İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Efendim, teşekkür ederim.

Birincisi, bu yüzde 51 ne kadara tekabül ediyor, ben onu bir merak ediyorum doğrusu.

İkincisi, şimdi, burada, başka bir sorun, hakikaten, bu dilimiz yani kanun yapma dilimiz, Parlamento dilimiz ortalama dilimizden de kötü hâle gelmiş. Hâlbuki, parlamento dili bütün ülkelerin örnek dilidir ve bu konuda ben Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir kaynak ayırarak bir düzeltme yapması gerektiği kanaatindeyim.

Bir başka konu, bu hibenin veya faiz desteğinin yani bu İller Bankasının kârının yüzde 51'i kentsel dönüşümlerde de kullanılacaksa burada bir özel sektör söz konusu mudur? Söz konusudur. Bu özel sektöre bunun ihale edilmesi ve alımında bu hibe dikkate alınıyor mudur?

Bakın, başka bir şey yaşadık, bunun için söylüyorum. Mesela, üçüncü havaalanı ihale edildi ve ihale şartlarına göre bir grup aldı üçüncü havalimanını ancak ihaleden sonra bir şey yaptık, bu grubun kredi kullanımlarına devlet, hazine desteği, garantisi verdik. Bu şu demek: Hazine garantisi vermeseydik kullanacakları faiz ile hazine garantisinden sonraki faiz arasında en az 2-3 puanlık bir fark var. Yani, biz, böylelikle, o ihale alan gruba yüzde 2'lik, 3'lük, o faiz farkı kadar bir kaynak aktardık. İhaleyi kaybeden firmalar buna itiraz etti. Bu, bir kaynak aktarmadır. Bu, birçok ihalede, maalesef, yerel yönetimlerde de oluyor. Mesela, ihale gerçekleşiyor, bakıyorsunuz, çok kısa sürede bir proje tadilatıyla fore kazık kalkmış. Yani bu, dolayısıyla şaibe karıştırıyor. Şimdi, burada da, bunlar... Yani, şimdi, örneğe baktığınızda, buna da baktığınızda, yine, aynı şeylerin olabilme ihtimalini de düşünüyoruz ister istemez. Bence şöyle bir şey: Yani burada, bu 71 maddede birkaç madde var, bunların çok ayrı ve ayrıntılı tartışılması, anlaşılması lazım. Şu maddeden ben anlıyorum ki: Ne Ziya Altunyaldız Bey'in ne buradaki herhangi bir arkadaşın tam anlamıyla bilgisi yok. Yani olayı yönetemiyoruz. Yani "Bilgimiz yok." derken olayı yönetebilecek derecede, olayın birinci derecede sahibi olabilecek derecede müzakere edecek bir zamana ihtiyacımız var çünkü bunlar ciddi kaynak kullanımıyla alakalı. Burada da, bu konuda, yine, İller Bankasının yurt içi ve yurt dışında doğrudan ve ortaklıklar aracılığıyla projeler geliştirmesi amaç. Bu ortaklar kim mesela? Şimdi, İstanbul'da, Bakırköy'ün orada bazı projelere bakıyoruz "TOKİ" yazıyor. "TOKİ" güzel fakat biraz baktığınızda TOKİ'nin onun küçük bir ortağı olduğunu anlıyorsunuz. Tabelada "TOKİ" yazıyor ama şöyle biraz ilgilendiğinizde, altından başka özel sektör çıkıyor. Bu projeler, İller Bankasının altyapı yatırımlarını demiyorum, kentsel dönüşümle ilgili diyorum, finansman... Dolayısıyla bunlardan kaçınabilecek derecede açık bir metinle karşılaşırsak çok seviniriz ve destekleriz böyle bir metni. Ama böyle bir metin hakikaten anlaşılır olmaktan uzak.

Teşekkür ederim.