ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - İngiltere'nin 1992'de başlattığı sağlıkta kamu-özel ortaklığı modelinin battığı bilinmektedir.

Ülkemizi ilgilendiren tarafı ise şehir hastaneleri modelinin temelini oluşturan kamu-özel ortaklığı uygulamasını biz bu ülkeden aldık ve bu model daha da abartıldı. Arazi devletten, inşaat firmasının tüm kredilerinin teminatı devletten, tıbbi gereçler inşaat şirketinden, laboratuvar hizmetleri yine inşaat firmasına bırakılıyor, yüzde 70-80 garanti hasta teminatı ve diğer imtiyazlar.

Avrupa Yatırım Bankasına göre şehir hastanelerinin yatırımları yüzde 24 daha pahalı, alınan krediler ise devlet borçlanmalarına göre yüzde 83 pahalı.

Son üç yılda kamu-özel iş birliğinden doğan koşullu yükümlülük tutarının bütçeye yükü ne kadardır?

Sayın Bakan, ikinci bir sorum da kapanan belediyelerde asbestli su boruları var, hâlâ bunlar değiştirilmedi. 2010 yılından itibaren ülkede asbest yasaktır ama asbestli su borularıyla köylerde hâlâ yurttaşlarımız su içiyor ve bunun da kansere neden olduğu biliniyor. Bu konuda sizin Bakanlık olarak bir girişiminiz olacak mı?

Teşekkür ediyorum.