli arkadaşlar, ülke içinde kaoslar, sıkıntılar veya buna benzer problemler olabilir ama turizm dediğimiz zaman bunların hepsinin dışına çıkmak zorundayız. İspanya'yı örnek veriyoruz, daha düne kadar İspanya'da ayrılıkçı örgütler vardı. İtalya'da daha düne kadar başbakanlarını kaçırıyorlardı ama hiçbir İtalyan bunu turizm adı altında konuşmadı. Onu kendi içinde halletti, hep dışarıya... Eğer can güvenliğinden bahsediyor isek ben size çok ilginç bir ülke söyleyeceğim değerli kardeşlerim. Dünyada can güvenliği tehlikesinde ilk 3'e giren -söylediğim zaman hepiniz şaşıracaksınız- Venezuela'dır. Ama Venezuela dediğim hâlde hiçbirinizin aklına can güvenliğiyle ilgili bir sıkıntı geliyor mu? Gelmiyor. Niye? Onlar bunu bir millî politika hâline getirmişler ve farklı bir konseptle bakıyorlar. O yüzden, böyle bir ajansın kurulması son derece yerindedir, hızlı karar alabilme kabiliyetlerinin olması yerindedir. Bu sektörde çalışan arkadaşların da devlet personel rejimine tabi olmaması da son derece yerindedir.

Değerli kardeşlerim, hayatında hiç uçağa binmemiş, beş yıldızlı bir otelin kapısından girmemiş birçok insanlar biz bu bakanlıkları yönettik, bu sektörleri yönettirdik ve bunların verdiği akıllarla, bunların getirdiği yasalarla biz memleketi yönetmeye çalıştık. Bu iş olmuyor. İyi niyetle yapılan birçok şeyi, amenna, kabul ediyoruz.

Biraz önce İlyas Bey havalimanlarından bahsetti. Benim ilim Kütahya'da da bir havalimanı var, yüzde 4 doluluk oranı var. Aklıselimin biri kocaman bir havalimanı yaptı. Şimdi buradan Turizm Bakanlığının yetkililerine de sesleniyorum: Alaçatı'ya bir havalimanı yapılacakmış. Yazıktır, günahtır, 1.500 dönüm arazi Alaçatı'da kapatılacakmış.

Değerli kardeşlerim, Alaçatı'da bir tane yabancı turist yok. İzmir Havalimanı yüzde 44 doluluk oranıyla çalışıyor. Oraya biz otoban yaptık, kırk dakikada Çeşme'ye indiriyoruz ama "Alaçatı'ya havalimanı yapma." diye aklıselimin biri çıktı piyasaya. Ve bunu da turizm adına yapacakmışız, vatan millet sevgisi adına yapacakmışız, yatırım adına yapacakmışız. Yazıktır! Farz edin ki Alaçatı'ya bir havalimanı yaptınız, Alaçatı'da otel mi var ya beş yıldızlı? Kaç tane var ya? Bildiğiniz otel mi var ya butik, küçük küçük evlerin dışında?

Bakın, biz turizmciler için en büyük sıkıntılardan bir tanesi... Bugün Kıbrıs'tan 9.20 Anadolujet uçağıyla gelmek isterseniz -bugün için söylüyorum fiyatı, bugün- Anadolujet'in 9.20 Ercan-Ankara uçak bilet fiyatı 2.040 lira. Cuma günü akşam Ankara-Ercan yapacağım, 2.140 lira ödeyeceğim. Bizim bunlara bakmamız lazım.

Hüseyin Bey'in oteli var veya bizlerin de buna benzer yatırımları var. En büyük rakibimiz kim biliyor musunuz arkadaşlar? Otelimizin hemen yanındaki ev. İnternetten satıyor ya, internetten bu odalarını satıyor. Hadi bunlar da vergi versin. Antalya'da konaklama sayısının üçte 1'i kadar da oda satılıyor, ev odası. Kimin haberi var, devletin haberi var mı? Alıyor muyuz bununla ilgili bir vergi? Yok.

O yüzden ajansın içinde bazı düzenlemeler yapılması gerekiyorsa yapılır, ufak tefek yazım hataları varsa yapılır, bunların hepsinin iyi niyetli olduğuna inanıyorum. Ve sektörün de içinde olduğu bir tanıtım fonuna ihtiyacımız var arkadaşlar. Yoksa, yanlış anlamayın, ben buradaki bürokrat arkadaşları da tenzih ederim, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak yılda 100'den fazla ülkeye fuara gidiyoruz. Bunları oradaki arkadaşlar kendilerince planlarlar, bu ülkelerin çoğundan bize bir tane turist bile gelmez. Ama şimdi sektörü bilen biri var. Aslında keşke -biraz önce yerel yönetimleri de konuştuk- özellikle turizm alanının olduğu yerlerde sektörü bilenleri belediye başkanları yapabilsek. Keşke "Turizm alanları içinde saat on ikide her şeyi yasakladım." diyen kaymakamların yerine, turizm sevdalısı kaymakamlar gönderebilsek. Eğer bu memleket bizimse, hep beraber kalkındıracaksak ancak böyle olur arkadaşlar. Ve turizmi lütfen sen ben kavgasının dışına çıkaralım, burayı bir millî politika olarak görelim ve böyle düşünelim.

Bu düşüncelerle hepinize saygılar sunuyorum.

Sayın Başkanım, sağ olun.