ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın hocam, çok teşekkür ederim.

Şimdi, dediniz ki: "Bu ilaçlarla ilgili etkinlik, güvenlik, kalite tam olmazsa olmaz."

PROF. DR. İLKAY ERDOĞAN ORHAN - Evet.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Ondan sonra da dediniz ki: "Doktor ve eczacılar bunları kullanmakta tereddüt gösteriyorlar."

PROF. DR. İLKAY ERDOĞAN ORHAN - Daha çok hekimler Sayın Vekilim.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Ben bir doktor olarak Sağlık Bakanlığınca ruhsat almamış hiçbir ilacı yazmam çünkü ortaya çıkacak komplikasyonun arkasında duracak kimse yok, benim gösterebileceğim bir delil yok. Hani çok klasik tabir, siz de onu burada kullandınız, işte "Uzun süre kullanılan ilaçlarda preklinik ve klinikler olması zorunlu değil." dediniz. Bu durumda Sağlık Bakanlığından ruhsat almamış bir fitoterapik ajanın kullanılması zaten mantıklı gözükmüyor.

Bir de en başta dediniz ki: "Bunlar tamamlayıcı ya da tedavi edici olur, alternatif tıp olamaz. "Zaten böyle olacaksa bu kullanılan fitoterapik ajanların ruhsatlı değilse kullanılması da çok mantıklı değil.

PROF. DR. İLKAY ERDOĞAN ORHAN - Sayın Vekilim, aynı noktadayız zaten, ben de onu söylemeye çalıştım. Yani bunlar öyle ya da böyle tedavi amacıyla kullanılıyor, "preventif" de olsa tedavi amacıyla da olsa; dolayısıyla Sağlık Bakanlığının ruhsatlaması gerekir. Sağlık Bakanlığının da iki tane kategorisi var, ikisinde de çok ciddi ruhsat süreci işliyor ama bu iki kategoride de toplamda 130, haydi 150 civarında ürün var aslında hekimlerimizin gönül rahatlığıyla yazabileceği. Ama diğer gıda takviyeleri kategorisindeki ürünlere kimse garanti veremez açıkçası, onu söylemek istiyoruz.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Ama zaten o 100 tane ürünün yazılmasında problem yok.

PROF. DR. İLKAY ERDOĞAN ORHAN - Yok, onlar beşerî ilaç gibi ruhsatlanmış ürünler zaten Sayın Vekilim.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Tabii ki.

Teşekkür ederim.