İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu asgari ücret prim desteği önemli ama yani işin doğrusu istihdam da Türkiye'de çok büyük bir sıkıntı. İşsizlikte tarihî bir zirve var Türkiye'de, cumhuriyet tarihinin en kötü on yılı işsizlikte ve 11,4; 2019 bütçesinin hedefi de 12,3 yani bundan daha kötü.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - İş gücüne katılım oranı da yükseliyor sürekli.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Şüphesiz ama bunu oran üzerinden, işsizlik oranı üzerinden ölçüyorlar ve genel standart ölçüm bu. Mutlaka nüfus artacak, nüfusun içerisinde çalışan sayısı da artacak ama siz, çalışanların ne kadarını çalıştıramıyorsunuz; dünyada bununla ölçüyorlar. Dolayısıyla bu primlerin esasında hakikaten ne kadarı etkili veya bu kaynakları daha etkili bir yerde -bu, kaynak çünkü, bu da bir vergi harcaması- kullanmak mümkün mü? Bir de bu getirdiğiniz kıstaslarda neye göre böyle bir kıstas getiriyorsunuz? Yani yüzde 50, mesela 300'ün üzerinde çalışan, çalışmayan yani büyüklüğe göre ama bu da doğru mu? Yani eleştirmiyorum, bu açıdan bakmak lazım yani yüzde 50 artırıyorsunuz, 500 sayısı var, 500'ün üzerinde primi artırıyorsunuz, bu doğru bir tercih mi? Yani buna bir baktık mı acaba, bunun sonuçlarıyla ilgili özellikle bürokrasideki arkadaşlarımız çalışmalar yaptılar mı? "İstihdam seferberliği" dediniz, ekonomi emirle, komutayla yönetilmez. Yani piyasanın kuralı vardır, ekonomiyi piyasa yönetir; siz istihdam artırırsınız ama tarihin en büyük işsizliğiyle karşılaşırsınız. Onun için politik dili bürokrasinin kullanmamasını öneririm.

Teşekkür ederim.