KOMİSYON KONUŞMASI

ÜMİT DİKBAYIR (Sakarya) - Başkanım, teşekkür ederim.

Sayın Halk Bankası Genel Müdürüne ve çalışma arkadaşlarına da hoş geldiniz diyorum.

Şimdi, Halk Bankası 2002 yılında özelleştirme hazırlık programı kapsamına alınmış, 2010 yılında özelleştirmeye ilişkin tarihlerde birtakım değişiklikler olmuştur. 2016 yılı sonu itibarıyla bankanın nitelikli paya sahip hissedarı yüzde 51,11 ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı olmuştur. Türkiye Varlık Fonu'nun kurulmasına ilişkin 19 Ağustos 2016 tarih ve 6741 sayılı Kanun'la yüzde 51,11'lik hisse 10 Mart 2017 tarihi itibarıyla Türkiye Varlık Fonu'a devredilmiştir. Şimdi, buna bağlı olarak bünyesinde birçok KİT'i barındıran Türkiye Varlık Fonu KİT Komisyonuna veya Sayıştaya hesap verecek midir? Bu toplantıya Türkiye Varlık Fonu'ndan kimse katılıyor mu?

Amerika Birleşik Devletleri'nde devam eden Hakan Atilla davası ve New York Güney Bölgesi Başsavcılığının Halkbank soruşturmaları hususunda da birkaç soru sormak istiyorum.

Şimdi, Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisinin müdahil olduğu ve İran ambargosunun delinmesi iddiasıyla Rıza Zarrab ve bankanız Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın yargılandığı, Türkiye'den birtakım siyasetçilerin isminin de geçtiği dava süreci yaşanmıştır. Son dönemde Rıza Zarrab'ın itiraflarına devam ettiği bilgisi basına yansımıştır. Amerika Birleşik Devletleri'nin de müdahil olduğu süreç dışında bir de New York Güney Bölgesi Başsavcılığının Halkbank aleyhine soruşturma yürüttüğü iddiaları vardır. Bu hususa ilişkin olarak Türkiye'nin ve Türk milletinin menfaatlerini korumak amacıyla birtakım soruların sorulması ve cevaplarının yanıtlanmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu soruların gerek hazırlık gerekse KİT Komisyonunu bilgilendirmek maksadıyla hukuk biriminiz tarafından yanıtlanmasında fayda görmekteyiz.

1) Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalara göre Amerika Birleşik Devletleri'nin böyle bir soruşturma yürütme hakkı var mıdır?

2) İran ambargosunun delinmesi hususunda Amerika Birleşik Devletleri'nin Türk yargısına herhangi bir başvurusu var mı? Yoksa neden yok? Zamanını mı bekliyorlar?

3) Yine, burada görülen dava Türkiye'de memurların, siyasilerin ve kurumların karıştığı ve şüpheli olduğu bir davadır. Bununla ilgili Türkiye'den delil talebinde bulunulup bulunulmadığını bilmiyoruz.

4) Bilirkişileri Türkiye'ye geldi mi? Halkbankı inceledi mi? Devlet buna izin verdi mi?

5) Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında delil paylaşımına ilişkin bir anlaşma var mı? Varsa bu anlaşma hükümleri bu dava için uygulandı mı?

6) Amerika Birleşik Devletleri Birleşmiş Milletler ambargosunu delen Türkiye için Uluslararası Ceza Mahkemesine başvuru yaptı mı? Türkiye'ye cezayı Amerika Birleşik Devletleri'nin bir yerel mahkemesi kesmeye yetkili midir?

7) Yoksa Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında Uluslararası Ceza Mahkemesi mi yetkilidir?

8) Amerika Birleşik Devletleri böyle bir ceza keserse Türkiye'nin buna karşı tavrı ne olmalı, tanımalı mı, tanımamalı mı? Çünkü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine bağlı olarak kurulan bir Lahey merkezli mahkemedir. Buna karşı bir aksiyon planınız var mıdır?

9) Şaban Dişli Lahey'de bu mahkeme nezdinde girişimde bulunuyor mu? Mahkemenin kararları nihai midir, temyiz yolu var mıdır?

10) Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin mahkeme kararları üzerinde etkisi var mıdır?

11) Halkbank Türkiye Varlık Fonu şirketlerinden birisidir. Hukuki süreçte Türkiye Varlık Fonu nasıl bir rol üstlenmektedir. Türkiye Varlık Fonu da bu soruşturma sürecine dâhil edilme riski bulunmakta mıdır?

Bu sorularımızın yazılı olarak cevaplanmasını istiyoruz.

Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.