KOMİSYON KONUŞMASI

ERKAN HABERAL (Ankara) - Efendim, ben derdimi anlatamadım. Benim sıkıntım "Komisyon niye kuruldu?" ya da "Ne yapacak?" değil. Benim sıkıntım sonuca ulaşmak çünkü pek çok defa bu çalışmaları yaptık, bir sonuca ulaşamadık. Ve bir daha tekrarlayayım: Sıkıntı bizde değil yani bu işin içinde ne siyaset ne milletvekilleri ki burada herkes kendini ifade etti, herkes bir hayvansever olduğu için burada bulunmakta.

Ama şöyle bir sıkıntı var: Geçen dönem ben çok aktif bu işin içinde bulunduğum için, gene o zaman Sayın Bahçekapılı ve İlknur İnceöz'le beraber, Cumhuriyet Halk Partisinden Didem Zengin'le beraber biz baş başa verdik, sivil toplum kuruluşlarının her biriyle toplantı yaptık, kendimiz anlaştık, sonuca ulaşamadık. Sonuca ulaşamamamızın sebebi bürokratik engeller. Neden? Çünkü biz gayet güzel konuşuyoruz, anlaşıyoruz, kendi içimizde bir sıkıntı yok ama karşımızda devlet bakanlığından, Orman Bakanlığından, Tarım Bakanlığından, o zamanki Çevre Bakanlığından gelen ve Adalet Bakanlığından -çok önemli Abdulhamit Gül Bey'in bu konuda çok güzel bir çalışması var, yetkilendirdi- arkadaşlar, buraya genel müdürler geldi, müsteşar yardımcıları geldi. Bürokrat bizim karşımıza çıktığı zaman "Yapamayız." diyor. Esas sıkıntı burada, ondan. Yani bizim bence bu Komisyonu daha aktif, daha etkili hâle getirmek için bürokratları yanımıza alıp onlarla çalışmamız lazım çünkü makul.

Biz şimdi bir şey söylüyoruz. Ben de istiyorum. Yani kimsenin kimseden daha fazla "Hayvanseverim." diye ortaya çıkması doğru bir şey değil. Yani "Ben de bu işteyim, ben de seviyorum, ben de sizin kadar seviyorum." Ama şöyle bir şey var: Ben çok ağır ceza verilsin istiyorum yani özellikle o hayvanlara eziyet edenlere, tecavüz edenlere ama bu ülkede insanlara aynı şeyi yapanlara verilen cezalar veriliyor. Yani bizim istediğimiz şeylerle Türk Ceza Kanunu'nun komple değişmesi lazım, benim gönlümdeki şeylerle Türk Ceza Kanunu'nun tamamen değişmesi lazım, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun tamamen değişmesi lazım, para cezalarının hepsinin değişmesi lazım, öyle bir şey. Onun için, benim önerim, bu bürokrat arkadaşları alalım, çağıralım her birini...

BAŞKAN - Sayın Başkanım, o konuda biz yazımızı da yazdık, bakanlıklardan ilgili bürokratları davet ettik, onlar da bundan sonraki çalışmaya katılacaklar ve dün de Tarım Bakanlığından ve Adalet Bakanlığından da arkadaşlarımız geldiler. Yani bu çalışmayı biz bürokratik yönüyle de devam ettiriyoruz, siyasi yönüyle zaten devam ediyor, akademisyenlerimiz geliyor. Konunun tüm muhataplarını içerisine alan bir çalışma şu anda öngördük. Hızlı da ilerliyoruz, merak etmeyin, çok hızlı gidiyoruz.

ERKAN HABERAL (Ankara) - Yok, yok o zaman sonuçlandırmak adına ana komisyonu da katalım, komisyonu katalım bu işe Sayın Başkan ve bürokratların tekelinden de bu işi biraz kıralım. Rica ediyorum efendim.

BAŞKAN - Onu bir tabii...

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Ana komisyondan kastınız Vekilim?

BAŞKAN - Tarım Komisyonu...

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Tarım Komisyonu değil mi? Sizin komisyonunuz. Ana komisyon hangisi?

ERKAN HABERAL (Ankara) - Çok özür dilerim efendim, bitiriyorum.

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Taze vekilleri bir bilgilendirin.

BAŞKAN - Buyurun.

ERKAN HABERAL (Ankara) - Bizim konumuzun Orman Bakanlığıyla yani şimdiki Tarım ve Orman Bakanlığıyla, Çevre Bakanlığıyla, Adalet Bakanlığıyla direkt ilgisi var. Mesela, Pelin Hanım, bugün konuşurken söyledi: Haberleşmeyle ilgili cezalandırmaların, yasanın geçmesi için... O da Ulaştırma Bakanlığıyla ilgili bir konu. Yani bütün bakanlıkları ilgilendiren bir şey var. İnsanı ilgilendiren ne kadar bakanlık varsa bir hayvanı ilgilendiren de o kadar bakanlık var.

SERAP YAŞAR (İstanbul) - Gümrük Bakanlığını bile belki ilgilendiriyor, kaçakçılık konusunda.

ERKAN HABERAL (Ankara) - Gümrük Bakanlığını da, sayın hocam anlatırken "Kapıdan geçmemeli." dedi. Doğru kapıdan geçmemeli ve bu ülkede gayet ciddi cezalar var bu anlamda ama geçiyor çünkü bu işin simsarları var, hırsızları var, sınır güvenliğini ihlal eden bir sürü insan var. Yani bu ülkeden milyonlarca insan şu anda kaçak yollardan Avrupa'ya gidiyor. Yani eşittir bu.

Teşekkür ederim efendim.