| Komisyon Adı | : | (10 / 242, 349, 392, 394, 397, 401) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tüm Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Kurumları Derneği, Özel Eğitim Kurumları Derneği ve Zihinsel Özürlüler Federasyonu temsilcilerinin yaptıkları sunumlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 26 .06.2019 |
AYLİN CESUR (Isparta) - Çok teşekkürler Sayın Başkanım.
Tüm değerli konuşmacılara çok güzel sunumları için çok teşekkür ediyoruz. Her biri birbirinden gerçekten içerikli ve bizim için, bu Komisyon için ve bu Komisyona dâhil olan herkes için çok önem taşıyordu.
Sayın Özlem Aydın'a, Sayın Ezgi Özalp Akın'a, Sayın Faruk Sevindi'ye, Sayın Yunus Kılıç'a, Sayın Sabahattin Yıldız'a ve Sayın Aynur Dankaz'a çok teşekkür ediyorum. Eksik yok değil mi, herkesi sayabildim.
Bu konuşmaların her biri farklı alanlarda ve içerikleri anlamında -az önce de söylediğim gibi- çok değerliydi. İlk günden beri, Komisyonumuz, aslında otizm komisyonu kurulduğundan beri kendi ilgi alanlarında gerek kamu gerekse kamu dışından sivil toplum örgütlerinden çok önemli bilgiler aldık ve aşağı yukarı, zannediyorum herkesin ortak bir bilgi dağarcığı, yapılacaklar şekillenmeye başladı. Uzman arkadaşlar bunları daha iyi detaylandıracaklar bizler için. Komisyonumuzun sonuca ulaşması için çok önemli bu verilen bilgiler.
Bu anlamda, tüm konuşmacıların konuşmaları çok değerliydi ama bir pozitif ayrımcılık yapacağım. Ben de Ankara Tıp mezunuyum. Ben de sayın hocama çok teşekkür ederim. Özellikle otizm için konuşuyorum, bu Komisyon sadece otizm komisyonu değil, otizme biraz fazla da ağırlık verdik diye zaman zaman da haklı olarak diğer hastalıklara maruz kalmış olan ailelerden veya kurumlardan biraz eleştiri de aldık ama daha çok otizm galiba bu manada konuşuldu. Erken teşhisin ve tanının çok önemli bir kriter olduğunu bildiğimiz bir hastalık olduğu için ve gerek kamudan gerek kamu dışındaki tüm sivil toplum örgütlerinden ve ailelerden -aslında Komisyon üyesi arkadaşlarımın da bir kısmı otizmli birey ailesi- aldığımız şey de bu erken teşhisin ve tanının henüz ülkemizde tam doğru şekilde yapılamadığını ama yapılanlara baktığımızda da çok önemli yol aldığımızı... Hatta az önce, yine bizim fakülteden Profesör İlgi Ertem'in dünyada kullanılan bir yöntemin sahibi olduğunu duymakla çok gururlandık. Yapılanlarla çok övünüyoruz ama tabii, Komisyonun kurulma amacı... Hep ben konuşmalarımda -tutanaklara bakıldıysa- ısrarla altını çizerek vurguluyorum, bizim "Neler eksik?"i görebilmek için elbette "Nelerimiz var?"ı bilmemiz gerekiyor. Bu manada, bütün konuşmacıların sunumları çok değerli. Eksiğimiz var. Bu, bazı sunumlarda "eksik" değil, bazı sunumlarda bana göre eksik.
Sayın Başkanım, o yüzden, eğer arkadaşlarım da uygun görürlerse ben, bize sunum yapan tüm değerli konuşmacılardan şimdi söyleyeceğim eksiği giderecek şekilde bize raporlar vermelerini istemeyi uygun görüyorum ama sizin uygun görmeniz hâlinde tabii ki.
BAŞKAN - Tabii, tabii.
AYLİN CESUR (Isparta) - Eksiğimiz şu: "Nelerimiz var?"ı özellikle kamudan gelen arkadaşlar çok güzel anlatıyorlar, çok da övünülesi şeyler yapılmış ama mesela, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü sunumunda çok detaylı... Özlem Hanım, çok teşekkür ediyoruz sunumunuz için. Ama bu "tanı" ve "takip" dediğiniz, ilk başta belirtiğiniz unsuru ilk günkü konuşmamızda da konuşmuştuk biz Komisyonda. Türkiye'de bölgesel olarak kimlere ve ne kadar ulaşabildiği konusunda Sağlık Bakanlığından bir cevap istemiştik. Tamam, bunları belirlemişiz ama Komisyonumuzun amaçlarını bana göre, birkaç bölümde toplayacağız, öyle görünüyor, doktor da olduğum için ona göre de bölmek gerektiğini düşünüyorum. Dünyada hastalıkları önleyici tıp artık çok önemli. Dolayısıyla erken teşhisin bu kadar önemli olduğu bir hastalıkta bu tanının, az önce Ezgi Hanım'ın ve diğer daha önceki konuşmacıların bize bahsettiği unsurlar ne kadar gerçekten de kaç kişiye ulaşabiliyor ve bunu artırmak için biz neler yapmalıyız? Bence bunu bir belirlememiz lazım Komisyon olarak.
İkincisi: Bu bireylere mevcut koşullarda neyi, ne kadar sağlayabiliriz, bunun için -özellikle biz yasama organının bir parçası olduğumuz için- eksiklerimiz nelerse, sizlerden bize gelirse o yasal düzenlemeleri sağlamak bizim aslında görevimiz yoksa tedavi etmek doktorların görevi, psikologların görevi, eğitim vermek eğitim kurumlarının görevi kamu veya kamu dışı. Bu, kamu veya kamu dışındaki tüm sağlık ve eğitim kurumları ile aile ortak bir koordinasyonla çalışmaya başlamış, öyle görünüyor ama buradaki kopuklukları az önce Aynur Hanım'ın sunumunda da gördük, daha önce Yunus Bey de bahsetti, nedir bu iletişim kopuklukları? Kimler, neden, ne kadar şikâyetçi ve maruz? Hani bu manada ben aslında Sayın Yunus Kılıç'a ve Aynur Hanım'a teşekkür ediyorum çünkü bizden talepte bulundunuz. Yani bizim Komisyonumuzun amacı, evet, varlarımızı bilelim ama eksiklerimizi de bilelim ki "Biz bu eksiklikleri yasal düzenlemelerle nasıl toparlarız ve bu iletişim ağını nasıl genişletiriz, tüm Türkiye'nin her köşesindeki her kişiye nasıl ulaştırırız ve en iyi şekle getiririz"i çözelim.
Komisyonun çok az zamanı olduğu için benim, mümkün olursa her konuşmacıdan, her kurumdan sadece "var"larımızı değil, eksiklerimizi, bize düşen görevlerin neler olduğunu rapor ederek bize bildirmeleri bizim işimize kolaylaştıracaktır, sizlere de daha efektif faydalı olabiliriz kanaatindeyim.
Daha zaman almayayım yoksa çok önemli bir konu ve söylenecek çok şey var.
Çok teşekkür ediyorum herkese.