KOMİSYON KONUŞMASI

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Hocam, çok teşekkür ederim. Çalıştığınız alana bakınca dedim ki: Bu Komisyonun en çok ihtiyacı olan insan budur.

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Estağfurullah.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Şimdi, çok da şiirsel anlattınız, bazı şeyleri yakalamaya çalıştık, bazı şeyleri yakalayamadık ama tabii ki burada bazı notlarım var.

Şimdi, vatandaşın kaliteli bir kazanç sağlaması için gül tamam, kekik tamam, dağ çayı tamam, bunlar kültür üretimine geçtik. Doğru mu?

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Doğru, diğerleri de dâhil.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Şimdi, meyanda ne durumdayız?

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Meyanda kültür çalışmaları... AR-GE aşamasındayız.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Onda yok. Gevende yok.

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Gevende de şu an AR-GE aşamasındayız.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Salepte var mı?

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Salepte var. Samsun örneğini verdik, salepte var.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Kültür üretimi başlandı ve ürün alınıyor.

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Evet, inşallah bu Komisyonumuz devam edecektir. Önümüzdeki dönemde Samsun'da hep beraber bir salep festivalini beraber yapalım arzusundayım ben.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Peki, Hocam, şu taflan, maviyemiş...

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Taflan da ekildi.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - ...Anzer kekiği, alıç, tarhun, hünnap, bunlarda ne durumda?

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Şimdi, Sayın Vekilim, bunlarla ilgili mesela her bir ilimiz için belirlemiş olduğumuz ekonomik değeri yüksek olan Giresun için hünnap üretimiyle ilgili Giresun'da bu yıl itibarıyla organik sertifikalı 10 üreticiye 20 dönüm yani 20 bin metrekare alanını kapama bahçe olacak şekilde fidanlarını ürettik, dağıtımına başladık. Aynı şekilde, Rize'de 100 bin adet ilk defa Anzer kekiği diye isimlendirdiğimiz kekiğin fidesini ürettik. Önümüzdeki haftadan sonra yine Rize'de seçilmiş 10 kaliteli, nitelikli üreticimize fidesini dağıtıp 20 dönümde üretimini yaygınlaştıracağız. Tarhun da hakeza. Diğer illerimizde adından bahsettiğim bitkilerin üretimini başlatmış bulunuyoruz.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Şimdi, şu saydığım taflan, Anzer kekiği, alıç, çaşur, tarhun, bunların yani kültür faaliyetleri başlandı, üretiliyor.

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Aynen.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Henüz meyve almadık ama ekimini yaptık.

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Yaptık, evet.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Teşekkür ediyorum.

PROF. DR. YÜKSEL KAN - O da ülkemizin bir başarı hikâyesi olacağına inanıyorum, gerçekten güzel bir üretim başladı hem de organik sertifikalı. Son derece, ilaç sektörü sarıkantaronu mesela Gümüşhane'de yapıyor Sayın Vekilim, biz ilaç ham maddesi olarak kullanılabilecek farmakopelere uygun kalitede -burası çok çok önemli- sarıkantaron üretimi yapacağız ve bundan hem "yağlı maserat ürünler" dediğimiz sarıkantaron yağı hem de biliyorsunuz sarıkantaron aynı zamanda antidepresan ilaçların John's Wort olarak dünyada çok kullanılan bir ham maddesi. İşte bunu Gümüşhane'de yerli millî tohumlarımızdan üretmeye başladık. Önümüzdeki yıllarda da hep beraber bu üretimleri yaygınlaştıracağız.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Mesela şu salep bildiğim kadarıyla Maraş'ta da meşhur, Maraş civarında, oralarda yetişmiyor mu?

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Şimdi, Maraş'ta da bir çalışma var.

RECEP ŞEKER (Karaman) - Burdur'da meşhur.

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Burdur'da üretim değil de Sayın Komisyon Başkanım, daha çok doğadan toplamayla ilgili yapılan bir üretim var, öyle diyelim. Zaten üretimi doğadan toplaması yasak olan bir bitkiyi "üretim" demek de doğru bir ifade değil ama sonuçta Türkiye'de salep üretimiyle ilgili yasal kayıt altında organik sertifikalı ilk ve tek üretim Samsun'da.

PROF. DR. HAYDAR ÖZTAŞ - Doçent arkadaş çalışıyor Samsun'da.

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Ömer Çalışkan. O proje benim.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Salep dondurmadan başka amaçlı kullanılıyor mu?

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Salebin zaten sektörel olarak Sayın Başkan, ihtiyaç olarak zaten dondurma ve içilmesinin karşılığını bile oturtamadı daha Türkiye. Yani sadece ürettiğimizi biz dondurma ve içmeye sunabilsek o bile çok büyük bir katma değer. Buradaki esas vurgulamak istediğim konu şu: Eğer bunu üretemezsek doğadaki önemli gen kaynaklarımız, salep genleri, salep bitkisi nesli tehlike altında şu anda. Zaten uluslararası sözleşmeyle de biz imza atmışız, demişiz ki: Salep konusunda Türkiye üzerine düşeni yapacaktır.

PROF. DR. HAYDAR ÖZTAŞ - Türkiye'de kaç salep var?

PROF. DR. YÜKSEL KAN - Türünü bilmiyorum, çok sayıda.

Dolayısıyla, bunun kültüre alınması son derece önemli.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Peki, şu kekik ve dağ çayından bu geniş alanda ekiliyor değil mi? Gülü zaten biliyoruz da. Kekik ve dağ çayı, bunlardan vatandaş layıkıyla para kazanıyor mu? Hani sizin söylediğiniz kaliteli bir kazanç var mı?