| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti ile Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti Arasındaki Ticaretin Geliştirilmesi Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna ve Anlaşmanın Eklerine İlişkin Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca Doğrudan Onaylanmasına Dair Yetki Verilmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/1600) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .05.2019 |
AHMET ÜNAL ÇEVİKÖZ (İstanbul) - Sayın Başkan, çok teşekkür ederim.
Biraz evvel Sayın Emre'nin yöneltmiş olduğu soru bağlamında, aslında Venezuela herhâlde en duyarlı ülke olarak şu sırada gündeme geliyor. Bu, sıkışmışlıktan ziyade acaba gereksiz bir açılma mı diye de sorulabilir çünkü Venezuela'nın hâli malum, Venezuela'nın önümüzdeki dönemde pek parlak bir geleceği olmayacağı gözüküyor. Her ne kadar Latin Amerika'nın en zengin ülkesi olsa da çok ciddi bir iç siyasi karışıklıkla mücadele ediliyor şu sırada ve bu karışıklık aslında zengin gözüken ülkenin halkının neredeyse artık tam bir fakir ülke statüsüne indirgenmiş olmasından. Bunların hepsini zaten kamuoyundan izliyoruz, görüyoruz. Bu koşullar altında elbette böyle bir anlaşmanın imzalanması değil, onaylanması her şeyden önce Türkiye kamuoyunda da fevkalade büyük bir duyarlılıkla izlenecektir.
Yalnız mesele sadece bundan ibaret değil. Ben özellikle kayıtlara geçmesi açısından Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısına yazılı olarak cevaplandırmasını istediğim bir soru önergesi yönelttim. Orada da yine bugün Türkiye'nin, kamuoyunun en önemli meselesi olan İstanbul seçimlerinin yenilenmesi gündeme geldiği bir sırada Venezuela'nın Yüksek Seçim Kurulu olan Ulusal Seçim Konseyinin Başkanı Tibisay Lucena İstanbul'a geldi. 2 Mayıs tarihinde geldi, bileti kamuoyuna yansıdı, 14 Mayıs tarihinde ayrılacaktı fakat 14 Mayıs tarihinde Türkiye'yi terk etmediği anlaşıldı, demek ki hâlâ İstanbul'da. Şimdi bu Tibisay Lucena'nın niçin önemli olduğunu sorar herhâlde sayın üyeler, ben biraz açıklamada bulunayım.
Lucena'nın ismi aslında Venezuela'daki seçim şaibelerine karışmıştır. Venezuela halkının büyük bir bölümünden tepki gören bir isimdir. Lucena'nın Venezuela'da Temmuz 2017'de yapılan ve 1 milyon hileli oy nedeniyle şaibeli olduğu düşünülen seçimlerde çok önemli bir rol oynadığı belirtiliyor. Bu söz konusu seçimlerde katılım oranına ilişkin verilerin de sahte olduğu ileri sürülen iddialar arasında. Tibisay Lucena birçok ülkenin yaptırım listesinde. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avrupa Birliği ülkeleri, Meksika, Panama, İsviçre Lucena'ya yaptırım uyguluyorlar ve yaptırım uygulanan birçok Venezuelalı yetkiliden sadece 6 kişiye bütün ülkeler, saydığım bütün ülkeler yaptırım uyguluyorlar. Bu 6 kişinin arasında Lucena var. Demek ki bu kadar önemli ve bu kadar dünya kamuoyu açısından kara listeye alınmış bir şahsiyetten söz ediyoruz. Kendisine uygulanan yaptırımların temel gerekçesi de Venezuela seçimlerindeki bu şaibeyle ilgili durumu. Şimdi bu şartlar altında, adı geçen, İstanbul'da, on beş gündür İstanbul'da. Biletindeki dönüş tarihine rağmen Türkiye'den bu dönüş tarihi geçtikten sonra bile ayrılmamış vaziyette. Dolayısıyla Türkiye kamuoyu açısından da Venezuela sadece ülkedeki iç karışıklıklar nedeniyle değil, bir de bu boyutuyla Türkiye kamuoyu nezdinde önem kazanmış bir ülke hâline gelmiş durumda. Şimdi, bu genel tabloyu bir şekilde bir kere vurgulamak isterim.
İkincisi: Bu anlaşma -bilmiyorum dikkat ettiniz mi- 1.282 sayfa. Yani şu anda dikkate aldığımız ve incelemekte olduğumuz...
BAŞKAN - Ticaret Bakanlığımız iyi çalışmış yani.
AHMET ÜNAL ÇEVİKÖZ (İstanbul) - ...çalışmakta olduğumuz anlaşmaların hepsiyle mukayese edildiğinde yani ciltlerle ölçülecek bir anlaşma, 1.282 sayfalık bir anlaşma. Biz emek verdik, bu 1.282 sayfalık anlaşmayı inceledik ve birtakım sonuçlar bulduk, o sonuçları sorgulamak isteriz. Bir kere, her şeyden önce bu anlaşmanın zamansız olduğu, onaylanmasının da zamansız olduğu kanaatindeyiz. Sadece muhalefet şerhi vermekle yetinmiyoruz, aslında anlaşmanın belki de onaylanmasının şu sırada gündeme alınmamasının daha sağlıklı olacağı düşüncesindeyiz. Ama isterseniz şöyle bir iki tespitimizi dikkate getirelim: Bir kere, gerekçede anlaşmanın eklerinde mal ticaretindeki taviz listeleriyle menşe kuralları ticari iş birliği ve anlaşmazlıkların çözülmesine ilişkin hükümler düzenlenmekte olup bahse konu eklere ilişkin değişikliklerin Cumhurbaşkanınca doğrudan onaylanmasına dair yetkiye ihtiyaç duyuluyor. Ve söz konusu yetki uyarınca anlaşmanın eklerine ilişkin değişikliklerin yürürlüğe giriş sürecinin kısaltılması mümkün olacak. Neden böyle bir kısaltmaya ihtiyaç var? Yani bu özel yetki, anlıyorum, 90'ıncı madde uyarınca Cumhurbaşkanına verilmek isteniyor fakat her şeyden önce bu anlaşmanın eklerine ilişkin değişikliklerin niçin Meclis gündemine getirilmeden doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmasının istendiği, hele bu duyarlı ortamın bulunduğu bir sırada, bizim aklımıza takıldı; fevkalade önemli bir soru bu.
İkinci olarak, "Kurumsal Hükümler" başlıklı 4'üncü faslın içinde yer alan bir ortak komiteden söz ediliyor ve bu ortak komite 21'inci maddenin (2)'nci fıkrasında tarafların kuracakları bir komite olarak dikkat çekiyor. Bunun belli işlevleri var ve bu işlevler listelenmiş. Bunlar arasında şu hususlar dikkat çekiyor, deniyor ki: "Anlaşmada her türlü tadilatı yapmak üzere, kararları almak da dâhil olmak üzere işbu anlaşmaya ilişkin konularda kararlar alabilir bu ortak komite. İşbu anlaşmayla sağlanan taviz düzeylerini gözden geçirebilir veya değiştirebilir. Anlaşma ile oluşturulan menşe gereksinimlerini ve diğer kuralları inceleyebilir, değiştirebilir. Özel olarak yetkilendirildiğinde işbu anlaşmayı değiştirebilir."
Peki, ortak komite bu anlaşmada değişiklik yaparsa anlaşma tekrar her iki ülkede de onay sürecine girecek mi? Bu konuda açıkçası açıklama istiyoruz.
Bu anlaşma uyarınca bazı ürünler yüzde 100 vergi indirimine tabi olacak. 13 ve 14'üncü sayfada vergi indirimleri düzenleniyor. Buraya baktığımız zaman, bir tarife kontenjanı da var ve bu tarife kontenjanı fevkalade önemli çünkü ilk 175 sayfada Türkiye'nin tercihli muamele cetveli, 175'ten 331'inci sayfaya kadar da Venezuela'nın tercihli muamele cetveli sıralanıyor. Bu cetvellerde farklı gümrük indirimlerine tabi olacak yüzlerce üründen söz ediliyor.
Şimdi, bu listeler yazılırken "Türkiye'nin Hariç Ürünleri" ve "Venezuela'nın Hariç Ürünleri" diye başlıklar da konmuş. Bu "hariç ürünler" ifadesinin ne anlama geldiğini açıkçası anlamak istiyoruz çünkü "hariç ürünler" demek gümrük vergisi uygulanacak ürünler anlamına mı geliyor? Bunun açıklanması elbette yararlı olacak.
Ayrıca, bu anlaşma kapsamında Venezuela'dan Türkiye'ye sıfır gümrükle ya da vergi indirimiyle tarım ürünleri, canlı hayvan ve hayvansal ürünler de ithal edilecek mi? Yani Nusret ile Maduro arasındaki ilişkinin ne kadar yoğun olduğunu hepimiz gördük. Acaba böyle bir et ithalatı için özel bir düzenleme mi var? Maduro gelip Türkiye'de Nusret'in lokantasında yesin diye bu et ihracatını mı bu anlaşmaya koymak istiyor? Bunlar önemli sorular Sayın Başkan, ben latife olsun diye söylemiyorum ama Nusret söz konusu olunca elbette hep latife oluyor.
Türkiye bu anlaşma yoluyla Venezuela'dan altın başta olmak üzere değerli maden alacak mıdır? Bu da önemli çünkü zaten gerekçede "Potansiyel ham madde ihtiyacı için bölgenin zengin kaynaklarına gelişmiş tercihli erişimin sağlanması hedeflenmektedir." denmiş.
Türkiye bu anlaşma kapsamında Venezuela'dan petrol mu alacaktır? Venezuela'nın petrol ihracatına yaptırım uygulanacak. Bu sorular, bizim için fevkalade önemli sorular. Bu konuda elbette bir muhalefet şerhimiz olacak. Ancak bu vesileyle şunu da dikkate getirmek isterim: Özellikle bu Tibisay Lucena'nın Türkiye'ye gelişinin öncesinde yaptığımız incelemelerde son zamanlarda bazı Türk şirketlerine ve bazı Türk holdinglerine ait özel uçakların en az haftada bir defa Venezuela ile Türkiye arasında seferler yaptıklarını belirledik. Acaba bu uçaklar Venezuela'ya gittikleri zaman Türkiye'nin Venezuela'nın altınlarını ülke dışına çıkardığı şeklindeki, ilişkin iddialarla ilintili bir sefer mi yapıyorlar? Altın da taşıyor olabilirler.
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Et taşıyor.
AHMET ÜNAL ÇEVİKÖZ (İstanbul) - Tabii, Venezuela'nın içinde bulunduğu ekonomik duruma bakacak olursanız aslında et şu sırada altın kadar önemli bir hâle gelmiş gibi gözüküyor. Onun için bütün bu soruları sormak istiyorum Sayın Başkan. Ayrıca, tabii, Venezuela'yla olan ilişkilerimizin Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilere çok olumsuz etki yapmakta olduğunu da bu vesileyle hatırlatmak isterim.
Çok teşekkür ederim.