KOMİSYON KONUŞMASI

SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Öncelikle, Sayın Genel Müdürüm, değerli yetkililer; hoş geldiniz.

Ülkemizde bizim araştırmalarımıza göre pancar şeker üretimi Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketine ait 25, özel sektör 8 olmak üzere toplam 33 fabrikada yapılmaktadır. Geçtiğimiz nisan ve mayıs aylarında bu fabrikalardan 14'ü özelleştirilmiştir.

Özelleştirilme sürecinde, şekerin ülkemiz açısından başta sağlık, istihdam, ekonomi gibi birçok yönden stratejik bir ürün olduğu ve günü kurtarma politikalarına alet edilmemesi gerektiği yönünde büyük mücadeleler verilmiş, ancak iktidar bildiğini okumaya devam etmiştir.

Türkiye Şeker Fabrikaları anonim Şirketinin 2016 yılı Alt Komisyon Raporu'nun 6'ncı sayfasında benzer görüşler dile getirilmiş ve bu kısımda "Şeker sektörü, şeker pancarının tarımından başlamak üzere şekerin tüketiciye ulaştığı hat üzerinde birçok kişi ya da firmanın geçimini sağladığı büyük bir ekonomik sistemdir. Bu sebeple, sektörü ilgilendiren kararlar alınırken birçok parametrenin etkilerinin neler olacağı hesaplanmak zorundadır." ifadelerine yer verilmiştir. Ancak bu ifade sadece kâğıt üzerinde kalmış, uygulamada maalesef böyle olmamıştır.

Geçtiğimiz nisan ayında gerçekleştirilen özelleştirmeler sırasında Başbakan Yardımcımız Bekir Bozdağ, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin "Kotaların azaltılması söz konusu değil, kota için kullanılmayan bir fabrikanın kotası iptal edilecek, hazineye geçecek ve o kota yine başka fabrikalara verilecektir." demiştir; oysa daha geçen hafta çiftçiler pancar alım kotasına tepki için traktörlerle birçok şehirde şehirlere indiler. Günlük pancar alım kotasına tepki göstermek isteyen çiftçiler pancarlarının alınmadığını sürerek yetkililerden yardım istediler. Sözleşmeyi devlette yaptıklarını ancak pancar alım yetkililerinin devletin kararına uymadığını iddia eden üreticiler şöyle seslendiler: "Biz sözleşmemizi devletle imzaladık, sözleşmemiz devlette olduğu için o kurallara uyması gerekirken kendi kurallarına göre alım yapmaktadır." diye tepki gösterdiler. Bir başka üreticisi "Fabrika satıldı. Burada kantarda pancarlarımızı almıyorlar; günlük 2 kasa ya da 1 kasa alıyorlar. Sabah saat dokuzda açıp öğleden sonra iki gibi bırakıyorlar ama devletin zamanında bu böyle değildi. Çiftçiler burada perişan. Yaktığımız mazota değmiyor." ifadesiyle de sesini duyurmaya çalıştı; zaten mazot fiyatları da ayrıca ortada. Yani verilen sözlerin, yapılan özelleştirmelerin üzerinden altı ay geçmeden olumsuzluklar bir biri ardına kendisini hissettirmeye başladı.

Bu bağlamda, önümüzdeki yıllarda yaşanacak olumsuzlukların önüne geçmek adına üreticiden tüketiciye özelleştirme sürecinin etkileriyle ilgili kapsamlı bir çalışma yapılmış mıdır? Özelleştirme yoluyla öngörülen beklentilerin ne kadarı gerçekleşmiştir? Özelleştirme sonrası sosyal açıdan sorun yaşanabilecek bölgeler için hangi seçenekler oluşturulmuştur? Özelleştirilen fabrikalarda işten çıkartılan veya özlük haklarında geriye gidiş yaşanan işçiler var mıdır? Türkiye Şeker Fabrikalarına ait diğer fabrikaların da özelleştirilmesi ve sektörün tamamen özel sermayeye devri konusunda bir planlama ve çalışma yapılmakta mıdır?

Öte yandan, şeker piyasası açısından önemli bir risk oluşturan yeni nesil yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların pazar payı 2006 yılında yaklaşık yüzde 6 iken, bu rakam 2016'da yüzde 12'ye yükselmiştir. Bugün itibarıyla yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların pazar payı ne kadardır? Bakanlığın ve sektörle ilgili karar vericilerin, sadece şeker piyasası için değil, insan sağlığı için de risk oluşturan bu yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarla ilgili aldığı önlemler var mıdır?

Atık suyun arıtılması işlemi sırasında açığa çıkan çamurun Tehlikeli Atıklar Yönetmeliği'ne göre bertaraf edilmesi gereken atıklar kapsamında olduğu tespiti doğrultusunda bu konuda ilgili kuruluşlar nezdinde bir girişim yapılmış mıdır?

Diğer yandan, Sayıştay raporunda, şeker ve makine fabrikalarının çalışma ortamlarının kaza olma yönünden oldukça riskli olduğu, TÜRKŞEKER fabrikalarının bu konuda program olarak iyi olduğu ancak uygulamada bazı sıkıntıların yaşandığı yer almaktadır. Bu bağlamda da son beş yıl itibarıyla fabrikalarınızda ölüm ve yaralanmayla sonuçlanan kaç iş kazası meydana gelmiştir ve bu konuda aldığınız önlemler var mıdır ve yeterli görüyor musunuz?

Bu sorularımı yazılı olarak cevaplarsanız sevinirim.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum, teşekkür ediyorum.